Translation of "Bundan" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Bundan" in a sentence and their arabic translations:

Kimse bundan bahsetmiyor.

ولا أحد يتكلم عنها.

Bundan öğrendiğim şey,

أنظر، ما تعلمته

Şundan bundan konuşuyorlar.

إنهم يتحدثون عن هذا و ذاك.

Bundan kimseye bahsetme.

لا تذكر هذا لأحد.

Bundan uzak dur.

- ابق خارج هذا الموضوع.
- لا تتدخل.

Bundan ne kastediyorum açıklayayım.

لأشرح لكم ما أعنيه بذلك.

Bundan önce iki şey:

هناك أمران قبل ذلك:

Ama kimse bundan bahsetmedi.

ولكن لم يتحدث أحد عن الموضوع.

Bakın, meşaleyi bundan yapabiliriz.

‫انظر، يمكننا صنع شعلة من هذا.‬

Bundan endişe duymalı mıyız?

هل يجب أن نقلق بهذا الشأن؟

Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.

نحتاج إلى حماية أنفسنا من هذا.

Büyüyünce bundan uzak kaldım.

‫كشخص بالغ، كنت قد انفصلت عن ذلك.‬

Fakat babam bundan hoşlanmayacak.

و لكن أبي لن يعجبه ذلك.

Böylece bundan da vazgeçtim.

فكان ذلك مستبعداً.

Ama bundan... Pek hayır yok.

‫ولكن هذا... لا فائدة منه.‬

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

لذلك وضعت خطة.

Bundan dolayı diğer insanların da

لذلك أردت أن يحصل الناس على نفس الفرصة

Siz bundan çok daha fazlasısınız.

على الرغم من رغبة الصناعات في بقائكم محصورين بهذين الشيئين.

Asıl sır bundan kaynaklı olabilir

قد يأتي السر الحقيقي من هذا

bundan ne çıkar bilemeyiz ama

لا يمكننا معرفة ما يخرج من هذا ولكن

Bundan yararlanarak padişah taktiklere başvurdu,

مستفيدا من هذا الخصام، استخدم السلطان نهجا أكثر ليونة،

Bundan hoşlanmıyorsan o halde gidebilirsin.

إن لم يعجبك فبإمكانك أن تتركه.

Belki bundan bir ders çıkarırsın.

ربّما ستتعلّم درسا من ذلك.

Bundan biraz daha ister misin?

اود المزيد من هذا ؟

Birden yok olsam, bundan mutlu olurdum.

سأكون سعيدة لو أنني اختفيت من الوجود.

Ama yine de bundan fazlasıyla etkilendim.

ولكني لازلت مصدومة من ذلك،

Bundan daha derin bir mesele var:

وهناك ما هو أعمق:

Bu yerinden kımıldamaz! Evet, bundan memnunum.

‫ولن يتحرك!‬ ‫نعم، أنا سعيد بهذا.‬

Öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar

‫الناس القادرون على معالجة غضبهم ‬ ‫وجعله ذا معنى‬

Bundan daha masum ne olabilirdi ki?

ما الذي يمكن أن يكون أكثر براءة من ذلك؟

Ancak sanatçıların büyük çoğunluğu bundan habersiz.

باستثناء أنّ الأكثرية العظمى من الفنانين لا يعلمون بشأن هذه الفرص.

Işte depremdeki tahminimizde bundan öte değil

هنا هو توقعنا في الزلزال ليس أكثر من ذلك

Bundan daha müthiş bir duygu yok.

‫لا شيء يضاهي ذلك الشعور في العالم كله.‬

Bundan hoşlanıyor musun yoksa hoşlanmıyor musun?

هل تحب ذلك أم لا؟

Bundan sonra, anladığım an son vereceğim.

من الآن فصاعداً٬ سأنهي الأمور بمجرد معرفتي

Ve biz de, hep beraber, bundan kaçınırız.

وبالتالي نحاول تجنبها جميعها.

Sence de bundan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi?"

ألا تعتقدين بأنه حان الوقت للاستغناء عنه؟"

Bundan çıkan süt benzeri şeyi görüyor musunuz?

‫أترى كل هذا السائل اللبني الذي يسيل منها؟‬

Sen ona bağırıyordun ve ben bundan hoşlanmıyorum.

لا أحب أن أراك تصرخ في وجهها.

Emin misiniz? Bundan daha sonra pişman olmayacaksınız.

- هل أنت متأكّد؟ لن تندمَ على ذلك لاحقاً.
- هل أنتِ متأكّدة؟ لن تندمَين على ذلك لاحقاً.

Ama anne bundan sonra, sarı rengi daima tehlikeyle

لكن الأم وللأبد ستربط اللون الأصفر

Bundan sonraki – altını çiziyorum – en önemli amacımız diyor.

أؤكد على هذا - هدفنا الأهم - بعد الآن

Fakat gerçek, bundan çok daha zor ve karmaşık.

ولكن الواقع أصعب وأكثر تعقيداً.

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

ولهذا السبب فإن أكثر الكتب تأثيراً في التاريخ عبارة عن سلسلة من القصص

Bundan eminim çünkü öncesinde bu hep böyle oldu.

أعلم لأن ذلك كان يحدث طوال الوقت!

Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?

‫هل نحاول استخراج السوائل من هذه؟‬ ‫أو الصبار البرميلي؟‬

bundan daha güzeli yok gibi cevaplar veriyoruz ya

نعطي الإجابات كما لو لم يكن هناك أجمل من هذا.

Ve bundan milyon yıl sonra da olacağını düşünüyoruz

ونعتقد أنه سيكون بعد مليون سنة من الآن

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

‫لاستغلال هذا،‬ ‫طوّرت بعض الحيوانات حاسة شم قوية.‬

Ve bundan ortaokul ve lise öğrencilerinin de faydalanmasını sağlamak.

وجعلها متاحة للأطفال في المدارس المتوسطة والثانوية.

Tabak hareket etmeye başlar. Bir tane daha koyalım bundan

تبدأ اللوحة في التحرك. دعنا نخرج واحدة أخرى من هذا

Her yaşadığımız depremden bundan ders almalıyız deyip almıyoruz malesef

للأسف ، لا نقول ما إذا كان ينبغي لنا أن نتعلم دروسًا من كل زلزال نعيش فيه.

Sibirya bölgesinin tunguska nehri yakınlarında bundan 112 yıl önce

قبل 112 سنة بالقرب من نهر تونجوسكا في منطقة سيبيريا

Bundan 5 ay öncesinde yoğun bakımlarda zaten yer yokken

قبل 5 أشهر ، بينما لم يكن هناك مكان للعناية المركزة

İran, bundan Suudi Arabistan'ı sorumlu tuttu, savaşı kızıştırdığı için.

ايران ادعت ان السعودية هي المسؤول عن تصاعد الخلاف

Bundan üç hafta kadar önce, sadece bir öğretmen olarak anılırken,

قبل ثلاثة أسابيع كنت أُذكر كمدرس،

Ve bundan sonra Sultan elçilerin tutuklanıp bellerinden kesilip sonrada kellelerinin

ومع ذلك أمر السلطان باحتجاز المبعوثين وتقطيعهم إلى نصفين عند الخصر ثم قطعت رؤسهم

Günümüzde ise bundan 25 yıl önce bir olay meydana geldi

اليوم وقعت حادثة قبل 25 عاما

Ve bizim bundan 25 yıl öncesine kadar haberimiz dahi yoktu

ولم نكن نعرف حتى قبل 25 عامًا

Birkaç savaşla karşılaştı . Ama her seferinde başarısız oldu. Bundan sonra,

لكنها باءت بالفشل في كل مرة. حكومة الوفاق الاخوانية سارعت

Ancak İmparator'a olan körü körüne inancı Rusya'dan sağ çıkamadı ... bundan sonra

لكن إيمانه الأعمى بالإمبراطور لم ينج من روسيا ... من الآن فصاعدًا ، سيقاتل

bundan etkilenen Suriye rejimi günlerle genişledi, Emma'nın etkisi müdahale ederek genişledi.

النظام السوري المصابين منه مع الايام توسع نفوذ ايما لتتدخل

Yüksekliğin bundan daha büyük olduğunu düşünün . Ama her zaman karmaşık bir

يكون الارتفاع اكبر من ذلك. لكنهم دائماً ما اصطدموا بمشكلةٍ

Çin, nüfuzuna karşılık Irak'a kolay krediler sundu ve bundan daha fazlası

القديم طرحت الصين قروضاً يسيرةً للعراق مقابل نفوذها واكثر من

Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.

‫ولكن يجب أن أتناول الكثير من هذا الشيء‬ ‫للحصول على قدر جيد من الطاقة منه.‬

Nedir? Şimdi ne? Günlerce süren müzakerelerden ve aylarca süren tartışmalardan sonra. Bundan önce

الليبيون في جنيف? وما الذي الان. بعد ايامٍ من المفاوضات

Ve bundan birkaç gün sonra yan masalarında oturan aile de belirtileri göstermeye başladı.

و بعد بضعة أيام أخرى، بدأت الأعراض تظهر على العائلة الي كانت تجلس في الطاولة المجاورة.

Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.

وسيكون عليكم أن تصبحوا دولة ثنائية اللغة. لا مفرّ من ذلك. وسيكون عليكم أن تصبحوا دولة ثنائية اللغة. نعم أو نعم؟

Mesela örneğin bundan on beş yıl önce ahşap bir masa almak istiyorsunuz Google'a yazmanız gereken şey şu olurdu ;

على سبيل المثال ، إذا كنت ترغب في شراء طاولة خشبية منذ خمسة عشر عامًا ، فسيتعين عليك الكتابة إلى Google ؛