Translation of "Eğilimi" in Spanish

Tom'un abartma eğilimi var.

Tom tiene tendencia a exagerar.

Tom işleri kaybetme eğilimi içinde.

Tom tiende a perder las cosas.

Kameraların gerçeği yakalama eğilimi yoktur.

Las cámaras no suelen captar la realidad.

Japonların bu şekilde düşünme eğilimi vardır.

Los japoneses tienden a pensar así.

Tom'un boş boş gezme eğilimi var.

Tom tiene tendencia a divagar.

Ayrıca bunlarda bazen kendilerine zarar verme eğilimi,

A veces tienen tendencia a autolesionarse,

Onun müzik için doğal bir eğilimi var.

Él tiene una inclinación natural por la música.

Onun işlere karanlık tarafından bakma eğilimi var.

Ella tiende a ser pesimista.

Tom'un çok yüksek sesle konuşma eğilimi var.

Tom tiene tendencia a hablar demasiado alto.

Onun şeyleri abartmak için bir eğilimi var gibi görünüyor.

Ella parece tender a exagerar las cosas.

Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.

Yo no suelo mirar atrás y lamentar lo que he hecho.