Translation of "Tanrım" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Tanrım" in a sentence and their spanish translations:

- Oh, Tanrım!
- Tanrım!

- ¡Oh, Dios mío!
- ¡Dios mío!

Tanrım!

¡Ay, ay, ay!

Tanrım.

Cielos.

Tanrım, Tanrım, ne yapmalıyım?

Dios, Dios, ¿qué hago?

Aman Tanrım,

oh, Dios mío,

Tanrım. Olamaz!

¡Cielos! ¡No!

Tanrım, bakın!

¡Cielos, miren!

Tanrım, baksanıza.

Ay, miren.

Aman Tanrım!

- ¡Válgame Dios!
- ¡Caramba!

Oh, Tanrım!

- ¡Oh, Dios mío!
- ¡Oh! Eso es terrible.

Tanrım, bu yerinden oynamak istemiyor. Tanrım!

Vaya, esta cosa no se mueve.  ¡Cielos!

Tanrım tanrım beni niçin terk ettin?

Dios mío, Dios mío, ¿por qué me has abandonado?

Tanrım, bu kötü!

¡Cielos, esto es malo!

"Tanrım, neler oluyor?"

Pensé: "Cielos, ¿qué pasa?".

Tanrım, beni dinle!

¡Dios, escúchame!

Tanrım, buna inanamıyorum.

Dios mío, no me lo puedo creer.

Tanrım, ne yaptın?

- ¡Dios mío! ¿Qué habéis hecho?
- ¡Dios mío! ¿Qué has hecho?
- ¡Dios mío! ¿Qué ha hecho?
- ¡Dios mío! ¿Qué han hecho?

"Tanrım, başımız dertte." dedim.

Estaba yo, Dios mío, tenemos un problema.

"Tanrım!" dedim. Biraz gerildim.

Digo, Dios mío, estoy un poco nervioso.

Tanrım, bakın, bir kartal!

¡Cielos, miren, un águila!

Tanrım, umarım doğru karardır. 

Cielos, espero que hayan acertado.

Tanrım, beni içine çekiyor.

Dios, esto me esta chupando.

Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...

Ay, miren. Todos estos quedaron...

Aman Tanrım! Ne yapıyorsun?

¡Oh, Dios! ¿Qué estás haciendo?

Tanrım bana sabır ver!

¡Dios, dame paciencia!

Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.

Puedo sentir a dónde va el hoyo. Rayos. Ay, diablos.

Tanrım! Hamile bir kadını öldürdüm!

¡Oh, dios mío! ¡Maté a una mujer embarazada!

Aman tanrım, volkan patlaması devasaydı.

¡Dios mío, la erupción volcánica fue TREMENDA!

Tanrım, benim elbisemin aynısını giyiyor!

¡Oh Dios mío, ella está usando el mismo vestido que yo!

"Aman Tanrım, çok havalı değil mi?"

"¡Ay, por Dios! Eso es alucinante.

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

Ay, tengo malas noticias.

Aman Tanrım. Ben derslere geç kalacağım.

Caramba, voy a llegar tarde a las clases.

Günah işlediğim için beni affet Tanrım.

Perdóname Padre porque he pecado.

Aman Tanrım. Ne kadar da ayıp.

Vaya por dios. Qué pena.

400 yıldır bunu yaşayan toplumlar için, Tanrım,

Y hay comunidades que han vivido esto durante 400 años, Dios mío.

Tanrım, lütfen bize biraz güneş ışığı gönder.

¡Dios, envíanos el sol!

Tanrım, onları bağışla; zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Padre, perdónalos porque no saben lo que hacen.

Oh Tanrım, emin değilim ama sanırım çok fazla yedim.

¡Dios mío! No estoy seguro pero creo que he comido demasiado.