Translation of "Arasındaki" in Spanish

0.057 sec.

Examples of using "Arasındaki" in a sentence and their spanish translations:

Kadın ve erkekler arasındaki

por una avalancha de información

Bitkilerin arasındaki toprağı kaldırın.

[canción continúa sonando] Van moviendo entre las plantas.

Arasındaki karizma uçurumunu vurguladı .

que era amado por las tropas, y Davout, que no lo era.

Efsaneleri arasındaki yerini sağlamıştır

la historia militar.

Müzik notalar arasındaki sessizliktir.

La música es el silencio entre las notas.

Onların arasındaki farkı söyleyemem.

No puedo notar la diferencia entre ellos.

Beklentilerinle isteklerin arasındaki mesafe açıldıkça

Cuanto mayor sea la dificultad entre lo que esperan y lo que quieren,

Ne yaptığım arasındaki farkı özdeşleştirdiğimde

y qué hacer en una acción alineada con nuestros valores,

Saygı şu cümleler arasındaki farktır:

El respeto es la diferencia entre decir:

Mahalle arasındaki futbol maçlarına gidin

Ir a los partidos de fútbol entre el barrio.

Nehir iki ülke arasındaki akmaktadır.

El río transcurre en medio de los dos países.

Bu ikisi arasındaki farkı açıklayamam.

No puedo explicar la diferencia entre esos dos.

Bu ikisi arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre ambos?

Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?

- ¿Qué tan lejos queda el hotel del aeropuerto?
- ¿Cuánta es la distancia desde el aeropuerto hasta el hotel?

Yapmakla yapmamak arasındaki fark; yapmaktır.

La diferencia entre hacer y no hacer es hacer.

Onların arasındaki farkı fark etmedim.

No me había dado cuenta de la diferencia entre ellos.

Arasındaki binlerce yıllık bir ara verme.

y la invención de la verdadera escritura alrededor del año 3000 a.C.

İkisinin arasındaki denge büyünün yattığı yer

La magia reside en el equilibrio de ambos

çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark.

a menudo es una cuestión de vida o muerte.

Veya "Büyük nesiller arasındaki bölünmeyi aşmak."

"Superar la gran división intergeneracional".

Örneğin burada Çin ve ABD arasındaki

Aquí tenemos a China y EE. UU.

Dünya ve Mars arasındaki mesafe bu --

la distancia de Marte a la Tierra...

Yani dünyanın güneşle arasındaki mesafe kadar

es decir, la distancia entre el mundo y el sol

Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.

Los científicos fácilmente pueden calcular la distancia entre planetas.

Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.

Los conflictos entre los líderes dieron como resultado un seccionalismo poco saludable.

İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.

El contraste entre las dos ideas es muy marcado.

İki sürüm arasındaki fark açık değil.

No está clara la diferencia entre las dos versiones.

A ve B arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre A y B?

Ren, Fransa ve Almanya arasındaki sınırdır.

El Rin es la frontera entre Francia y Alemania.

Bunun ve şunun arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre esto y aquello?

Lahana ve marul arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre el repollo y la lechuga?

Politikacılar arasındaki tüm küçük çekişmelerden bıktım.

Ya estoy harto de todas las peleas mezquinas entre los políticos.

Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.

- Fue mi primera noche entre extranjeros.
- Fue mi primera noche entre extraños.

Yunanistan ve Almanya arasındaki ilişkiler gergin.

La relaciones entre Grecia y Alemania son tensas.

Din ve felsefe arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre religión y filosofía?

Bu iki erkek arasındaki benzerlik esrarengiz.

El parecido entre estos dos hombres es misterioso.

Tom yıldızla gezegen arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre una estrella y un planeta.

Bu beş kişi arasındaki ilişkiler karmaşıktır.

Las relaciones entre esos cinco son enredadas.

İnsanlar onlar arasındaki farkı kolaylıkla söyleyebilirler.

La gente les puede diferenciar con facilidad.

ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler yükselişte.

Las tensiones entre EEUU y Rusia van en aumento.

ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler büyüyor.

Las tensiones entre Estados Unidos y Rusia van creciendo.

Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.

La diferencia entre la palabra correcta y la casi correcta, es la misma que entre el rayo y la luciérnaga.

- New York ve Londra arasındaki uzaklık ne kadardır?
- Newyork ve Londra arasındaki mesafe nedir?

¿Cuál es la distancia entre Nueva York y Londres?

Öğrenme esnasında, beyin nöronlar arasındaki bağlantıları değiştirebilir.

Durante el aprendizaje, el cerebro puede cambiar las conexiones entre neuronas.

Doktor ve hemşireler arasındaki koordinasyonun gerekliliğini düşündüm.

Pensé en la necesidad de coordinación entre médicos y enfermeras.

Ya da insanlar ve devlet arasındaki sözleşmesiyle

con un conjunto de valores muy marcados,

Devlet ve insanlar arasındaki sözleşmeyi bozacak olan

es un periodo de desempleo alto y prolongado

3000 saat gözleyicisi arasındaki fark paha biçilemez.

y 3000 personas que miran su reloj, lo es todo.

Memeliler arasındaki en düşük sindirim oranına sahipler.

Tienen la digestión más lenta que cualquier otro mamífero.

Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre Irak e Irán.

Bu iki fotoğraf arasındaki farkı buldun mu?

¿Encontraste la diferencia entre estas dos fotos?

Taklit ve gerçek elmaslar arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre los diamantes de imitación y los reales?

Doğru ve yanlış arasındaki farkı biliyor musun?

¿Acaso tú sabes la diferencia entre correcto e incorrecto?

Nedensel ilişkiyle gündelik ilişki arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre una relación causal y una relación casual?

Tom sıfat ve zarf arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre un adjetivo y un adverbio.

Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.

- Tom no sabe la diferencia entre un austriaco y un alemán.
- Tom no conoce la diferencia entre un austriaco y un alemán.

Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.

La relación entre cónyuges ha de estar basada en el amor.

Gerçek ve yalanlar arasındaki farkı söylemek zor.

Es difícil distinguir la verdad de la mentira.

Tom ayak ile bacak arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no conoce la diferencia entre la pierna y el pie.

Mikroskop ve teleskop arasındaki farklılığı biliyor musun?

¿Conoces la diferencia entre un microscopio y un telescopio?

Bir köyle bir şehir arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre un pueblo y una ciudad?

Caz saksafoncuları ve bestecileri arasındaki yerini garantiledi,

Saxofonistas y compositores de jazz. Y es la casa de una de las

Bir sarkıt ve dikit arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre estalactitas y estalagmitas?

Tom gerçek ve fantezi arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe diferenciar la realidad de la fantasía.

Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur.

Este río constituye la frontera entre las dos prefecturas.

O, iyi ve kötü arasındaki farkı bilmez.

No distingue el bien del mal.

Bu iki resim arasındaki farkı görebiliyor musunuz?

¿Ves la diferencia entre estos dos imágenes?

Ordu, Fransa ve İspanya arasındaki sınırı koruyor.

El ejército está protegiendo la frontera entre Francia y España.

Bu iki resim arasındaki farkı söyleyebilir misin?

¿Puedes distinguir la diferencia entre estas dos imágenes?

Üniversitedeki üçüncü ve dördüncü senem arasındaki yazda

El verano entre mi 3er año en la universidad y el último

Tom, doğru ve yanlış arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no conoce la diferencia entre lo bueno y lo malo.

Gürültü ve ses arasındaki farkı kim çevirebilir?

¿Quién puede traducir la diferencia entre ruido y sonido?

Kirpi ve oklu kirpi arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre el erizo y el puercoespín?

Tom coğrafya ve jeoloji arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no distingue entre geografía y geología.

Öğretmen iki öğrencinin arasındaki kavgaya müdahale etti.

El profesor intervino en la riña entre los dos estudiantes.

- Tipik bir baykuş ve kukumav arasındaki fark nedir?
- Tipik bir baykuş ve peçeli baykuş arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre un búho y una lechuza?

Burası, opiyat bağımlılığı olan 18-25 yaş arasındaki

Es un hogar para ayudar a mujeres jóvenes de entre 18 y 25 años

Korku ve cesaret arasındaki denge bunun bir parçası.

encontrar el equilibrio entre el miedo y el valor.

Kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.

que la conexión entre el corazón y las emociones es muy íntima.

Ve konuklar arasındaki etkileşimin nasıl işleyeceğini şansa bırakır.

y dejan la interacción entre personas en gran medida al azar,

Anne ve çocuk arasındaki ten duvarının kalktığı andır,

Es el momento en que desaparece la barrera de la piel entre madre e hijo.

Kabullenme ve umut arasındaki gergin problemi nasıl çözmeliyiz?

¿Cómo resuelves la tensión entre la aceptación y la esperanza?

Idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken

Cerrando al brecha entre el entrenamiento y la competencia,

Bir bakalım mı Eski Roma'yla bizim atalarımızın arasındaki

Veamos si es entre la antigua Roma y nuestros antepasados.

Dirsek; üst kol ve alt kol arasındaki eklemdir.

El codo es la articulación entre el brazo superior y el brazo inferior.

Tom bir katot ve anot arasındaki farkı anlamıyor.

Tom no entiende la diferencia entre un cátodo y un ánodo.

Tom, Mary ve John arasındaki kavgayı ayırmaya çalıştı.

Tomás trató de parar la pelea entre María y Juan.

Aşk ve arkadaşlık arasındaki sınırı çizmek çok zordur.

Es muy difícil dibujar el límite entre amor y amistad.

Fransa ve İngiltere arasındaki savaş yüz yıl sürdü.

La guerra entre Francia e Inglaterra duró cien años.

Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.

La brecha entre ricos y podres es cada vez más grande.

Onun ve onun arasındaki dostluk gitgide aşka dönüştü.

Paulatinamente la amistad entre él y ella se transformó en amor.

Tom,Avrupa ile Avrupa Birliği arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre Europa y la Unión Europea.

Bir piyano ve bir balık arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre un piano y un pez?

Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi.

La separación entre él y yo fue dolorosa, pero necesaria.

Bir yıldız ve bir gezegen arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre una estrella y un planeta?