Translation of "Yapmalıyım" in Spanish

0.018 sec.

Examples of using "Yapmalıyım" in a sentence and their spanish translations:

Egzersiz yapmalıyım.

Debo hacer ejercicio.

Ne yapmalıyım?

¿Qué debería hacer?

Kaka yapmalıyım.

- Me estoy cagando.
- Necesito cagar.
- Tengo que cagar.

Şimdi ne yapmalıyım?

¿Qué tengo que hacer ahora?

Bunu niçin yapmalıyım?

¿Por qué tengo que hacerlo?

Onu şimdi yapmalıyım.

Debería hacerlo ya.

Ev ödevimi yapmalıyım.

Tengo que hacer los deberes.

Belki bunu yapmalıyım.

Tal vez debería hacerlo.

Bir çağrı yapmalıyım.

Debo hacer una llamada.

Bugün ne yapmalıyım?

¿Qué tengo que hacer hoy?

Bunu nasıl yapmalıyım?

¿Cómo se supone que haga esto?

Niçin bunu yapmalıyım?

¿Por qué debería hacerlo?

Daha sonra ne yapmalıyım?

¿Qué debería hacer a continuación?

Biletimi kaybettim. Ne yapmalıyım?

Perdí mi boleto. ¿Qué debería hacer?

Bunu sınıfın önünde yapmalıyım.

Tengo que hacer esto antes de la clase.

Başka bir arama yapmalıyım.

Necesito hacer otra llamada.

Bu konuda ne yapmalıyım?

¿Qué debería hacer al respecto?

Ve bunu neden yapmalıyım?

¿Y por qué yo haría eso?

Tanrım, Tanrım, ne yapmalıyım?

Dios, Dios, ¿qué hago?

Kocam iktidarsızsa ne yapmalıyım?

¿Qué debería hacer si mi esposo es impotente?

Kocam horlarsa ne yapmalıyım?

¿Qué debo hacer si mi esposa ronca?

Benim kocam iktidarsız. Ne yapmalıyım?

Mi marido es impotente ¿Qué debo hacer?

Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

- ¿Qué debería hacer para que se me quite el hipo?
- ¿Qué debería hacer para quitarme el hipo?

Tom'un yapmamı söylediği şeyi yapmalıyım.

Tengo que hacer todo lo que Tom me dice que haga.

Kafam karışık. Şimdi ne yapmalıyım?

Estoy confusa. ¿Ahora qué hago?

Böyle bir durumda ne yapmalıyım?

¿Qué debo hacer en una situación como esta?

Eğer yoksa nasıl bir ayarlama yapmalıyım?

Y en caso de no ser así, ¿qué tengo que cambiar?

Ben masanın üstündeki kitaplarla ne yapmalıyım?

¿Qué debería hacer con los libros que hay encima de la mesa?

O kendi kendine, "Sonra ne yapmalıyım?" dedi.

"¿Qué debería hacer a continuación?" -se dijo a sí misma.

Bir bozayı tarafından saldırıya uğrarsam ne yapmalıyım?

¿Qué debería hacer si me ataca un oso grizzly?

- Şimdi ne yapmalıyım?
- Şimdi ne yapmam gerekiyor.

¿Qué tengo que hacer ahora?

Kendime uygun bir iş bulmak için ne yapmalıyım?

¿Qué debo hacer para encontrar un trabajo adecuado para mí?

Ben leğen kemiği ile ilgili bir muayene yapmalıyım.

Debería hacerte un examen vaginal.

İndirime hak kazanmak için ne kadar erken rezervasyon yapmalıyım?

¿Con cuanta antelación tengo que reservar para obtener el descuento?

Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.

Tengo que pagar al tendero, frutero, al panadero, al lechero y a otros.

- Bu parayla ne yapmalıyım?
- Bu parayla ne yapmam gerekiyor?

¿Qué se supone que tengo que hacer con este dinero?

- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmalıyım?
- Ne yapıyor olmalıyım?
- Ne yapmak zorundayım?

- ¿Qué debo hacer?
- ¿Qué tengo que hacer?
- ¿Qué hago?

- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmalıyım?
- Ne yapıyor olmalıyım?
- Ne yapayım?
- Ne yapmak zorundayım?

- ¿Qué debo hacer?
- ¿Qué tengo que hacer?