Translation of "Olumlu" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Olumlu" in a sentence and their spanish translations:

Olumlu düşün, olumlu konuş.

Piensa positivamente. Habla positivamente.

Sadece olumlu yönler."

Solo tiene cosas buenas".

Olumlu tepki verecektim

reaccionaría de manera positiva

Olumlu taraftan bakalım.

Veamos el lado positivo.

Olumlu, olumsuzun zıddıdır.

Positivo es el antónimo de negativo.

Olumlu yönler nedir?

¿Cuáles son los aspectos positivos?

Bu olumlu fırsattan yararlandım.

Yo me aproveché de esta oportunidad favorable.

Film olumlu eleştiriler aldı.

La película recibió críticas favorables.

Olumlu yanıtını sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas a recibir su respuesta favorable.

Olumlu biçimde düşünmeyi öğrenin.

¡Aprende a pensar de manera positiva!

Olumlu bir şey olmasını umuyorsan

Si están esperando que algo positivo ocurra,

Olumlu duyguları tamire gerek yok.

No es necesario cambiar emociones positivas.

olumlu bir tutum geliştirdiğimizi görüyoruz.

y reducir el embarazo juvenil cuando es usado junto a otros métodos.

Yaşamınızda olumlu bir değişiklik istiyorsanız

Si queremos hacer cambios positivos en nuestra vida,

Olumlu cevabını almayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Anhelo recibir una contestación favorable por su parte.

Bu raporla ilgili olumlu musunuz?

¿Estás seguro de aquel reporte?

Buluştuğu kişinin olumlu resminin içine alır

para crear una imagen positiva de su cita

Ve genellikle bizi olumlu düşünmeye odaklayan

esa parte frontal de nuestro cerebro situada sobre los ojos

Mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular hissedersin.

sienten emociones positivas como alegría y felicidad.

Bazıları tarafından olumlu görüldü ve diğerleri reddedildi . Aktivistler,

contratos matrimoniales fueron un experimento concluido recientemente en Egipto. Entre las activistas, fotografías de

"Will, neden içkiyi bir kenara bırakıp olumlu bir şey

dijo, "Oye, Will, ¿Por qué no bajas la bebida

Öfke, olumlu değişimler yaratmak konusunda uzun bir tarihe sahip

El enojo tiene una larga historia de transformaciones positivas;

Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.

No se me ocurre una leyenda urbana positiva sobre los leopardos.

Kanser ve demans hastaları için olumlu sonuçlar verdiğini düşünüyorum.

y en cómo pueden ayudar a quienes padecen cáncer de mama o demencia.

Ve son olarak da sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın

Y por último, recuerden terminar la conversación de manera positiva

Geçmişe dönüp baktığımda, aldığım olumlu tepkiler için çok minnettarım

En perspectiva, estoy sumamente agradecida por la respuesta positiva que recibimos,

Hayatta başarılı olmak istiyorsan olumlu bir tutuma sahip olmalısın.

Tienes que tener una actitud positiva si quieres tener éxito en la vida.

Bizim de aynı şekilde olumlu şekilde hareket etme becerimiz var,

Nosotros también tenemos la capacidad de actuar afirmativamente

- Olumlu olumsuz her türlü yorumunuzu bekliyoruz.
- Her türlü yorumunuzu bekliyorum.

Cualquier comentario es bienvenido.

Ve insanları birbirine daha da yaklaştıran olumlu ortak deneyimler oluşturur.

y crea experiencias compartidas positivas que unen más a la gente.

- Tom'u iyi biri olarak gördüğünü biliyorum.
- Tom hakkında olumlu düşündüğünü biliyorum.

Sé que tienes muy buena opinión de Tom.

Onun sorunun çok olumlu olduğunu itiraf ettiği gerçeğini düşünüyor ve onun derinleştiğini gösteriyor, o sizin için değiştirmek istiyor.

Ella piensa que el hecho de que él reconozca su problema es muy positivo, y demuestra que en el interior él quiere cambiar por vos.