Translation of "Nazik" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Nazik" in a sentence and their spanish translations:

Nazik olun.

Sean amables.

Nazik ol.

- Sé gentil.
- Sed gentiles.
- Sean gentiles.

Lütfen nazik olun.

- Por favor, sé suave.
- Házmelo con cuidado.
- Sé un caballero.

Ona nazik davranın.

Sé simpático con ella.

Hemşireler çok nazik.

Las enfermeras son muy amables.

Sadece nazik oluyorum.

Solo estoy siendo educado.

O çok nazik.

Es muy amable.

- Herkese karşı nazik olun.
- Herkese karşı nazik ol.

Sea cortés con todos.

Çok nazik bir haldeydim.

Ya nada era seguro.

Neredeyse tüm kızlar nazik.

Casi todas las chicas son amables.

Bayan Young çok nazik.

La Señorita Young es muy amable.

Başkalarına karşı nazik olmalısın.

- Debéis ser amables con los demás.
- Tenéis que ser amables con los demás.

Diğerlerine karşı nazik ol.

- Sé amable con los demás.
- Sea simpático con los demás.
- Sé simpático con los demás.

Nazik olmaya gerek yok.

No hace falta ser gentil.

- Kibar ol.
- Nazik ol.

Sé agradable.

Onlara karşı nazik ol.

Sé amable con ellos.

Ona karşı nazik ol.

Sé amable con él.

Sen nazik bir kadınsın.

Eres una mujer amable.

Sen nazik bir adamsın.

Eres un hombre amable.

Tom bana karşı nazik.

Tom es amable conmigo.

Yaşlı adam çok nazik.

El viejo es muy amable.

Ebeveynlerinize karşı nazik olun.

Sé educado con tus padres.

O bugün çok nazik.

Hoy está siendo muy amable.

O nazik bir insandır.

Es una persona amable.

Ann'e karşı nazik olun.

Sé amable con Ann.

O bana karşı nazik.

Él es amable conmigo.

Bay Garcia çok nazik.

El señor García es muy amable.

O nazik bir kişi.

Él es una persona amable.

Tom'un nazik olduğunu sandım.

Creía que Tom era amable.

Tom'un nazik olduğunu düşünüyorum.

Creo que Tom es amable.

Bu nazik ve anlayışlı adam

Y este hombre amable y empático

Nazik yardımınız için tekrar teşekkürler.

Gracias de nuevo por su amable ayuda.

Kapıyı kapatacak kadar nazik ol.

Por favor, cierre la puerta.

Manav müşterilerine karşı çok nazik.

El verdulero es muy amable con sus clientes.

O bana karşı çok nazik.

- Él es muy lindo conmigo.
- Es muy amable conmigo.

Tavrı hiç de nazik değildi.

Su conducta fue cualquier cosa menos cortés.

Bay Hawk nazik bir beyefendidir.

El señor Hawk es un amable caballero.

Baban çok nazik bir kişidir.

Tu padre es una persona muy simpática.

Onlar bana karşı çok nazik.

Son muy amables conmigo.

Hemşirenin çok nazik elleri var.

La enfermera tiene manos muy cuidadosas.

Jane çok güzel ve nazik.

Jane es muy linda y amable.

Nazik yardımın için teşekkür ederim.

Gracias por su amable ayuda.

Yaşlı insanlara karşı nazik olun.

Sé amable con la gente mayor.

O, ona karşı nazik değildir.

Ella no es amable con él.

O ona karşı nazik değildi.

Ella no fue educada con él.

Ona karşı nazik ol, Bill.

Sé amable con ella, Bill.

Tom Mary'ye karşı nazik değildi.

Tom no fue educado con Mary.

O, bana karşı çok nazik.

Es muy simpático conmigo.

Diğerleri bunun kesinlikle nazik olduğunu düşünebilir.

pero para otros puede ser algo normal.

Dünyadaki en nazik kadın olduğunu söylüyorlar.

Dicen que ella es la mujer más amable del mundo.

O başkalarına karşı nazik olmamı söyledi.

Él me dijo que fuera amable con los demás.

O, son derece nazik bir komşudur.

Ella es una vecina de lo más amable.

- Hemşireler çok hoş.
- Hemşireler çok nazik.

Las enfermeras son muy simpáticas.

Allah aşkına, ona karşı nazik ol.

Por el amor de Dios, sé amable con él.

- Sadece nazik oluyordum.
- Sadece kibar oluyordum.

Solo estaba siendo educado.

O aynı senin gibi çok nazik.

Él es muy amable, como tú.

O nazik bir insan değil mi?

¿Verdad que es una persona bondadosa?

Ben henüz nazik bir beyefendiyle tanışmadım

Nunca he encontrado a un hombre tan simpático.

O hemşire çok nazik ve kibardır.

Esa enfermera es muy amable y educada.

Siz çok nazik biri değil misiniz?

¿No es usted un hombre muy amable?

Beceriksiz, aşırı nazik, dürüst insanlara ihtiyacımız var.

afuera, en el mundo brillante, grandioso y desordenado

İlk bakışta, o nazik ve kibar görünüyordu.

A primera vista, él parecía amable y gentil.

O bana nazik bir şekilde selam verdi.

Ella me hizo una reverencia cortés.

O, nazik bir akıntıya karşı kürek çekiyordu.

Remaba contra una corriente suave.

Keşke o zaman ona karşı nazik olsaydım.

- Desearía haber sido amable con ella entonces.
- Ojalá hubiera sido amable con ella en ese entonces.

Tom çok nazik ve cömert bir adam.

Tom es un hombre muy amable y generoso.

Ve nazik olmanız kötü insan olmadığınız anlamına gelmez.

Y ser cortés no solo significa que no eres un imbécil.

Nereye giderseniz gidin, nazik ve cömert insanlarla karşılaşırsınız.

Adondequiera que vayas, conocerás gente amable y generosa.

Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.

Pero usan un lenguaje sorprendentemente amable y se llevan bien.

- Onun nazik bir kalbi var.
- Müşfik bir kalbi var.

Ella tiene buen corazón.

Biri çok nazik sonra saçımı alıp başımın üstünde çekin ve

Un tipo se arrodilla para ser decapitado y dice: "Estoy un poco preocupado por mi cabello,

- O çok nazik bir kız.
- O çok kibar bir kız.

- Ella es una chica muy gentil.
- Ella es una chica muy amable.

- O çok kibardır.
- O çok nazik.
- Çok kibardır.
- Çok ince.

- Es muy amable.
- Él es muy amable.

O sadece güzel değil fakat aynı zamanda herkese karşı nazik de.

Ella no solo es hermosa, además es amable con todos.

Tom beş dil konuşuyor ama onların hiçbirinde nasıl nazik olunacağını bilmiyor.

Tom habla cinco idiomas, pero no sabe como ser educado en ninguno de ellos.

- Bildiğim kadarıyla, o nazik bir kız.
- Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.

Por lo que sé, es una chica amable.

- Bob sevimli bir kişidir.
- Bob kibar bir kişidir.
- Bob nazik bir insandır.

- Bob es un chabón copado.
- Bob es una buena persona.

- Büyükannemin hemşiresi çok nazik.
- Anneannemin bakıcısı çok naziktir.
- Babaannemin bakıcısı çok kibardır.

La enfermera de mi abuela es muy amable.

Çok zeki ve nazik olduğu için, bu köpek benim için iyi bir arkadaştır.

Por ser muy inteligente y amable, este perro me es buena compañía.

- Kapıyı kapatın, lütfen.
- Lütfen kapıyı kapat.
- Kapıyı kapatacak kadar nazik ol.
- Kapıyı kapatın, lütfen!
- Kapıyı kapat, lütfen.
- Lütfen kapıyı kapatın.
- Lütfen kapıyı kapatır mısın?

- Cierra la puerta, por favor.
- Por favor, cierra la puerta.
- Cierren la puerta, por favor.
- Por favor, cierre la puerta.
- Le ruego que cierre la puerta.