Translation of "Kaldım" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Kaldım" in a sentence and their arabic translations:

Zaten geç kaldım.

- أنا بالفعل متأخر.
- أنا تأخرت.

Denemek zorunda kaldım.

كان عليّ أن أحاول.

Derse geç kaldım.

تأخّرتُ عن الحِصّة.

Yıllarca askerî karargâhlarda kaldım.

أمضيت سنوات أعيش في الثكنات العسكرية.

Büyüyünce bundan uzak kaldım.

‫كشخص بالغ، كنت قد انفصلت عن ذلك.‬

Yağmurdan dolayı geç kaldım.

تأخرت بسبب المطر.

İstifa etmek zorunda kaldım.

كان علي أن أستقيل.

Trafikten dolayı geç kaldım.

تأخّرتُ بسبب إزدحام الطريق.

Üşüttüğümden dolayı, evde kaldım.

لقد بقيت في المنزل لأنني كنت مصاباً بالزكام .

Ben, randevuya geç kaldım.

تأخرتُ على الموعد.

Orada üç gün kaldım.

eng I stayed there for three days.

Tom gelene kadar kaldım.

بقيت حتى وصل توم.

Eve geri dönmek zorunda kaldım.

لذا وجب العودة إلى الوطن.

Mahallelere kendim gitmek zorunda kaldım.

كان علي الذهاب للأحياء الفقيرة بنفسي.

3 yıl kadar işsiz kaldım.

أصبحت عاطلاً عن العمل لمدة ثلاث سنوات.

Yoğun trafikten dolayı geç kaldım.

تأخرت بسبب زحمة الطريق الشديدة.

Ben dün gece evde kaldım.

بقيت في المنزل اليلة الفائتة.

Şu soruyla baş başa kaldım:

لقد كنت حائراً،

Tüh be. Yine geç kaldım.

يالا الحسرة. لقد تأخرت من جديد.

Her neyse, futbolu bırakmak zorunda kaldım.

على أي حال ينبغي أن أتخلى عنها.

Hatta üç kere bakmak zorunda kaldım.

كي أفهم سبب تردد صداها العميق جدًا.

Kabul etti ve ben onunla kaldım.

وافق على ذلك ومكثتُ.

Güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.

‫أصبحت عاجزاً.‬ ‫سأواصل المحاولة.‬

Ve onlarla baş etmek zorunda kaldım,

وكان عليّ التعامل معها،

Trafik çok kalabalıktı. Toplantıya geç kaldım.

كان السير خانقاً ، فتأخرت على الإجتماع.

Fakat bir noktada, üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım.

في مرحلة ما، كنت مجبرًا على ترك الدراسة.

Bunu anlamak için cinsiyet değiştirmek zorunda kaldım.

كان علي أن أتحول جنسيًا لفهم ذلك.

Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.

كان علي أن أكتب إنشاءا.

Matematik sevmememe rağmen logaritma okumak zorunda kaldım.

على الرغم من أنني لم أكن أحب الرياضيات، كان عليِ دراسة اللوغاريتمات.

Trafik ağırdı bu yüzden toplantıya geç kaldım.

كان السير خانقاً ، فتأخرت على الإجتماع.

Bunun üstüne, iki hafta üç gün evde kaldım.

وبقيت في المنزل لأسبوعين وثلاثة أيام بسبب ذلك.

Bu dersleri ben zor yollardan öğrenmek zorunda kaldım,

كان يجب علي أن أتعلم كل هذه الدروس بالطريقة الصعبة،

"Ah, çok korkunç bir adam. Bu ilişkiye son vermek zorunda kaldım.

"آه، إنه فظيع جدًا. كان علي إنهاء هذه العلاقة.

Geleceği için bu kadar planı olmasına ve çok pozitif olmasına hayran kaldım,

لدرجة أنها كانت متفائلة جدًا وأعدّت خططًا كاملة للمستقبل،

Yeni arabamın üstüne bir ağaç düştü ve onu hurdaya ayırmak zorunda kaldım.

سقطت شجرة فوق سيارتي الجديدة وأجبرت على أخذها لساحة الخردوات.

Bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.

كان علي أن أقطعها في أماكن مختلفة و أمطها حتى أصبحت البلاد غريبة الشكل