Translation of "Tokyo'da" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Tokyo'da" in a sentence and their spanish translations:

- Tokyo'da.
- O Tokyo'da.

Él está en Tokio.

- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
- Konferans Tokyo'da yapılacak.
- Toplantı Tokyo'da yapılacak.

La conferencia tendrá lugar en Tokio.

Tokyo'da doğdum.

Nací en Tokio.

Tokyo'da yaşıyorum.

Vivo en Tokio.

Tokyo'da büyüdüm.

Crecí en Tokio.

- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Erkek kardeşim Tokyo'da oturuyor.

Mi hermano vive en Tokio.

Şimdi Tokyo'da çalışıyorum.

Ahora trabajo en Tokio.

Tokyo'da saat kaç?

¿Qué hora es en Tokio?

O, Tokyo'da yaşıyor.

- Él vive en Tokio.
- Ella vive en Tokio.

Tokyo'da yaşıyor musunuz?

- ¿Vives en Tokio?
- ¿Vivís en Tokio?
- ¿Ustedes viven en Tokio?
- ¿Usted vive en Tokio?

Ben Tokyo'da yaşıyorum.

Estoy vivo en Tokio.

Jet Tokyo'da indi.

- El avión a reacción aterrizó en Tokio.
- El jet aterrizó en Tokio.

Tokyo'da nasıl geçindin?

- ¿De qué vivías en Tokyo?
- ¿Cómo te ganabas la vida en Tokyo?

- "Nerede yaşıyorsunuz?" "Tokyo'da yaşıyorum."
- "Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

- «¿Dónde vives?» «Vivo en Tokio.»
- "¿Dónde vives tú?" "Yo vivo en Tokio."

- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.

Todo tipo de personas viven en Tokio.

Ginza, Tokyo'da yer alıyor.

en Ginza, en Tokio.

Her zaman Tokyo'da yaşamaktadır.

Él siempre ha vivido en Tokio.

O Tokyo'da yaşamayı seviyor.

Le gusta vivir en Tokio.

Onunla tesadüfen Tokyo'da tanıştım.

De casualidad me encontré con él en Tokio.

Tokyo'da amcamla birlikte kalıyorum.

Me estoy quedando donde mi tío en Tokio.

Tokyo'da ne kadar kalacaksın?

¿Cuánto tiempo vas a quedarte en Tokio?

"Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

«¿Dónde vives?» «Vivo en Tokio.»

Tokyo'da doğdum ve büyüdüm.

Nací y crecí en Tokio.

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.

Mi hermano vive en Tokio.

O şimdi Tokyo'da yaşamaktadır.

- Ahora está viviendo en Tokio.
- Ahora él vive en Tokio.

Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.

Su marido vive en Tokio ahora.

Hafta sonunu Tokyo'da geçireceğim.

Voy a pasar el fin de semana en Tokio.

Altı yıldır Tokyo'da yaşıyoruz.

Llevamos seis años enteros viviendo en Tokio.

Hava kararmadan Tokyo'da olacağız.

Queremos estar en Tokio antes que oscuresca.

Hiç Tokyo'da bulundun mu?

- ¿Has estado alguna vez en Tokio?
- ¿Habéis estado alguna vez en Tokio?
- ¿Usted ya ha estado en Tokio?
- ¿Han estado alguna vez en Tokio?

Tokyo'da hayat çok pahalı.

La vida en Tokio es muy cara.

1968'de Tokyo'da doğdum.

Nací en Tokio en 1968.

O Tokyo'da doğup büyüdü.

Nació y creció en Tokio.

- Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
- Taro üç günlüğüne Tokyo'da kaldı.

Taro se quedó tres días en Tokio.

Bana Tokyo'da ne yaptığını söyle.

Dime qué hiciste en Tokio.

O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.

Él se quedará en Tokio unas semanas.

Sadece bir kez Tokyo'da bulundum.

Sólo he ido una vez a Tokio.

1985'den beri Tokyo'da yaşamaktayım.

Vivo en Tokio desde 1985.

Osaka'da doğdum ama Tokyo'da büyüdüm.

Nací en Osaka, pero me crié en Tokio.

Tokyo'da büyük bir deprem oldu.

Hubo un gran terremoto en Tokio.

Babam Tokyo'da yaşıyor ve çalışıyor.

Mi padre vive y trabaja en Tokio.

1985'ten beri Tokyo'da oturuyorum.

Vivo en Tokio desde 1985.

Ne kadar süredir Tokyo'da yaşıyorsun?

¿Cuánto tiempo llevas viviendo en Tokio?

Osaka yerine Tokyo'da yaşamayı seçti.

Él decidió vivir en Tokio en lugar de Osaka.

Tokaido hattı Tokyo'da sona erer.

La línea de Tokaido termina en Tokio.

Dün Tokyo'da hava bulutlu muydu?

¿Estaba nublado en Tokio ayer?

Osaka'da doğdum ama Tokyo'da yetiştirildim.

Nací en Osaka, pero me crié en Tokio.

Erkek kardeşim Tokyo'da üniversiteye gidiyor.

Mi hermano va a la universidad en Tokio.

Biz birçok kez Tokyo'da bulunduk.

Visitamos Tokio varias veces.

Ne zamandan beri Tokyo'da yaşıyorsun?

¿Desde cuándo vives en Tokio?

Sen Tokyo'da yaşıyorsun, değil mi?

Vives en Tokio, ¿no?

Tokyo'da yaşayan bir arkadaşım var.

Tengo una amiga que vive en Tokio.

8 Ocak 1950'de Tokyo'da doğdum.

Nací en Tokio el ocho de enero de 1950.

Onun Tokyo'da bir erkek kardeşi var.

Ella tiene un hermano en Tokio.

Tokyo'da ziyaret edecek çok arkadaşımız var.

Tenemos muchos amigos que visitar en Tokio.

Ona hâlâ Tokyo'da yaşayıp yaşamadıklarını sor.

Pregúntale si todavía viven en Tokio.

Tokyo'da soğuk mevsim kasım ortasında başlar.

En Tokio, la estación de frío comienza a mediados de noviembre.

Ben doğdum ve Tokyo'da eğitim gördüm.

Yo nací y me eduqué en Tokio.

Ben Hiroşima'lıyım fakat şimdi Tokyo'da yaşıyorum.

Soy de Hirosima, pero ahora vivo en Tokio.

- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.

No me alcanza rentar una casa de este tipo en Tokio.

Tokyo'da yeni bir tür araba satmaya başladılar.

Han empezado a vender un nuevo tipo de coche en Tokio.

Tokyo'da olduğumu bilseydi, beni ziyaret etmeye gelirdi.

Si él hubiera sabido que yo estaba en Tokio, habría venido a visitarme.

Onun Tokyo'da yaşayan bir erkek kardeşi var.

Tiene un hermano que vive en Tokio.

Taksi sürücülerinin bile Tokyo'da sık sık kaybolduğunu duyuyorum.

He oído que incluso los taxistas se pierden en Tokio a menudo.

O ve kız kardeşleri şu anda Tokyo'da yaşıyor.

En este momento él y sus hermanas viven en Tokio.

O, Amerikaya gitmeden önce Tokyo'da patronunu görmek istiyordu.

Deseaba ver a su jefe en Tokio antes de partir hacia América.

Tokyo'da yaşadığım için o şehri oldukça iyi biliyorum.

Ya que he vivido en Tokio antes, conozco bastante bien la ciudad.

Bu Tokyo'da bir yerde en iyi hint restoranıdır.

Este es el mejor restaurante indio de todo Tokio.

Onun iki kız kardeşi var, ikisi de Tokyo'da yaşıyor.

Ella tiene dos hermanas que viven en Tokio.

Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Yo viví en Tokio hace unos años atrás, pero ahora vivo en Kioto.

- Bir daha Tokyo'ya geldiğinde umarım görüşürüz.
- Umarım bir dahaki kez Tokyo'da olduğunda seni görürüm.

Espero verte la próxima vez que estés en Tokio.