Translation of "Kalmamış" in Spanish

Onun sabrı kalmamış.

Su paciencia se ha acabado.

Tom memnun kalmamış görünüyor.

Tom parece estar insatisfecho.

Hiç para kalmamış gibi görünüyor.

Parece que no queda dinero.

Onun eski halinden eser kalmamış.

Solo es una sombra de lo que era antes.

- Hiç kahve kalmadı.
- Hiç kahve kalmamış.

No hay más café.

- Brendi hiç kalmamış.
- Brendinin tümü bitmiş.

Se ha acabado el coñac.

- Korkarım ki, hiç kahve kalmamış.
- Maalesef hiç kahve kalmadı.

Me temo que ya no queda más café.

- Bir zamanlar best seller olan bu kitap artık baskı dışıdır.
- Bir zamanlar bir best seller olan bu kitabın artık baskısı kalmamış.

Este libro, que fue en su momento un superventas, está descatalogado.