Translation of "Kişidir" in Spanish

Tom soracak kişidir.

Tom es la persona a preguntar.

Belki aynı kişidir.

Quizás sea la misma persona.

O dost bir kişidir.

Él es una persona simpática.

O agresif bir kişidir.

Él es una persona agresiva.

O, sevimli bir kişidir.

Él es una persona adorable.

O kaba bir kişidir.

Él es una persona grosera.

O bencil bir kişidir.

Ella es una persona egoísta.

Tom iyi bir kişidir.

Tom es una buena persona.

O, zalim bir kişidir.

Él es un hombre cruel.

Onu yapabilecek tek kişidir.

Él es la única persona que puede hacerlo.

Bu grup altı kişidir.

Ese grupo se compone de seis miembros.

Tom, Mary'yi öldüren kişidir.

Tom es la persona que asesinó a Mary.

O güvenilir bir kişidir.

Ella es una persona fiable.

Patron açık bir kişidir.

El jefe es una persona abierta.

Çok ciddi bir kişidir.

Es una persona muy seria.

O, sözlüğümü verdiğim kişidir.

Él es la persona a la que le di mi diccionario.

O aktif bir kişidir.

Es una persona activa.

FBI'da önemli bir kişidir.

Él es una persona importante en el FBI.

O önemli bir kişidir.

Él es una persona importante.

Tom kaba bir kişidir.

Tom es una persona maleducada.

Tom güvenilir bir kişidir.

Tom es una persona formal.

Tom neşe saçan kişidir.

Tom es el alma de la fiesta.

Tom karmaşık bir kişidir.

Tom es una persona complicada.

O, iş için doğru kişidir.

Él es la persona indicada para el trabajo.

O, diğerlerini kötüleyecek son kişidir.

Él es la última persona que hablaría mal de los demás.

O doğuştan cömert bir kişidir.

Él es por naturaleza una persona generosa.

O, sadece sıradan bir kişidir.

Él es tan sólo una persona normal.

O, çok bencil bir kişidir.

- Él es una persona muy egoísta.
- Es una persona muy egoísta.

Mary benim için tek kişidir.

Mary es la única persona para mí.

Tom çok mantıklı bir kişidir.

Tom es una persona muy sensible.

Tom çok liberal bir kişidir.

Tom es una persona muy liberal.

Tom çok ilginç bir kişidir.

Tom es una persona muy interesante.

O, dünyadaki en uzun kişidir.

- Él es el hombre más grande del mundo.
- Él es la persona más alta del mundo.

O, çok garip bir kişidir.

Ella es una persona muy extraña.

Tom, dünyadaki en havalı kişidir.

Tom es la persona más genial del mundo.

O, çok önemli bir kişidir.

Es una persona muy importante.

O, tanıdığım en tembel kişidir.

- Ella es la persona más perezosa que conozco.
- Ella es la persona más floja que conozco.

Baban çok nazik bir kişidir.

Tu padre es una persona muy simpática.

Tom Mary'ye Fransızca öğreten kişidir.

Tom es quien enseñó francés a Mary.

O özellikle ilginç bir kişidir.

Ella es una persona muy interesante.

Bu asansörün kapasitesi on kişidir.

La capacidad de este ascensor es de diez personas.

O çok önemli bir kişidir.

Él es una persona sumamente importante.

Peige işi bitirecek olan kişidir.

Peige es la persona que terminará el trabajo.

O, bizim köpeği besleyen kişidir.

Ella es la que alimenta a nuestro perro.

Tom ne tür bir kişidir?

¿Qué clase de persona es Tom?

Tom çok tuhaf bir kişidir.

Tom es una persona muy extraña.

Tom çok sempatik bir kişidir.

Tom es una persona muy extrovertida.

Tom çok meşgul bir kişidir.

Tom es una persona muy ocupada.

Tom oldukça şaşırtıcı bir kişidir.

Tom es una persona muy impresionante.

Tom tanıdığım en zengin kişidir.

Tom es el hombre más rico que conozco.

Tom çok akıllı bir kişidir.

Tom es una persona muy sabia.

- Bob sevimli bir kişidir.
- Bob kibar bir kişidir.
- Bob nazik bir insandır.

- Bob es un chabón copado.
- Bob es una buena persona.

O, iş için en doğru kişidir.

Es perfecto para el puesto.

Annem her sabah ilk kalkan kişidir.

Mi madre es la primera en levantarse cada mañana.

John, evin dışındaki bir başka kişidir.

Fuera de casa, Juan es otra persona.

O unutkan ve güvenilmez bir kişidir.

- Ella es descuidada y poco confiable.
- Ella es despistada y poco formal.

O, kitap kurdu diyebileceğin bir kişidir.

Él es lo que podrías llamar un ratón de biblioteca.

Tom muhtemelen Mary'nin kolyesini çalan kişidir.

Probablemente sea Tom el que le robó el collar a Mary.

Tom bu konuyu bilen tek kişidir.

Tom es la única persona que sabe acerca de esto.

Böyle bir şeyi yapacak son kişidir.

- Él es el último hombre en hacer algo así.
- Él es el último hombre en hacer semejante cosa.

Tom bu işi yapabilecek tek kişidir.

Tom es la única persona que puede hacer este trabajo.

Tom tanıdığım en iyi-görünüşlü kişidir.

Tom es el hombre más guapo que conozco.

Tom ofisimizde Fransızca konuşabilen tek kişidir.

Tom es el único en nuestra oficina que puede hablar Francés.

Bir arıcı arılarla çalışan bir kişidir.

Un apicultor es una persona que trabaja con abejas.

O, şimdi görmek istediğim en son kişidir.

Él es la última persona a la que deseo ver ahora.

Çok dil bilen biri ters okuyabilen kişidir.

Un políglota es alguien que puede leer de cabeza.

O benim arkadaşlarımdan yetenekli olan tek kişidir.

Él es el único de mis amigos que tiene talento.

Tom şimdiye kadar gerçekten sevdiğim tek kişidir.

Tom es la única persona de la que realmente he estado enamorada alguna vez.

Tom Mary'nin kolyesini çalmış olabilecek tek kişidir.

Tom es la única persona que podría haber robado el collar de Mary.

Mayumi sağlıklı bir kişidir. O neredeyse hiç hastalanmaz.

Mayumi es una persona sana. Ella casi nunca se pone enferma.

- O iyi bir kişidir.
- O iyi bir insan.

- Es una buena persona.
- Él es una buena persona.

- Babam sessiz bir kişidir.
- Babam sakin bir adamdır.

Mi padre es callado.

Tom, Mary'yi ikna etme şansı olan tek kişidir.

Tom es la única persona que tiene alguna posibilidad de persuadir a Mary.

Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.

Un genio es una persona con un extraordinario talento creativo.

Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyor gibi görünen tek kişidir.

Tom es la única persona que parece saber dónde vive Mary.

Bir avukat başka birinin paranı almasını önleyen bir kişidir.

Un abogado es una persona que evita que alguien más obtenga tu dinero.

- Tom dün camı kıran kişidir.
- Dün pencereyi kıran Tom'dur.

Tom es el que rompió la ventana ayer.

Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.

- Un intelectual es una persona que ha descubierto algo más interesante que el sexo.
- Un intelectual es alguien que ha descubierto algo más interesante que el sexo.

Bir gönüllü ödeme olmadan topluma yararlı işler yapan bir kişidir.

Un voluntario es un hombre que realiza labores útiles para la sociedad sin paga.

Tom çoğunlukla partiye gelen ilk kişi ve partiden ayrılan son kişidir.

A menudo Tom es el primero que llega a la fiesta y el último que se va.

- Tom son derece dürüst bir kişi.
- Tom son derece dürüst bir kişidir.

Tom es una persona extremadamente honesta.

- O iyi bir kişidir.
- O iyi bir insan.
- O iyi bir kişi.

- Es una buena persona.
- Él es una buena persona.