Translation of "Başkalarına" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Başkalarına" in a sentence and their spanish translations:

Başkalarına samimi davranmalıyız.

Deberíamos tratar a los otros con sinceridad.

Başkalarına sordunuz mu?

- ¿Habéis preguntado a los otros?
- ¿Le preguntaste a los demás?

- Başkalarına yardım etmeyi öğren.
- Başkalarına yardım etmeyi öğrenin.

Aprende a ayudar a los demás.

Başkalarına, hastalıklarını yönetmeleri konusunda

Si, por otro lado, están tratando de ayudar a otros

çünkü deneyimini başkalarına aktaramadı.

porque no la pudo comunicar.

Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi

Así como podemos poner límites a otros,

Hem de başkalarına yapıyoruz.

y se lo hacemos a los demás.

Başkalarına karşı nazik olmalısın.

- Debéis ser amables con los demás.
- Tenéis que ser amables con los demás.

Başkalarına çok fazla güvenme.

No dependas demasiado de los demás.

Başkalarına çok bağımlı olmayın.

No dependas demasiado de los demás.

Tom başkalarına güvenmeyi sevmez.

A Tom no le gusta fiarse de otros.

Onlar da başkalarına adil olmalıdır.

Ellos también deberían ser justos con los demás.

Başkalarına saygı göstermeyi öğrenmedin mi?

¿No has aprendido a respetar a los demás?

O, başkalarına yardım etmeye istekliydi.

Él estaba dispuesto a ayudar a los demás.

Başkalarına çok fazla bağımlı olmamalısın.

No deberías depender tanto de los demás.

Sık sık başkalarına yardım eder.

Él a menudo ayuda a los demás.

O başkalarına karşı nazik olmamı söyledi.

Él me dijo que fuera amable con los demás.

Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.

Aquellos que viven en casas de cristal no deberían tirar piedras.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Tom a menudo ayuda a otros.

Her zaman başkalarına yardımcı olmaya çalışmalıyız.

Siempre deberíamos intentar ayudar a los demás.

- Diğerlerine saygı gösteremeliyiz.
- Başkalarına saygı duymalıyız.

Debemos respetar a los demás.

Cankurtaran başkalarına yardım etmeye her zaman hazırdır.

El salvavidas siempre está listo para ayudar a los otros.

Arkadaşım Kei güzel, ama başkalarına saygılı değil.

Mi amiga Kei es preciosa, pero no es considerada con los demás.

Öyleyse neden bugün başlayıp yarın başkalarına yaymıyorsunuz bunu?

¿Por qué no empezar hoy mismo y difundirlas cuanto antes?

Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.

Ayudar a los demás nunca es una pérdida de tiempo.

Ancak avantajını takip edemedi ve savaşın taktiksel idaresini başkalarına

Pero no pudo aprovechar su ventaja y dejó el manejo táctico de la batalla

Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.

Noté que estaba cambiando. Ella me enseñaba a ser empático con otros.

Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.

Tengo que pagar al tendero, frutero, al panadero, al lechero y a otros.

Güzel anıları var ve anıları ciddiye alıyorlar ve onları başkalarına aktarıyorlar.

buenos recuerdos y se toman en serio los recuerdos y los transmiten.