Translation of "Döneceğini" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Döneceğini" in a sentence and their spanish translations:

Yakında döneceğini söyledi.

Él dijo que regresaría temprano.

Beşe kadar döneceğini sanmıyorum.

No creo que ella esté de vuelta para las cinco.

- Hangi saatte geri döneceğini düşünüyor sunuz?
- Onun hangi saatte döneceğini düşünüyorsun?

- ¿A qué hora vos pensás que él volverá?
- ¿A qué hora crees que volverá?

Ona ne zaman döneceğini sor.

Pregúntale cuándo va a volver.

Tom'un döneceğini her zaman biliyordum.

Siempre supe que Tom regresaría.

O, ne zaman döneceğini belirtmedi.

Él no especificó cuándo regresaría.

Annemin ne zaman döneceğini bilmiyorum.

No sé cuándo volverá mi madre.

Tom ne zaman döneceğini söylemedi.

Tom no dijo cuándo regresaría.

Ne zaman döneceğini bilmek istiyorum.

Quiero saber cuándo regresarás.

Tom Mary'ye hemen döneceğini söyledi.

Tom le dijo a Mary que volvería en seguida.

Burada insanlar şehrin tersine döneceğini bilerek,

Para que esto sea posible, la gente pone toda su energía e imaginación,

Ne zaman eve döneceğini bana bildir.

Hazme saber cuándo vas a volver a la casa.

Babamın ne zaman geri döneceğini bilmiyorum.

No sé cuándo regresará mi padre.

Lütfen ne zaman döneceğini bana söyle.

Por favor, dime cuándo vas a volver.

Tom Mary'ye hangi yola döneceğini sordu.

Tom le preguntó a Mary hacia donde doblar.

Saat beşten önce onun döneceğini sanmıyorum.

No creo que ella vuelva antes de las cinco.

Onun ne zaman döneceğini kesin olarak bilmiyorum.

No sé con seguridad cuando volverá.

Onun ne zaman geri döneceğini ona sor.

Pregúntale cuándo volverá.

Tom Mary'nin ne zaman eve döneceğini bilmek istedi.

Tom quería saber cuándo volvería a casa Mary.

Tom sola mı yoksa sağa mı döneceğini bilmiyor.

Tom no sabe si voltear a la izquierda o a la derecha.

Tom Mary'ye işinden vazgeçeceğini ve Boston'a geri döneceğini söyledi.

Tom le dijo a Mary que renunciaría a su trabajo y volvería a Boston.

Onun ne zaman döneceğini bilmiyorum ama döndüğünde, elinden gelenin en iyisini yapacak.

No sé cuándo vendrá, pero cuando lo haga, lo hará lo mejor que pueda.