Translation of "Ikisinin" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Ikisinin" in a sentence and their spanish translations:

İkisinin arası.

- Ni una cosa ni la otra.
- Ni uno ni lo otro.

İkisinin arasındaki denge büyünün yattığı yer

La magia reside en el equilibrio de ambos

Arkadaşlarımdan bir ikisinin iki arabası var.

Pocos de mis amigos tienen dos automóviles.

Ben ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

Tengo que elegir entre esos dos.

Insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

dos tercios de la humanidad carece de acceso a imágenes médicas.

Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

Tengo que elegir entre esos dos.

Büyükbabalarının her ikisinin de tesisatçı olduğunu duydum.

Escuché que tus dos abuelos eran fontaneros.

Her ikisinin de birlikte vakit geçirmek istediği açık.

Es evidente que ambos quieren pasar el tiempo juntos.

Birleşik Devletler genelindeki insanların üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.

dos tercios de las personas en todo EE. UU. dicen: "Nunca".

Öğrencilerin üçte ikisinin neden öğrenci toplantısına katılmadığını biliyor musunuz?

¿Sabes tú la razón por la que dos tercios de los estudiantes no asistieron a la reunión de estudiantes?

Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.

Con todo el debido respeto, yo pienso que ambos tenían algunos puntos válidos.

Tom ve Mary'nin ikisinin de koyu renk saçları var.

Tom y Mary tienen, ambos, el pelo oscuro.

Ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses

y, como tal, tiene tanto un componente físico, el sonido,

Bu sabah yediğim yumurtaların her ikisinin de iki sarısı vardı.

Ambos huevos que me comí esta mañana tenían dos yemas.

Tom ve Mary her ikisinin de yeni ayakkabılara ihtiyacı var.

Tanto Tom como Mary necesitan zapatos nuevos.

İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.

Ambos van a saber horrible, pero solo uno me enfermará.

İkisinin de tadı oldukça iğrenç, ama ancak biri beni hasta edebilir.

Ambos van a saber horrible, pero solo uno me enfermará.

- Tom ve Mary her ikisinin de yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
- Hem Tom hem de Mary'nin yeni ayakkabılara ihtiyacı var.

Tanto Tom como Mary necesitan zapatos nuevos.