Translation of "Bilmiyorum" in Dutch

0.008 sec.

Examples of using "Bilmiyorum" in a sentence and their dutch translations:

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.

- Ik weet het niet.
- Ik weet niet.

Bilmiyorum.

Ik weet het niet.

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.

- Ik weet het niet.
- Weet ik veel.

- Doğruyu bilmiyorum.
- Gerçeği bilmiyorum.

Ik ken de waarheid niet.

- Ben henüz bilmiyorum.
- Hâlâ bilmiyorum.

Ik weet het nog niet.

- İngilizce bilmiyorum.
- Ben İngilizce bilmiyorum.

- Ik ken geen Engels.
- Ik spreek geen Engels.

- Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
- Nasıl yüzülür bilmiyorum.
- Nasıl yüzüleceğini bilmiyorum.

Ik kan niet zwemmen.

İngilizce bilmiyorum.

Ik ken geen Engels.

Hâlâ bilmiyorum.

Ik weet het nog steeds niet.

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

- Ik weet het niet.
- Ik weet niet.

Kısacası, bilmiyorum.

Kortom, ik weet het niet.

Nedenini bilmiyorum.

Ik weet niet waarom.

Doğruyu bilmiyorum.

Ik ken de waarheid niet.

Onu bilmiyorum.

Dat weet ik niet.

Gerçekten bilmiyorum.

Ik weet het echt niet.

Estonca bilmiyorum.

- Ik spreek geen Estisch.
- Ik spreek geen Estlands.
- Ik spreek geen Ests.

Aslında bilmiyorum.

Eigenlijk weet ik het niet.

Hayır, bilmiyorum.

Nee, ik weet het niet.

Fransızca bilmiyorum.

Ik ken geen Frans.

Korece bilmiyorum.

Ik spreek geen Koreaans.

Bunu bilmiyorum.

- Ik weet het niet.
- Ik weet dat niet.

- Onun nerede olduğunu bilmiyorum.
- Nerede olduğunu bilmiyorum.

Ik weet niet waar hij is.

Bir şey bilmiyorum.

Ik weet niets.

Nereye gittiğini bilmiyorum.

Ik weet niet waar je naartoe gaat.

Nereden başlayacağımı bilmiyorum.

Ik weet niet waar te beginnen.

Ben Ukraynaca bilmiyorum.

- Ik ken geen Oekraïens.
- Ik spreek geen Oekraïens.

Tom'un soyadını bilmiyorum.

- Ik ken Toms achternaam niet.
- Ik ken Toms familienaam niet.

Nerede olduğumuzu bilmiyorum.

Ik weet niet waar we zijn.

Ne umacağımı bilmiyorum.

Ik weet niet wat ik moet verwachten.

Hiçbir şey bilmiyorum.

Ik weet niets.

Hikayenin sonunu bilmiyorum.

Ik ken het eind van het verhaal niet.

- Yüzemiyorum.
- Yüzme bilmiyorum.

Ik kan niet zwemmen.

Hiç Fransızca bilmiyorum.

Ik spreek helemaal geen Frans.

Nasıl pişireceğimi bilmiyorum.

Ik kan niet koken.

Ne olduğunu bilmiyorum.

Ik weet niet wat er gebeurt.

Gelip gelemeyeceğimi bilmiyorum.

Ik weet niet of ik kan komen.

Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.

Ik weet niet wat ik moet zeggen.

O dansı bilmiyorum.

Ik ken die dans niet.

Gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum.

Ik weet niet of ik ga of niet.

Kesin olarak bilmiyorum.

Ik weet het niet zeker.

Kutunun içeriğini bilmiyorum.

Ik weet niet wat er in de doos zit.

Nasıl avlanacağımı bilmiyorum.

Ik kan niet jagen.

Ne yaptıklarını bilmiyorum.

Ik weet niet wat ze aan het doen zijn.

Affedersiniz, Portekizce bilmiyorum.

Het spijt me, maar ik spreek geen Portugees.

Ben sistemi bilmiyorum.

- Ik ken het systeem niet.
- Ik weet het systeem niet.

- Yazamıyorum.
- Yazmayı bilmiyorum.

Ik kan niet schrijven.

- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.

Ik weet niet of je haar leuk vindt.

- Hangi butona basacağımı bilmiyorum.
- Hangi tuşa basacağımı bilmiyorum.

Ik weet niet op welke knop ik moet drukken.

- Senin kim olduğunu bilmiyorum.
- Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum.

Ik weet niet wie u bent.

- Bunu niye yaptım bilmiyorum.
- Bunu neden yaptığımı bilmiyorum.

- Ik weet niet waarom ik het deed.
- Ik weet niet waarom ik het heb gedaan.

- Hatred'in ne anlama geldiğini bilmiyorum.
- Hatred'in anlamını bilmiyorum.

Ik weet niet wat haat betekent.

- Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.
- Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

Ik weet niet of ik tijd heb.

- Nasıl kayak kayılacağını bilmiyorum.
- Nasıl kayak yapılacağını bilmiyorum.

Ik weet niet hoe ik moet skiën.

- Teyzemin nerede oturduğunu bilmiyorum.
- Halamın nerede yaşadığını bilmiyorum.

Ik weet niet waar mijn tante woont.

- Henüz ne diyeceğimi bilmiyorum.
- Ben, henüz ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.

- Ik weet gewoon niet wat ik moet zeggen...
- Ik weet eenvoudig niet wat te zeggen...

- Mutlu olup olmadığını bilmiyorum.
- Senin mutlu olup olmadığını bilmiyorum.
- Sizin mutlu olup olmadığınızı bilmiyorum.

- Ik weet niet of u gelukkig bent of niet.
- Ik weet niet of je gelukkig bent of niet.

- Şu an ne istediğimi bilmiyorum.
- Ne istediğimi bilmiyorum şimdi.

Ik weet niet wat ik nu wil.

Hiç duydunuz mu bilmiyorum.

Ik weet niet of je hem kent.

Onun ne olduğunu bilmiyorum.

Ik weet niet wat dat is.

Onun kim olduğunu bilmiyorum.

Ik weet niet wie hij is.

Onun gerçek adını bilmiyorum.

Zijn echte naam ken ik niet.

Onun bilip bilmediğini bilmiyorum.

Ik weet niet of hij het weet.

Pastayı kimin yaptığını bilmiyorum.

Ik weet niet wie de taart heeft gemaakt.

Kelimeyi nasıl heceleyeceğimi bilmiyorum.

Ik weet niet hoe ik het woord moet spellen.

Onu nerede bekleyeceğimi bilmiyorum.

Ik weet niet waar ik op haar moet wachten.

İbranicede çok kelime bilmiyorum.

Ik ken niet veel woorden in het Hebreeuws.

Kaç yaşında olduğumu bilmiyorum.

Ik weet niet hoe oud ik ben.

Onu neden yaptığımı bilmiyorum.

- Ik weet niet waarom ik dat deed.
- Ik weet niet waarom ik dat heb gedaan.

Seninle ne yapacağımı bilmiyorum.

Ik weet niet wat ik met jou aan moet.

Ne yapmak istediğimi bilmiyorum.

Ik weet niet wat ik wil doen.

Ne yapmamı istediğini bilmiyorum.

Ik weet niet wat je wilt dat ik doe.

Ben onu hala bilmiyorum.

Ik weet het nog niet.

Annemin kim olduğunu bilmiyorum.

Ik weet niet wie mijn moeder is.

Tom'la ne yapacağım bilmiyorum.

Ik weet niet wat ik met Tom aanmoet.

Ben hiç Fransızca bilmiyorum.

Ik spreek nooit Frans.

Neden buraya geldiğimizi bilmiyorum.

Ik weet niet waarom we naar hier gekomen zijn.