Translation of "Anladı" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Anladı" in a sentence and their spanish translations:

Tom anladı.

Tom entendió.

Suçunun büyüklüğünü anladı.

Él comprendió la magnitud de su crimen.

O, kazanamayacağını anladı.

Entendió que no podría ganar.

Tom onu anladı.

- Tom lo entendió.
- Tom entendió eso.

Tom, Mary'yi anladı.

Tom comprendió a Mary.

Tom kuralları anladı.

Tom entendió las normas.

Tom yanlış anladı.

Tom lo malinterpretó.

Tom hemen anladı.

Tom esperó ansiosamente.

En sonunda hatasını anladı.

Por fin se dio cuenta de su error.

Tom onu tamamen anladı.

Tom lo entendió completamente.

Tom nihayet sorunu anladı.

Finalmente, Tom entendió el problema.

Tom, Mary'yi yanlış anladı.

Tom juzgó erróneamente a Mary.

Tom, Mary'nin şüpheciliğini anladı.

Tom entendía el escepticismo de Mary.

Sami çok çabuk anladı.

Sami pudo explicárselo bastante rápido.

Sadece birkaç öğrenci konuyu anladı.

- Solo unos pocos estudiantes entendieron la cuestión.
- Solo unos pocos estudiantes entendieron la materia.
- Solo unos pocos estudiantes entendieron la asignatura.
- Solo unos pocos estudiantes entendieron el asunto.

Sadece birkaç kişi beni anladı.

Sólo unos cuantos me entendieron.

Bütün çabalarının nafile olduğunu anladı.

Él comprendió que todo lo que había hecho no había llevado a nada.

O, onun hatalı olduğunu anladı.

Vio que estaba equivocado.

Sadece birkaç öğrenci ödevi anladı.

Solo unos pocos estudiantes entendieron la asignatura.

Tom makinenin niçin çalışmadığını anladı.

Tom descifró por qué la máquina no estaba funcionando.

O her zaman sorunlarımızı hemen anladı.

Él siempre ha entendido nuestros problemas de una.

Ancak o zaman aldatılmış olduğunu anladı.

Sólo entonces comprendió que había sido engañado.

Tom Mary'nin ne demek istediğini anladı.

Tom entendió lo que María quería decir.

O, ne demek istediğimi anladı ve gülümsedi.

Entendió lo que quería decir y sonrió.

Tom onun Mary'nin babası olduğunu henüz anladı.

Tom acaba de descubrir que es el padre de Mary.

O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.

Ella descubrió su ambición de convertirse en una gran científica.

Tom daha sonra parkta karşılaştığı kadının Mary olduğunu anladı.

Tom descubrió después que la mujer con la que se encontró en el parque era Mary.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı.

- Tom eventualmente descubrió como instalar una aplicación libre de bases de datos en su computador.
- Tom finalmente descubrió cómo instalar una aplicación de base de datos gratuita en su computadora.

Tom Mary'nin başının belada olduğunu anladı ve ona yardım etmek için gitti.

Tom descubrió que Mary tenía problemas y fue a ayudarla.

- Daha fazla beklemekte bir fayda görmüyordu.
- Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.

No veía ninguna ventaja en esperar más.

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.

En retrospectiva, Tom comprendió que no debía haber salido con las dos hermanas a la vez.