Translation of "çocuğa" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "çocuğa" in a sentence and their spanish translations:

Çocuğa bakmalısın.

Debes ocuparte del niño.

Çocuğa çantamı taşıttım.

Hice que el chico llevara mi bolsa.

Herkes çocuğa güldü.

- Todos se rieron del niño.
- Todas se rieron del niño.

Çocuğa o baktı.

Ella cuidó del niño.

- Bu çocuğa neler olmuş bilmiyorum.
- Çocuğa ne olduğunu bilmiyorum.

No sé qué ha pasado con el chico.

Orada oynayan çocuğa sorabilirsin.

Puedes preguntar al chico que está jugando allí.

Şu yüzen çocuğa bak.

Mira a ese niño que está nadando.

Sinirlendi ve çocuğa vurdu.

Él perdió la paciencia y pegó al niño.

Çocuğa büyükbabasının adını verdiler.

Le dieron al niño el nombre de su abuelo.

Çocuğa ne ad verilecek.

¿Qué nombre se le pondrá al niño?

Köpek küçük çocuğa saldırdı.

El perro atacó al niño.

Koşan şu çocuğa bak.

Mira al muchacho que va corriendo.

Çocuğa nasıl sebze yedirebilirim?

¿Cómo puedo hacer que mi hijo coma verduras?

Her çocuğa bir hediye verildi.

- A todos los niños se les dio un regalo.
- Cada niño recibió un regalo.

Çocuğa hayran olmayan kimse yoktu.

No había nadie que no admirara al joven.

Çocuğa ebeveynleri tarafından eşlik edildi.

El niño iba acompañado por sus padres.

Köpek küçük bir çocuğa hırladı.

El perro le gruñó al niñito.

Çok zeki bir çocuğa benzemiyor.

Él no parece ser un chico muy inteligente.

Öğretmen çocuğa gürültü yapmamasını söyledi.

El profesor le dijo al niño que no hiciera ruido.

Sabrını kaybetti ve çocuğa vurdu.

Él perdió la paciencia y pegó al niño.

Yaşlı adam çocuğa barınak verdi.

El viejo dio refugio al niño.

Her çocuğa iki elma veriyor.

Le está dando dos manzanas a cada niño.

Tom hiç çocuğa sahip değildir.

Tom no tiene hijos.

Kendimi bir çocuğa tanıtmak için uzandım,

Me acerqué para presentarme a uno de los chicos,

Çocuğa büyükannesinin anısına Sophia adı verildi.

- A la niña la llamaron Sofía como su abuela.
- Le pusieron Sofía por su abuela.

Sahip olduğu azıcık parayı çocuğa verdi.

Él le dio al chico el poco dinero que tenía.

Ben onu küçük bir çocuğa verdim.

Se lo di a un niño pequeño.

Çocuğa yardım etmek için kan verdik.

Donamos sangre para ayudar al niño.

Bir çocuğa ihtiyacından fazla para vermeyin.

No le dé usted más dinero de lo necesario a un niño.

Her bir çocuğa üç soru sordum.

Le hice tres preguntas a cada chico.

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

mientras apoya al personal con su trabajo.

Baldızım beş yıl içinde dört çocuğa sahipti.

Mi cuñada tuvo cuatro hijos en cinco años.

Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.

Es vergonzoso tratar tan cruelmente a un niño.

O kayıp çocuğa ne olduğunu merak ediyorum.

Me pregunto qué le habrá pasado al niño perdido.

Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.

A los niños cuyos padres están muertos se les llama "huérfanos".

Bir çocuğa gerekli olduğundan daha fazla para verme.

No le des a un niño más dinero del necesario.

Bizim çimi biçmesi için bitişikteki çocuğa ödeme yaparız.

Hemos pagado al muchacho vecino para cortar nuestro césped.

Ben birçok çocuğa bakmak zorunda kaldığım için yıprandım.

Estaba agotado porque tuve que cuidar de muchísimos niños.

- O on çocuğa sahiptir.
- Onun on tane çocuğu var.

- Él tiene diez niños.
- Tiene diez hijos.

Burası üç yaşındaki bir çocuğa göre bir yer değildir.

- Este no es lugar para un niño de tres años.
- Este no es lugar para una niña de tres años.

- Çocuğa bir oyuncak aldı.
- O, çocuk için bir oyuncak aldı.

Ella compró un juguete para el niño.

- Tom zeki bir çocuğa benziyor.
- Tom akıllı bir çocuk gibi görünüyor.

Tom parece un chico listo.

O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.

Él tiene una esposa y dos niños pequeños que mantener.

- Onun yirmi çocuğu var.
- O 20 çocuğa sahiptir.
- Yirmi çocuğu var.

Tiene veinte niños.

Küçük kız kardeşimin 2 çocuğa sahip bu benim iki yeğenim olduğu anlamına geliyor.

Mi hermana menor tiene dos hijos, lo que significa que yo tengo dos sobrinos.

Bazıları 2.Ramses'in altı kadına ve 100'den fazla çocuğa sahip olduğunu söylüyorlar.

Dicen que Ramsés II tuvo seis esposas y más de 100 hijos.

Medeniyet, bir çocuğa benzer ki; dünyaya gelir, rüşdüne erer, büyür, ihtiyarlar ve sonunda da ölür.

La civilización se parece a un niño: viene al mundo, alcanza la madurez, se hace mayor, envejece, y finalmente también muere.

Hayalim küçük bir çocuğa "Ne kadar seviyorsun?" dendiğinde, kollarını iki yana açıp "İşte bu kadar!" derkenki o masum sevgiyi bulabilmekti.

Mi sueño era encontrar un amor tan inocente como cuando le preguntas a un niño "¿cuánto me quieres?" y extiende los brazos y responde "¡todo esto!".