Translation of "Tepki" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Tepki" in a sentence and their spanish translations:

Ve tepki gösterme.

y yo no reaccionaría.

Olumlu tepki verecektim

reaccionaría de manera positiva

çabuk tepki gösterirler

reaccionan rápidamente

Aşırı tepki göstermeyelim.

No exageremos.

Bu bir tepki değildi.

No fue un impulso.

O aşırı tepki veriyor.

Está sobreactuando.

Hızla tepki göstermek zorundaydık.

Tuvimos que reaccionar rápidamente.

Aşırı tepki göstermeyi bırak.

Dejá de exagerar.

Aşırı tepki göstermiş olabilirim.

Puede que haya reaccionado de manera exagerada.

Toplumumuzdaki kutuplaşma bir tepki değil,

La polarización en nuestra sociedad no es un impulso.

Ve nasıl tepki verdiklerini izliyor.

y ver cómo reacciona ese molusco.

Tom'un aşırı tepki gösterdiğini düşündüm.

Pensé que Tom estaba exagerando.

Tom uygun olarak tepki gösterdi.

Tom ha reaccionado adecuadamente.

Kötü habere nasıl tepki verdi?

¿Cómo reaccionó a la mala noticia?

İkimiz de aşırı tepki gösterdik.

Ambos exageramos.

Tom nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

Tom no sabía cómo reaccionar.

Ama hislere çok fazla tepki veriyor.

pero es muy sensible a ellos.

Buna nasıl tepki vereceğimizi düşünebilir miyiz?

¿Y podemos pensar acerca de cómo respondemos a eso?

Tepki vermem gerektiğini biliyordum ama nasıl?

Y supe que tenía que reaccionar, pero ¿cómo?

İnsanlar tepki gösterecekler ve istediklerini yapacaklar.

Los demás reaccionarían y actuarían como les viniera en gana.

Burada doğal tepki mekanizmayı yok etmek,

la respuesta natural es buscar destruir la máquina,

Tom'un ona nasıl tepki yapacağına bakalım.

Veamos cómo reacciona Tom a eso.

Tom tepki gösteremeyecek kadar çok şaşırmıştı.

Tom estaba demasiado sorprendido para reaccionar.

Sadece şunların üçüne verilmiş bir tepki değil:

No es solo la reacción por tres personas:

Için elimden geldiğince hızlı tepki vermeye çalıştım.

que de lo contrario sería censurados por la internet centralizada china.

Benimsediğimiz veya tepki verdiğimiz fikirler olarak değil.

y no solo las ideas que proyectamos o a lo que reaccionamos.

Tom, Meryem'in öyle bir tepki göstereceğini ummuyordu.

Tom no esperaba que Mary reaccionara como lo hizo.

Nasıl tepki vereceklerine dair olası çıkarımlar ne olabilir?

frente a las oportunidades y los desafíos en sus vidas?

Ve herkesin neden bu şekilde tepki verdiğini anlamıyor.

y por qué todos reaccionaban de esa manera.

Ve Biily'ye farklı bir tepki verme şansım olduğunun farkındaydım.

y sabía que tenía la oportunidad de responderle diferente a Billy.

Her eylem için eşit ve karşıt bir tepki vardır.

Para toda acción hay una reacción opuesta e igual.

önce ve sonrasında ne var, insanlar ona nasıl tepki veriyor.

qué le sigue y qué le antecede, cómo responden las personas.

Ama ne yazık ki, bu o kadar da doğru bir tepki değil.

pero desafortudadamente, esa no es exactamente la reacción que deberíamos tener aqui