Translation of "Bakmaya" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Bakmaya" in a sentence and their spanish translations:

Buraya bakmaya değebilir.

Y deberíamos echar un vistazo.

Aradan bakmaya başladı.

Y apenas se asomaba.

Ona bakmaya dayanamadım.

- No podía soportar verla.
- No podría soportar mirarla.

İleriye bakmaya çalış.

Tratá de mirar hacia delante.

Ona bakmaya katlanamadım.

No podía soportar mirarlo.

Keyfine bakmaya çalış.

Trata de disfrutar.

Bakmaya devam edin.

Sigue mirando.

Onlara çok dikkatli bakmaya başladım.

Empecé a observarlos con detenimiento.

Acaba buna bakmaya değer mi?

Me pregunto si vale la pena ir a ver.

Tom etrafına bakmaya devam etti.

Tom continuó mirando por ahí.

Tom Mary'ye bakmaya cesaret edemedi.

- Tom no se atrevía a mirar a Mary.
- Tom no se atrevió a mirar a Mary.

Tom Mary'nin cesedine bakmaya dayanamadı.

Tom no podía soportar ver el cadáver de María.

Tom boş ekrana bakmaya devam etti.

Tom continuó mirando fijamente a la pantalla en blanco.

İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...

De enfocarse en mirar adelante y usar la fuerza de las piernas...

Tom ve Mary birbirlerine bakmaya devam etti.

Tom y María se quedaron mirando el uno al otro.

Acaba buna bakmaya değer mi? Yavaşça ve sessiz.

Me pregunto si vale la pena ir a ver. Echemos un vistazo.

Acaba buna bakmaya değer mi? Hadi, bir göz atalım!

Me pregunto si vale la pena ir a ver. ¡Echemos un vistazo!

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

Seguiremos dando vuelta estas piedras más grandes.

Tom anahtar deliğinden bakmaya çalıştı fakat bir şey göremedi.

Tom trató de ver a través de la rendija, pero no consiguió ver nada.

Acaba gidip buna bakmaya değer mi? Hadi, bir göz atalım!

Me pregunto si vale la pena ir a ver. ¡Vamos, miremos!

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

Miren, seguiremos dando vuelta por estas rocas más grandes. Veré debajo de esta piedra.

şu anda Danimarka'daki küçük Lejre köyü olan Kral Hrolf'un mahkemesinin geleneksel alanına bakmaya başladı .

sitio tradicional de la corte del rey Hrolf, que ahora es el pequeño pueblo de Lejre en Dinamarca.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir.

Ser feliz no significa que todo sea perfecto, sino que decidiste ver más allá de las imperfecciones.

"Her zaman benim tarafımda olmaya ve bana bakmaya söz vermeyi kabul ediyor musun?" "Elbette ediyorum!"

"¿Estás de acuerdo en estar a mi lado siempre y prometes cuidarme?" "¡Si, lo prometo!"