Translation of "Planın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Planın" in a sentence and their spanish translations:

- Planın nedir?
- Planın ne?

¿Cuál es tu plan?

Planın nedir?

¿Cuál es tu plan?

- Planın ayrıntıları açıklanmadı.
- Planın detayları açıklanmadı.

Los detalles del plan fueron revelados.

Planın muhteşem görünüyor.

Tu plan suena genial.

Planın işe yaradı.

- Tu plan funcionó.
- Su plan funcionó.
- Vuestro plan ha funcionado.

Planın başarısız oldu.

Tu plan ha fracasado.

Korkarım planın işe yaramayacak.

Me temo que tu plan no funcionará.

Bir planın var mı?

¿Tienes un plan?

Bu planın hatası yok.

Este plan no tiene defectos.

Bugün için planın nedir?

¿Qué planes tienes para hoy?

Planın mantıksız olduğunu hissettim.

Me di cuenta de que el plan no era sensato.

Bu mu yani planın?

¿Así que este es tu plan?

O senin planın mıydı?

¿Ese era tu plan?

İnşallah planın işe yarar.

Espero que tu plan funcione.

O, planın temel amacını açıkladı.

Él explicó el objetivo principal de ese plan.

Sorun planın işe yarayıp yaramayacağıdır.

El problema es si el plan funcionará.

Her zaman bir planın var.

Vos siempre tenés un plan.

Planın birçok pratik zorlukları var.

El plan tiene muchas dificultades prácticas.

Bir yedek planın var mı?

¿Tienes un plan de respaldo?

Planın hakkında hiçbir şey bilmiyordum.

No sabía de su plan.

- Senin planın bizim politikamız doğrultusunda değil.
- Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil.

Tu plan no va en la línea de nuestra política.

- Bu gece için bir planın var mı?
- Bu akşam için planın var mı?

- ¿Tienes planes para esta noche?
- ¿Tenés planes para hoy a la noche?

Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

Tu plan parece mejor que el mío.

Hepimiz planın mantıklı olduğunu kabul ettik.

Todos acordamos que el plan tenía perfecto sentido.

Yarın için bir planın var mı?

¿Tienes planes para mañana?

Bu akşam için planın var mı?

- ¿Tienes planes para esta noche?
- ¿Tenés planes para hoy a la noche?

Bunun planın bir parçası olmadığından eminim.

Estoy segura de que eso no era parte del plan.

Senin şimdiden bir planın var mı?

¿Ya tienes un plan?

Daha iyi bir planın var mı?

¿Tienes un plan mejor?

Hiç kimse bu planın uygulanmasını engelleyemez.

Nadie puede impedir que este plan sea llevado a cabo.

Bugün için hiç planın var mı?

¿Tienes algún plan para hoy?

Hafta sonu için bir planın var mı?

¿Tienes algún plan para el finde?

Senin küçük planın hakkında her şeyi biliyorum.

Lo sé todo acerca de tu pequeño proyecto.

Ben yeni planın ayrıntıları ile kendimi tanıtmam gerekiyor.

Tengo que familiarizarme con los detalles del nuevo plan.

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.

Él señaló que el plan costaría mucho dinero.

- Senin planın başarılı olacağı kesin.
- Planınız kesinlikle başarılı olacak.

Tu plan de seguro funcionará.

Planın kendisi tartışmalı bir şekilde Alp'leri geçmek kadar gözü pek bir karar.

El plan es debatiblemente tan audaz como lo fue el cruzar los alpes.

Yani biri bana "Hey Janet, 4 Temmuz için herhangi bir planın var mı?'' diye sorsa

Si alguien me preguntara: "¿Janet, tienes algún plan para el 4 de julio?".