Translation of "Yüzen" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Yüzen" in a sentence and their spanish translations:

Hâlâ yüzen hapishanede tutukluydu.

todavía estaba en la barcaza, encerrado en esa celda de la cárcel.

Havuzda yüzen kız kuzenimdir.

La chica nadando en la piscina es mi prima.

Şu yüzen çocuğa bak.

Mira a ese niño que está nadando.

Uzayda yüzen ilk insandı.

Él fue el primer hombre en flotar en el espacio.

Orada yüzen çocuk kim?

¿Quién es el chico que está nadando allí?

Yüzen bir duba hapishanemiz var

tenemos una barcaza flotante como prisión que se encuentra allí

Yüzen çocuk benim erkek kardeşim.

El niño que nada es mi hermano.

Suda yüzen bazı küçük balıkları görebiliyorum.

Yo puedo ver algunos peces chicos nadando por ahí.

Tom havuzda yüzen bir şey gördü.

Tom vio algo flotando en la pileta.

Gölde yüzen binlerce ölü balık bulundu.

Miles de peces muertos fueron encontrados flotando en el lago.

Oda havada yüzen toz zerrelerinin dışında boş.

La sala está vacía sin contar a las partículas de polvo flotando en el aire.

Tom gölde yüzen bazı ölü balıklar gördü.

Tom vio algunos peces muertos flotando en el lago.

Aniden bizim yolumuzda yüzen bir köpekbalığı gördük.

De pronto vimos que un tiburón nadaba hacia nosotros.

En bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

que alimentan algunas de las aguas más abundantes del planeta.

- Nehirde yüzen kızı gördüm.
- Kızın nehirde yüzdüğünü gördüm.

Vi a la chica que nadaba en el río.

Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.

Tom se sentó mirando fijamente al pez tropical que revoloteaba en el acuario en su habitación.

Bir gider tesisi ve balık pazarı arasında Doğu Gölü'nde yüzen

una cárcel flotante sobre una barcaza que se encuentra en el East River

Burada duralım. Bu yüzen yer kabuğu da çarpışıyor mu yoksa?

Paremos aquí. ¿Esta corteza terrestre flotante también choca?