Translation of "Etrafına" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Etrafına" in a sentence and their spanish translations:

Etrafına bak.

Mira alrededor tuyo.

Etrafına baktı.

Ella echó un vistazo a su alrededor.

O etrafına bakındı.

Ella miró alrededor.

Kız etrafına baktı.

- La muchacha echó un vistazo alrededor.
- La chica miró a su alrededor.

O şaşkınlıkla etrafına bakındı.

Ella miró alrededor con asombro.

O bütün etrafına bakındı.

Ella miró a su alrededor.

Bekleme odası etrafına bakındı.

Él echó una mirada alrededor en la sala de espera.

Çiftliğin etrafına çit çektiler.

Levantaron una valla alrededor de la granja.

O odada etrafına bakındı.

Ella echó una mirada alrededor de la habitación.

İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.

Ato la cuerda alrededor. Pongo esto aquí.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

Él reunió a sus hijos a su alrededor.

Birden, durdu ve etrafına baktı.

Repentinamente, se detuvo y miró alrededor.

Tom kamerası için etrafına bakındı.

Tom miró a su alrededor en busca de su cámara.

Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.

Estaban sentados alrededor de la mesa jugando a las cartas.

Tom etrafına bakmaya devam etti.

Tom continuó mirando por ahí.

Tom kolunu Mary'nin etrafına koydu.

Tom puso su brazo alrededor de Mary.

Sanki birini bekliyormuş gibi etrafına bakıyordu.

Él miraba a su alrededor como si esperara a alguien.

Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.

Miró a su alrededor, pero no vio a nadie.

Onlar bahçenin etrafına bir çit koydular.

Ellos pusieron una cerca alrededor del jardín.

Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.

Ellos quieren construir una cerca alrededor de su casa.

Bu ifadenin etrafına tırnak koyman gerekiyor.

Deberías poner comilas alrededor de esta frase.

Ve etrafına bu yüksek duvarı inşa etti.

Y construyó este muro alto a su alrededor.

Gençler ise etrafına toplanır ve sessizce otururlar.

Los pequeños se reúnen a su alrededor y se sientan en silencio.

Tom etrafına baktı, ancak hiçbir şey göremedi.

Tom miraba alrededor, pero no reconoció nada.

Onlar iskambil oynamak için masanın etrafına oturdular.

Se sentaron alrededor de la mesa a jugar cartas.

O etrafına baktı, ama hiçbir şey görmedi.

Ella miró alrededor, pero no vio nada.

Tom, Mary ve John mutfak masasının etrafına oturdular.

Tom, Mary y John se sentaron alrededor de la mesa de la cocina.

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

a pesar de las controversias por el uso de inmensos recursos.

Tom kimsenin ona bakmadığından emin olmak için etrafına bakındı.

Tom miró a su alrededor para asegurarse de que nadie le estuviera mirando.

Tom duştan çıktı ve kalçasının etrafına bir havlu sardı.

Tom salió de la ducha y se puso una toalla alrededor de su cadera.

Etrafına bakarsan, aynı şeyi yapan bir sürü insan göreceksin.

- Si ves a tu alrededor, vas a ver a mucha gente haciendo lo mismo.
- Si miras alrededor, verás a muchas personas haciendo lo mismo.

Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.

Madre Teresa comenzó su trabajo por mirar a su alrededor para ver lo que se necesitaba.

Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor

Y dice que está mirando a su alrededor sin comprender en unos segundos.

Etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.

se envolvió en esa capa extraordinaria y me miró desde un pequeño agujero.