Translation of "Olacağım" in Dutch

0.036 sec.

Examples of using "Olacağım" in a sentence and their dutch translations:

Seninle olacağım

Ik sta aan jullie zijde...

Mevcut olacağım.

Ik zal er zijn.

Bekliyor olacağım.

Ik zal wachten.

Öğretmenin olacağım.

Ik zal jouw leraar zijn.

Hazır olacağım.

Ik zal er klaar voor zijn.

Kalıyor olacağım.

Ik zal blijven.

Gidiyor olacağım.

Ik ga maar eens.

Burada olacağım.

Ik zal er zijn.

Özgür olacağım.

Ik zal vrij zijn.

Dürüst olacağım.

Ik zal eerlijk zijn.

İyi olacağım.

Ik zal aardig zijn.

Gülümsersen mutlu olacağım.

Als je glimlacht, zal ik gelukkig zijn.

Döndüğünüzde gitmiş olacağım.

Ik zal reeds vertrokken zijn wanneer jij terug komt.

- Hasta olacağım.
- Kusacağım.

Ik denk dat ik misselijk word.

Şimdi gidiyor olacağım.

Ik ga maar eens.

Sabah evde olacağım.

Ik zal 's morgens thuis zijn.

Bir doktor olacağım.

Ik word dokter.

Yarın 28 olacağım.

Morgen word ik achtentwintig.

Tom'la tanışıyor olacağım.

Ik heb een afspraak met Tom.

Yarın evde olacağım.

Morgen ben ik thuis.

Çok dikkatli olacağım.

Ik zal heel voorzichtig zijn.

Birazdan orada olacağım.

Ik ben er zo.

Pazartesi burada olacağım.

Ik kom maandag.

- Ben iyi bir kız olacağım.
- İyi bir kız olacağım.

Ik zal een braaf meisje zijn.

- Ben gelecek yıl on yedi olacağım.
- Seneye on yedi olacağım.
- Seneye on yedi yaşında olacağım.

Volgend jaar word ik zeventien.

Erkek olacağım bana söylendi.

wat voor een man ik moest worden als een volwassene.

Sorunuzu cevaplamaktan mutlu olacağım.

Ik zal uw vraag graag beantwoorden.

İyi bir kız olacağım.

Ik zal een braaf meisje zijn.

Bu akşam boş olacağım.

Vanmiddag ben ik vrij.

Yine konuşabilsek mutlu olacağım.

Ik kijk ernaar uit om weer met u te praten.

Bu gece dönüyor olacağım.

Ik kom vanavond terug.

Ben ilk hastan olacağım.

- Ik zal uw eerste patiënt zijn.
- Ik zal je eerste patiënt zijn.

Gelecek sefer hazır olacağım.

- Volgende keer ben ik er klaar voor.
- Volgende keer zal ik er klaar voor zijn.

Bütün gün burada olacağım.

Ik ben hier de hele dag.

Noel'e kadar uzakta olacağım.

Ik blijf tot Kerstmis weg.

Eylülde on altı olacağım.

In september word ik zestien.

Noel için evde olacağım.

Ik zal met Kerstmis thuis zijn.

- Senin için her zaman orada olacağım.
- Senin için hep orada olacağım.

Ik zal er altijd voor u zijn.

Üç aydır burada kalıyor olacağım.

Ik blijf hier drie maanden.

Daha çok çalışmak zorunda olacağım.

Ik zal harder moeten studeren.

Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.

Over een week ben ik in Engeland.

Gelecek ay Avustralya'ya gidiyor olacağım.

Volgende maand vertrek ik naar Australië.

Saat dörde kadar meşgul olacağım.

Tot vier uur zal ik bezig zijn.

Sana yardım etmekten mutlu olacağım.

Ik zal u met plezier helpen.

En kötü kabusun ben olacağım.

Ik zal jouw grootste nachtmerrie zijn.

- Boston'a uçuyor olacağım.
- Boston'a uçacağım.

Ik ga naar Boston vliegen.

Bana ihtiyacın olursa burada olacağım.

Ik ben hier als je me nodig hebt.

Sen ölünce ben mutlu olacağım.

- Als je sterft, zal ik blij zijn.
- Wanneer u doodgaat, zal ik me verheugen.

Ben çok çalışmak zorunda olacağım.

Ik zal hard moeten werken.

İki gün burada kalıyor olacağım.

Ik blijf twee dagen hier.

Bir dakika içerisinde orada olacağım.

Ik ben er binnen een minuut.

Bu öğleden sonra meşgul olacağım.

Ik zal deze namiddag bezet zijn.

On dakika içinde orada olacağım.

Ik ben er over tien minuten.

Ekim ayında otuz yaşında olacağım.

Ik word dertig in oktober.

Gelecek hafta otuz yaşında olacağım.

Volgende week word ik dertig jaar.

Yarın bütün gün burada olacağım.

Ik zal morgen de hele dag hier zijn.

Nerede olursam olayım, senin yanında olacağım.

Waar ik ook ben, ik ben er voor jullie.

Ama bunu ortaya ben çıkarmış olacağım

maar dat ik het nu heb losgemaakt

Öğleden sonra saat beşte orada olacağım.

Ik zal daar om vijf uur ‘s middags zijn.

Sana yapabildiğim kadar çok yardımcı olacağım.

Ik zal je zoveel als ik kan helpen.

Ben gelecek yıl on yedi olacağım.

Volgend jaar word ik zeventien.

Davetini kabul etmekten çok mutlu olacağım.

Ik zal jouw uitnodiging graag aannemen.

Yarın sabah seni istasyonda bekliyor olacağım.

Ik zal morgenochtend op je wachten op het station.

Bana ihtiyacın olursa üst katta olacağım.

- Ik ben boven als je me nodig hebt.
- Ik ben boven als jullie me nodig hebben.
- Ik ben boven als u me nodig hebt.

Ne olursa olsun senin tarafında olacağım.

Ik blijf aan uw kant, wat er ook gebeurt.

Bana ihtiyacın olursa yan odada olacağım.

Ik zit in de kamer hiernaast als je me nodig hebt.

Yakında bir Almanca kursuna kayıt olacağım.

Ik ga me weldra inschrijven voor een cursus Duits.

Ben saat yedi buçukta orada olacağım.

Ik zal er om half acht zijn.

İnanın bana. Ben yeni bir adam olacağım.

- Geloof mij. Ik word een nieuwe mens.
- Geloof mij. Ik word een nieuwe man.

Duş yapıp tıraş olacağım, sonra da takımımı giyeceğim.

Ik ga douchen en scheren. Dan trek ik een pak aan.

100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.

Als ik 100 mocht worden, leef ik nog in 2103.

- Yarından sonraki gün ayrılacağım.
- Yarından sonraki gün ayrılıyor olacağım.

Ik zal overmorgen vertrekken.

Beni bekle. Bir ya da on dakika içinde orada olacağım.

Wacht op mij. Ik ben er over een minuut of tien.

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Memnuniyetle sana yardımcı olacağım.

- Met plezier zal ik je helpen.
- Ik zal je met plezier helpen.
- Ik help je graag.

- Sizinle geleceğim.
- Seninle geliyorum.
- Seninle gideceğim.
- Seninle birlikte gidiyorum.
- Seninle gidiyorum.
- Seninle gidiyor olacağım.

- Ik zal u vergezellen.
- Ik ga met u mee.
- Ik ga met je mee.