Translation of "Durdurmak" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Durdurmak" in a sentence and their spanish translations:

durdurmak engellemek için

para evitar detenerse

Tom'u durdurmak istedim.

Quería detener a Tom.

Bunu durdurmak zorundayız.

Debemos parar esto.

Tom'u durdurmak zorundasın.

Tienes que parar a Tom.

Bunu engellemek durdurmak imkansız

es imposible detenerlo

Tom bizi durdurmak istiyor.

Tom quiere detenernos.

Biri onu durdurmak zorunda.

- Alguien tiene que detenerlo.
- Alguien tiene que pararlo.

Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

- ¿Qué debería hacer para que se me quite el hipo?
- ¿Qué debería hacer para quitarme el hipo?

- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.

Tuve que parar.

Durdurmak için bir sebep görmüyorum.

- No veo motivo para parar.
- No encuentro motivo para parar.

Bir taksi durdurmak için elimi kaldırdım.

Levanté la mano para detener un taxi.

Sonra, beni durdurmak için elini kaldırdı.

Luego alzó su mano para interrumpirme.

O, sigara içmeyi durdurmak için çalışıyor.

Él intenta dejar de fumar.

Polis arabayı durdurmak için ıslık çaldı.

El policía sopló su silbato para hacer parar al auto.

İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir.

Las personas pertenecen al momento en el que querrían parar el tiempo.

durdurmak için yasal yollara başvurmaya devam edeceğiz

para evitar que el gobierno brutalice a nuestros clientes,

Onu durdurmak için bir şey yapamaz mısın?

¿No puedes hacer nada para detenerlo?

O bir taksi durdurmak için elini kaldırdı.

Él levantó la mano para parar a un taxi.

Hokey hakemi dövüşü durdurmak için müdahale etti.

El árbitro de hockey intervino para parar la pelea.

Biri enflasyonu durdurmak için bir yol bulmalı.

Se debe encontrar una manera de evitar la inflación.

Son askerlerini Baybars'ı durdurmak için gönderince ortaya çıktı.

de que envió sus últimas reservas para intentar detener el ataque de Baibars por el centro.

İlaç firması yaşlanma sürecini durdurmak için hayat iksirini arıyor.

La empresa farmacéutica está buscando el elixir de la vida que detenga el proceso de envejecimiento.

Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de

Y una de las cosas que podemos hacer para frenar las guerras y tener paz