Translation of "Kimsenin" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Kimsenin" in a sentence and their spanish translations:

- Kimsenin umurunda değil.
- Kimsenin taktığı yok.

No le importa un bledo a nadie.

kimsenin sizi izlemediği

a pesar de que en esa situación,

Kimsenin incinmesini istemiyoruz.

No queremos que nadie salga lastimado.

Kimsenin konuşması gerekmiyor.

Nadie tiene que hablar.

Kimsenin hatası değil.

La culpa no es de nadie.

kimsenin öngöremediği bir şekilde.

sin que nadie pueda preverlo?

Kimsenin düşünmediğini düşünmek için.

Pensar en lo que nunca se ha pensado.

Aletlerimi kimsenin almayacağını umuyorum.

Ojalá nadie tome mis herramientas.

O, kimsenin umurunda değil.

A nadie le importa.

Mutfakta kimsenin olmadığını düşündüm.

Pensé que no había nadie en la cocina.

Kimsenin kimseye saygısı yok.

Alguien no es respetado por nadie.

Kimsenin paniğe kapılmasını istemiyorum.

No quiero que nadie se asuste.

Kimsenin bizi görmesini istemiyorum.

No quiero que nos vea nadie.

Kimsenin canının yanmasını istemem.

No quiero que nadie salga lastimado.

Kimsenin bizi görmesini istemem.

No quisiera que nadie nos viera.

Kimsenin bizi görmesini istemezdim.

No quisiera que nadie nos viera.

Kimsenin umurunda değil mi?

¿A nadie le importa?

Kimsenin bizi bilmemesi tuhaf.

Es extraño que nadie nos conozca.

Hiç kimsenin umurunda olmayacak.

- A nadie le importará.
- A nadie le va a importar.

Kimsenin aç kalmasını istemedim.

No quería que nadie pasara hambre

Kimsenin bunu kaçırmasını istemiyorum.

No quiero que nadie se pierda esto.

Kimsenin iznine ihtiyacım yok.

No necesito el permiso de nadie.

Kimsenin yaralanmadığından emin misiniz?

¿Están seguros que nadie está herido?

O kimsenin enayisi değil.

Ella no tiene un pelo de tonta.

Kimsenin TV izlememesi gerekir.

Nadie debería ver la televisión.

- Herkesin hatası, kimsenin hatası değildir.
- Herkesin suçu kimsenin hatası değildir.

La culpa de todos es culpa de nadie.

- Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
- Sizi kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim.

No dejaré que nadie te lastime.

Kimsenin yeniden böyle hissetmesini istemedim.

No quería que nadie se sintiera así nunca más.

Kimsenin akıllı olmadığımı düşünmesini istemiyorum.

No quieres que nadie piense que eres un incapaz.

kimsenin adam yerine koymaması yüzünden

porque nadie reemplaza al hombre

Kimsenin söyleyecek bir şeyi yoktu.

Nadie tenía nada más que decir.

Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.

No permitiré que nadie te haga daño.

Hiç kimsenin buna dokunmasını istemiyorum.

No quiero que nadie toque esto.

Hiç kimsenin hayaletlere inanmadığını düşünüyorum.

Pensé que nadie creía en realidad en los fantasmas.

Kimsenin burada olduğumu bilmesini istemiyorum.

No quiero que nadie sepa que estoy aquí.

Kimsenin benim hakkımda konuşmasını istemiyorum.

No quiero que nadie hable de mí.

Gitarımı hiç kimsenin çalmasını istemiyorum.

No quiero que nadie toque mi guitarra.

Bunu kimsenin yapmasına izin vermeyeceğim.

- No permitiré a nadie que lo haga.
- No dejaré que nadie lo haga.

Beni kimsenin izlemediğini sağlama bağladım.

- Garanticé que nadie me seguía.
- Me aseguré de que nadie me seguía.

Sizi kimsenin izlemediğinden emin misiniz?

- ¿Estás seguro de que nadie te siguió?
- ¿Estás segura de que nadie te siguió?

Kimsenin seni yargılamaya hakkı yok.

Nadie tiene el derecho de juzgarte.

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

Nadie tiene inmunidad naturalmente ante él

Hiç kimsenin el feneri yoktu.

Nadie tenía linterna.

Hiç kimsenin beni duymasını istemiyorum.

No quiero que nadie me oiga.

Hiç kimsenin beni sevmemesine alışkınım.

Estoy acostumbrada a no gustarle a nadie.

Onu hiç kimsenin üstünde istemiyorum.

No le deseo eso a nadie.

Tom evde kimsenin olmadığını düşündü.

Tomás pensó que no había nadie en su casa.

Kimsenin sinirini bozmuyorum, değil mi?

No molesto a nadie, ¿verdad?

- Buraya artık neden kimsenin gelmediğini çözemiyorum.
- Buraya artık neden kimsenin gelmediğini anlayamıyorum.

No me puedo imaginar por qué ya nadie viene aquí.

Hiç kimsenin ona yardım edememesine kızgınım.

Me enfurece que nadie pudiera ayudarla.

Kimsenin aşırı stresli olduğumu bilmesini istemiyorum.

No quieres que sepan que estás muy agobiado.

Neden bana kimsenin söylemediğini merak ediyorum.

Me pregunto por qué nadie me dijo.

Kimsenin toplantı odasında beklemesine izin verme.

No dejes que nadie espere en la sala de reuniones.

Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.

Nadie tenía apuro de irse de la fiesta.

Hiç kimsenin benim hakkımda yazmasını istemiyorum.

No quiero que nadie escriba sobre mí.

Bunun hakkında hiç kimsenin bilmesini istemiyorum.

No quiero que nadie sepa sobre esto.

Neden oraya gittiğimi kimsenin bilmesini istemiyorum.

No quería que nadie supiera por qué fui allí.

Hiç kimsenin seni suçlamak istemediğinden eminim.

Estoy seguro de que nadie quería culparte.

Hiç kimsenin oraya gitmesine izin verilmiyor.

- No está permitido que nadie vaya allá.
- Nadie tiene permiso de ir allá.

Bahse girerim ki kimsenin uykusu yok.

Apuesto a que nadie tiene sueño.

Tom'u kimsenin incitmesine izin vermeyeceğini biliyorum.

Sé que nunca permitirías que nadie hiciese daño a Tom.

Kimsenin ne yaptığını fark ettiğini sanmıyorum.

No creo que nadie notara lo que hiciste.

Kimsenin özgürlüğümü elimden almasına izin vermiyorum.

No permito que nadie me arrebate mi libertad.

Hiç kimsenin plan hakkında sorusu yoktu.

Nadie tenía preguntas sobre el plan.

Tom'a ne olacağını kimsenin umurunda değil.

A nadie le importa lo que le pase a Tom.

Tom'un ne düşündüğünü kimsenin umurunda değil.

A nadie le importa lo que piense Tom.

Kimsenin bu binadan çıkmasına izin verme.

No dejes salir a nadie de este edificio.

Kimsenin bu binadan çıkmasına izin verilmiyor.

- No se permite a nadie salir de este edificio.
- No se permite abandonar este edificio a nadie.

Bu mektubu kimsenin okumasına izin verme.

No permitas que nadie lea esta carta.

Hiç kimsenin asla yaşamasını dilemediğim bir duygu.

esa sensación deseo que jamás nadie tenga que experimentarla.

Ama merak etmeyin kimsenin umurunda bile değilsiniz

pero no te preocupes, a nadie le importa

Hiç kimsenin o hatayı fark etmemesi ilginçtir.

Es interesante que nadie se diera cuenta del error.

Hazineyi nereye gömdüğümüzü hiç kimsenin bulmasını istemiyorum.

No quiero que encuentre nadie dónde enterramos el tesoro.

Başka hiç kimsenin bakmadığı yerde beni buldun.

Me encontraste donde nadie estaba buscando.

O, hiç kimsenin ona yardım edemeyeceğini söyledi.

Dijo que nadie le podía ayudar.

Hiç kimsenin bu kapıyı açmasına izin verme.

No dejes que nadie abra esta puerta.

Hiç kimsenin bizim hakkımızda konuşmadığından oldukça eminim.

Estoy segurísimo de que nadie está hablando de nosotros.

Bu mektup özel ve kimsenin okumasını istemiyorum.

Esta carta es personal, no quiero que la lea otra persona.

O, bana orada kimsenin olup olmadığını sordu.

Él me preguntó si había alguien ahí.

O, hiç kimsenin sandalyesinde oturmasına izin vermeyecek.

No deja que nadie se siente en su sillón.

Hırsızlar kimsenin dikkatini çekmeden binaya girmeyi başarmış.

Los ladrones consiguieron entrar en el edificio sin llamar la atención de nadie.

- Ölürsem kimsenin beni bulmayacağı bir yerde ölmek istiyorum.
- Eğer ölürsem, hiç kimsenin beni bulmayacağı yerde ölmek istiyorum.

Si muero, quiero morir donde nunca nadie me encuentre.

Kimsenin benim parayla çok güvensiz olduğumu bilmesini istemiyorum.

No quieres que piensen que tienes inseguridades con el dinero.

- Kimse umursuyor gibi görünmüyor.
- Kimsenin umurunda bile değil.

A nadie le parece importar.

Tom hiç kimsenin Mary ile çıktığını bilmesini istemiyordu.

Tom no quería que nadie supiera que él había estado saliendo con María.

Onlar kimsenin özel izni olmadan girmesine izin vermezler.

No dejan entrar a nadie sin permiso especial.

Orduda hiç kimsenin izinsiz olarak gitmesine izin verilmez.

En un ejercito nadie puede irse sin permiso.

Bence günün bu saatinde sokakta kimsenin olmaması garip.

Pienso que es extraño que no haya nadie en la calle a estas horas del día.

Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom vive en una pequeña ciudad en donde nadie le pone llave a sus puertas.

Tom kimsenin tavsiyesi asla dinlemeyen bir üne sahiptir.

Tom tiene reputación de jamás escuchar el consejo de nadie.

Tom başka hiç kimsenin niçin mutlu görünmediğini anlayamadı.

Tom no podía entender por qué nadie más parecía estar contento.

Bu bir sır. Başka kimsenin bilmesine izin veremezsiniz.

Es un secreto. No se lo puedes decir a nadie más.

Hiç kimsenin cinayet için bir nedeni var gibi görünmüyordu.

Nadie parecía tener un motivo para el asesinato.

Hiç kimsenin önermek için yeni bir şeyi olmadığı açıktır.

Está claro que nadie más tiene algo nuevo que proponer.

Tom kimsenin ona bakmadığından emin olmak için etrafına bakındı.

Tom miró a su alrededor para asegurarse de que nadie le estuviera mirando.

- Bundan kimsenin haberi var mı?
- Kimse biliyor mu bunu?

- ¿Hay alguien que sepa de esto?
- ¿Alguien sabe de esto?

Fakat hakikaten, hiç kimsenin doğru projeksiyonu olmadığı gerçeği değişmedi.

Pero el hecho es que no hay una sola proyección correcta.

Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.

Guarda esto en un lugar seguro. No quiero que nadie le ponga las manos encima.