Translation of "Kaldım" in Chinese

0.012 sec.

Examples of using "Kaldım" in a sentence and their chinese translations:

Konuya Fransız kaldım.

看起来像天书。

Okula geç kaldım.

我上学迟到了。

Amerika'ya gitmek zorunda kaldım.

我必須去美國。

İlaç almak zorunda kaldım.

我被迫吃了藥。

Dövmemi çıkartmak zorunda kaldım.

我必須把文身去掉。

Üç gün Boston'da kaldım.

我在波士頓待了三天。

Gitmedim fakat evde kaldım.

我沒去,但我留在家裡。

Çocuklara bakmak zorunda kaldım.

我不得不照顧小孩們。

Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.

我不得不放棄我的計劃。

Ben, randevuya geç kaldım.

我約會遲到了。

Dün onun mekanında kaldım.

我昨天住在他家。

- Geçen hafta amcamla birlikte kaldım.
- Geçen hafta dayımla birlikte kaldım.

我上週跟我叔叔住在一起。

Bu sabah okula geç kaldım.

我今天早上上學遲到。

Ben dün gece evde kaldım.

我昨晚待在家裡。

Sıkıldım, bu yüzden uyuya kaldım.

无聊得我都睡着了。

Onu takip etmek zorunda kaldım.

我无奈只得跟随着她。

Yağmur dan dolayı evde kaldım.

因為下雨,所以我待在家裡。

Bu sabah derse geç kaldım.

我今早上课迟到了。

Okula on dakika geç kaldım.

我上學遲到了十分鐘。

- Konuya Fransız kaldım.
- Anladıysam Arap olayım.

- 看起来像天书。
- 对我来说这都是鸟语。
- 我对此一窍不通。

Dün fazla mesai yapmak zorunda kaldım.

我昨天必須加班。

Her şeyi kendim yapmak zorunda kaldım.

我必须靠自己做所有事。

Fırtınadan dolayı Boston'da burada mahsur kaldım.

我因為風暴困在波士頓。

Ne söyleyeceğimi bilmediğim için, sessiz kaldım.

- 因为不知道该说什么,我保持了沉默。
- 因为不知道说什么,所以我保持沉默。

Ne söyleyeceğimi bilmediğim için sessiz kaldım.

- 因为不知道该说什么,我保持了沉默。
- 因为不知道说什么,所以我保持沉默。

Roman okuyarak bütün gün evde kaldım.

我全天在家讀小說。

Sadece evde kaldım ve televizyon izledim.

我只是待在家里看电视。

Nasıl cevap vereceğimi bilmediğim için, sessiz kaldım.

我不知道該怎麼回答,便乾脆甚麼也不說。

Bisikletimi itmek zorunda kaldım çünkü lastiği patladı.

我得推我的自行车,因为有个轮胎漏气了。

İşe gitme yerine bütün gün evde kaldım.

我没有去工作,在家里待了一整天。

Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım.

我不得不在树下躲雨。

Son zamanlarda çok büyük baskı altında kaldım.

我最近压力有点大。

Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.

我不得不一整天都呆在床上。

Tren gecikmesinin bir sonucu olarak geç kaldım.

由于火车延误,我迟到了。

Dün senin kadar ben de okula geç kaldım.

我跟你一样昨天上学迟到了。

Televizyonum bozuldu. O yüzden tamire götürmek zorunda kaldım.

我的电视机出故障了,所以我不得不拿去修。

Annem hasta olduğu için okuldan sonra evde kaldım.

既然母亲病了,我就待在家里没去上学。

Dün hava o kadar soğuktu ki evde kaldım.

昨天太冷了,我只好待在家里。

Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.

我跟那個芬蘭豎琴手懷孕了,他就是我昨晚告訴你的那個人。

Tepeye kadar koştuktan sonra, ben tamamen nefes nefese kaldım.

跑上山後,我完全喘不過氣來。

Bir mide tümörüm vardı ve onu ameliyat ettirmek zorunda kaldım.

我得了胃腫瘤,必須動手術切除。

Hiç kimse beni dinlemekle ilgilenmediği için için sadece sessiz kaldım.

因为没人有兴趣听,所以我闭上嘴。

Tren o kadar kalabalıktı ki yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.

- 這班火車如此的擁擠以至於我整個車程都必須站著。
- 火車擁擠極了,我整趟車程都沒有位子坐。

Giydiğim şey durum için uygun olmadığından dolayı elbiseleri değiştirmek zorunda kaldım.

我必须要换衣服,因为我现在穿的衣服不适合这个环境。

Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım.

我的朋友全都喝得酩酊大醉,我只好開車把他們送回家。

- Konuya Fransız kaldım.
- Hiç aklım ermiyor.
- Anladıysam arap olayım.
- Anladıysam Arap olayım.

对我来说这都是鸟语。

Ödemek için yeterli paramız olmadığı için o siparişi iptal etmek zorunda kaldım.

我们的钱不够,所以我只好把订单取消了。