Translation of "Kasabada" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Kasabada" in a sentence and their spanish translations:

Kasabada yeniyim.

Soy nuevo en la ciudad.

O kasabada yeni.

Ella es nueva en la ciudad.

Onlar bu kasabada yaşıyorlar.

Ellos viven en esta ciudad.

Bu kasabada kimseyi tanımıyorum.

Yo no conozco a nadie en esta ciudad.

Küçük bir kasabada yaşıyorum.

Vivo en una ciudad pequeña.

Bu kasabada neler oluyor?

¿Qué pasa en esta ciudad?

O kasabada iş bulabildi.

Fue capaz de encontrar trabajo en esa ciudad.

Küçük bir kasabada yaşadım.

He vivido en una ciudad pequeña.

Okulun bu kasabada mı?

- ¿Tu escuela está en esta ciudad?
- ¿Está tu escuela en esta ciudad?

Ben bir kasabada yaşıyorum.

Yo estoy viviendo en una ciudad.

Pazartesi günü kasabada olacağım.

Estaré en la ciudad el lunes.

Tabii ki, kasabada konserler vardı.

Por supuesto, hubo conciertos en la ciudad.

Bu kasabada çok arkadaşı yok.

- No tiene muchos amigos en este pueblo.
- Ella no tiene muchos amigos en esta ciudad.

On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.

Han vivido en esta ciudad diez años.

O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.

Vivía en una ciudad cerca de aquí.

Kasabada en pahalı otelde kaldık.

Nos hospedamos en el hotel más caro de la ciudad.

Ben ufak bir kasabada büyüdüm.

Crecí en un pequeño pueblo.

İtalya'da küçük bir kasabada doğdu.

Él nació en un pueblito en Italia.

Beş yıldır bu kasabada yaşıyoruz.

Hemos vivido en este pueblo durante cinco años.

Ben küçük bir kasabada yaşıyorum.

Yo estoy viviendo en una ciudad pequeña.

Küçük bir kasabada yaşamak istiyorum.

Yo quiero vivir en una ciudad pequeña.

Tom Mary'nin kasabada olduğunu bilmiyordu.

Tom no sabía que Mary estaba en la ciudad.

Tom bu kasabada bir yabancıdır.

Tom es un extraño en esta ciudad.

Ve bir gün annemle kasabada yürüyordum

Un día iba caminando por mi ciudad con mi madre

Kasabada eski bir sinema salonu var.

Hay un viejo cine en la ciudad.

Kasabada çok eski bir tapınak vardır.

Hay un templo muy antiguo en la ciudad.

Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.

Ella vivió toda su vida en esa ciudad.

Bu kasabada eski bir kilise var.

Hay una vieja iglesia en esta ciudad.

Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.

Caminé por la ciudad adondequiera que me llevaran mis pies.

- Şehirde değil misin?
- Kasabada değil misiniz?

¿Estás en la ciudad?

Tom'un kasabada olup olmadığını görmek istiyorum.

Quiero ver si Tom está en la ciudad.

Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.

Su nombre es conocido por todos en esta ciudad.

Tom Avustralya'da küçük bir kasabada büyüdü.

Tom creció en una pequeña ciudad de Australia.

Kasabada herhangi güzel kızlar var mı?

¿Hay muchachas bonitas en la ciudad?

Bu kasabada bir müze var mıdır?

¿Hay un museo en esta ciudad?

Dünyadaki her şehirde, kasabada, köyde de yapılabilir.

podrá ocurrir en cualquier ciudad, pueblo y aldea en todo el mundo.

O iç kısımda küçük bir kasabada yaşıyor.

Vive en una pequeña ciudad del interior.

15 yıl boyunca bin kişilik bir kasabada yaşadım.

viví en un pueblo de 1000 habitantes durante 15 años;

Geçen ay kasabada ölümlerden 20 fazla doğumlar vardı.

En el último mes nacieron en el pueblo 20 personas más de las que murieron.

Tom'un hayali Fransa'nın güneyinde küçük bir kasabada yaşamak.

El sueño de Tom es vivir en un pequeño pueblo al sur de Francia.

O, sahilin arkasındaki bölgede küçük bir kasabada yaşıyor.

Vive en una pequeña ciudad del interior.

Bu kasabada gerçekten kaç kişinin yaşadığını öğrenmeye çalıştım.

Traté de averiguar cuántas personas viven realmente en esta ciudad.

Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom vive en una pequeña ciudad en donde nadie le pone llave a sus puertas.

Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.

Tomás vive en un pueblito no muy lejos de Boston.

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.

Yo vivo en la ciudad, pero mis padres viven en el campo.

Bugünkü gazeteye göre, dün gece bu kasabada bir yangın vardı.

Según el periódico de hoy, anoche hubo un incendio en esta ciudad.

1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

Ningún rapto ha sido reportado en esa ciudad desde 1965.

- Ne kadar süredir bu kasabadasın?
- Ne kadar zamandır bu kasabada bulunuyorsun?

¿Cuánto tiempo has estado en esta ciudad?

Soult, doğduğu kasabada 82 yaşında öldü - bugün bilinen olarak Saint-Amans-Soult

Soult murió a los 82 años, en la misma ciudad donde nació, conocida hoy como Saint-Amans-Soult.

- Çok turist var kasabada.
- Şehirde birçok turist var.
- Kentte çok sayıda turist var.

Hay muchos turistas en la ciudad.

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

El fugitivo apareció en una pequeña ciudad a cincuenta millas de aquí, pero luego desapareció nuevamente.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

Después de la construcción de una o dos grandes fábricas en una ciudad o cerca de ella, la gente viene a buscar trabajo, y pronto comienza a desarrollarse un área industrial.