Translation of "Manyetik" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Manyetik" in a sentence and their spanish translations:

manyetik kutuplar

polos magnéticos

manyetik kutbu vardı

tenía un polo magnético

manyetik zayıflaşmaya uğrayıp

ser sometido a debilitamiento magnético

manyetik alandan faydalanıyorlar

hacen uso del campo magnético

manyetik alan olduğunu söylesin

déjame decirte que hay un campo magnético

Biz manyetik alan diyoruz

lo llamamos el campo magnético

manyetik kuzey kutbunu gösterir

muestra el polo norte magnético

manyetik zayıflaşma adı verilir.

llamada atenuación magnética.

manyetik alanı var fakat

tiene un campo magnético pero

manyetik kuzey kutbunu buluyor

encuentra el polo norte magnético

manyetik kutuplar yer değiştirdiğinde

cuando se mueven los polos magnéticos

manyetik kutupların yer değiştirmesi

desplazamiento de polos magnéticos

manyetik alan nedir onu anlatmadık

¿Cuál es el campo magnético que no dijimos?

manyetik alan ne işe yarıyor

¿Qué hace el campo magnético?

manyetik kuzey kutbundan içeriye giriyor

llegando desde el polo norte magnético

Birde manyetik kuzey kutbu var

hay un polo norte magnético

Bu manyetik alanların yer değiştirmesinin

el desplazamiento de estos campos magnéticos

Eğer ki o manyetik zayıflama

si esa atenuación magnética

Kutupların etrafını saran manyetik hatları aydınlatırlar.

Iluminan las líneas magnéticas que rodean los polos.

O zaman manyetik alana bir bakalım

Echemos un vistazo al campo magnético.

Sürekli yeni yeni manyetik alanalar üretiyor.

produciendo constantemente nuevos campos magnéticos.

Kuzey kutbu demişken manyetik kuzey kutbu

Polo Norte magnético Hablando del Polo Norte

Biz her yıl %10 manyetik zayıflaşıyoruz

tenemos un 10% de debilitamiento magnético cada año

Marsın da manyetik bir alanı vardı

Marsin también tenía un campo magnético

çünkü manyetik zayıflaşma çok hızlı ilerliyor

porque la atenuación magnética progresa muy rápido

O zaman coğrafi kutup ile manyetik kutup

entonces el polo geográfico y el polo magnético

Günümüzde manyetik kutup ile coğrafi kutup arasında

hoy en día entre polo magnético y polo geográfico

Yılda 15 km değişiyordu bu manyetik kutup

este polo magnético estaba cambiando 15 km al año

Öyleyse dünyanın etrafında bir manyetik alan var.

Así que hay un campo magnético alrededor de la tierra.

Güvercinler dünyadaki manyetik alanının yardımıyla evlerine dönebilirler.

Las palomas pueden encontrar su camino de regreso con la ayuda del campo magnético de la Tierra.

Bu yüzden dünyanında dev bir manyetik alanı var

entonces hay un gran campo magnético en tu mundo

Yani coğrafi kutup ile manyetik kutup birbirinden farklı

es decir, el polo geográfico y el polo magnético son diferentes entre sí.

Az önce söylemiştim manyetik alan bir kutuptan çıkıyor

Acabo de decir que el campo magnético sale de un poste

üstelik bir de manyetik kutuplar da yer değiştiriyor

Además, los polos magnéticos están cambiando

Mıknatısların, tabii ki, etrafında bir manyetik alanı vardır.

- Por supuesto, los imanes tienen un campo magnético a su alrededor.
- Los imanes, por supuesto, tienen un campo magnético a su alrededor.

Tabi bu olay manyetik alanların yer değiştirmesinden kaynaklı oluşuyor

Por supuesto, este evento es causado por el desplazamiento de los campos magnéticos.

Yani manyetik kutbu hissederek yön tayinlerini buna göre yapıyorlar

entonces sienten el polo magnético y hacen su dirección en consecuencia

Işte bu da manyetik kuzey kutbunun yer değiştirmesinden kaynaklı

esto se debe al desplazamiento magnético del polo norte

Güney manyetik alanı her 11 yılda 1 yer değiştiriyor

el campo magnético del sur cambia cada 11 años

- Kapıyı açmak için bir kart anahtara ihtiyacın var.
- Kapının kilidini açman için manyetik kart gerekiyor.
- Kapının kilidini açmanız için manyetik kart gerekiyor.

Necesitas una tarjeta de acceso para abrir la puerta.

Uçuşsal paralellik ve manyetik alan gibi şeylerle pek de alakası yok

No tiene mucho que ver con cosas como paralelos de vuelo y campos magnéticos.

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.

Me siento frente a la pantalla de un computador el día entero, así que sí resulto enormemente bombardeado por ondas electromagnéticas.