Translation of "Adını" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Adını" in a sentence and their spanish translations:

- Onun adını hatırlayamıyorum.
- Adını hatırlayamıyorum.

No consigo recordar su nombre.

Adını yaz.

Escribe tu nombre.

Adını beğenmedim.

No me gusta tu nombre.

Adını severim.

Me encanta tu nombre.

Adını hatırlamıyorum.

No me acuerdo de tu nombre.

Adını unuttum.

He olvidado tu nombre.

- Onun adını hatırlayamam.
- Onun adını hatırlayamıyorum.

No consigo recordar su nombre.

Deftere adını yazdı.

Él escribió el nombre de ella en el cuaderno.

Onun adını hatırlayamadım.

No podía acordarme de su nombre.

Onun adını unuttum.

Se me olvidó su nombre.

Onun adını unuturum.

- He olvidado su nombre.
- Olvidé su nombre.

Öğretmene adını söyle.

Dile tu nombre al profesor.

Onun adını biliyorum.

Sé cómo se llama.

Bana adını söyle.

- Dígame cómo se llama.
- Dime tu nombre.

Ona adını sor.

Pregúntale a él su nombre.

Adını bilmek istemiyorum.

No quiero saber su nombre.

Ken adını hatırlayamadı.

Ken no podía recordar su nombre.

Adını imzalamak zorundasın.

Tienes que firmar con tu nombre.

Yavaşça adını tekrarladı.

Ella repitió su nombre despacio.

Adını imzalamayı unutma.

No te olvides firmar tu nombre.

O adını unuttu.

Él se ha olvidado su nombre.

Senin adını biliyorum.

Yo sé tu nombre.

Ona adını sordum.

- Le pregunté cuál era su nombre.
- Le pregunté cómo se llamaba.

Adını silmeyi unuttun.

Se te olvidó borrar tu nombre.

Tom adını değiştirdi.

- Tomás cambió de nombre.
- Tomás se cambió de nombre.

Ah, adını söyle!

Ay, ¡di tu nombre!

Onun adını söyleme.

No pronuncies su nombre.

Onun adını anlamadım.

No escuché su nombre.

Adını bile bilmiyordum.

- Yo ni siquiera sabía tu nombre.
- Yo ni siquiera conocía tu nombre.
- Ni siquiera sabía tu nombre.

Adını mürekkeple yazmalısın.

Debes escribir tu nombre con tinta.

- Onun adını herkes bilir.
- Herkes onun adını bilir.

- Todo el mundo sabe su nombre.
- Todos conocen su nombre.

Kadın: Adını söylemekle başlayabilirsin.

Mujer: ¿Por qué no comienzas diciendo tu nombre?

Adını StopFake (SahteliğiDurdur) koyduk.

Lo llamamos "StopFake".

Adını büyük harflerle yaz.

Escriba su nombre en mayúsculas.

Asker onun adını verdi.

El soldado entregó su nombre.

Efsane yere adını verdi.

La leyenda dio nombre al lugar.

Onun adını bilmek istiyorum.

Me gustaría saber su nombre.

Onun gerçek adını bilmiyorum.

- Yo no sé su verdadero nombre.
- No conozco su nombre verdadero.

Ben onun adını bilmiyorum.

- No sé su nombre.
- Desconozco su nombre.
- Ignoro su nombre.

Onun adını bilmiyor musunuz?

- ¿No conoces su nombre?
- ¿No sabes cómo se llama él?

Onun adını hatırlıyor musun?

- ¿Te acuerdas de su nombre?
- ¿Recuerdas su nombre?

Keşke onun adını bilsem.

Ojalá conociera su nombre.

Onun adını biliyor musun?

¿Conoces su nombre?

O kendi adını yazamıyor.

Él no es capaz de escribir su propio nombre.

Ben onun adını hatırlayamıyorum.

- No puedo recordar su nombre.
- No me puedo acordar de su nombre.

Ben ona adını sordum.

Le pregunté su nombre.

Onun adını hatırlayabiliyor musun?

- ¿Te acuerdas de su nombre?
- ¿Recuerdas su nombre?

Tom nihayet adını değiştirdi.

Tom finalmente se cambió el nombre.

O adını güçlükle yazabiliyor.

Él apenas puede escribir su nombre.

Çocuğa büyükbabasının adını verdiler.

Le dieron al niño el nombre de su abuelo.

Senin gerçek adını bilmiyorum.

Yo no sé su verdadero nombre.

Listeden onun adını silin.

Borra su nombre de la lista.

Tom tahtaya adını yazdı.

Tom escribió su nombre en la pizarra.

Senin adını bilmek istiyorum.

Quiero saber tu nombre.

Onun gerçek adını bilmiyordum.

Nunca supe su verdadero nombre.

Onların adını kimse bilmiyor.

Nadie sabe sus nombres.

Üniversite kurucusunun adını taşımaktadır.

La universidad lleva el nombre de su fundador.

Öğretmen tahtaya adını yazdı.

- El maestro escribió su nombre en el pizarrón.
- El maestro escribió su nombre en la pizarra.

Bu hayvanın adını biliyorum.

Conozco el nombre de este animal.

Ben onun adını düşünemiyorum.

- No logro recordar su nombre.
- No me puedo acordar de su nombre.

Onun adını bilmem gerekiyor.

Necesito saber su nombre.

Listede Tom'un adını gördüm.

Vi el nombre de Tomás en la lista.

Onun adını biliyor musunuz?

¿Sabes cómo se llama?

Köpeğe White adını verdik.

Le pusimos al perro de nombre White.

Lütfen bana adını söyle.

- Por favor, dígame su nombre.
- Por favor, dime tu nombre.
- Por favor, dime cómo te llamas.

Onun adını bilmiyor musun?

¿No sabes cómo se llama?

Okuldaki herkes adını biliyor.

Todos en la escuela saben tu nombre.

O kendi adını unuttu.

Se olvidó de su propio nombre.

Köpeğimize Rex adını verdik.

Llamamos a nuestro perro Rex.

Bana onun adını söyle.

Dime su nombre.

Adını buraya yazacak mısın?

¿Puede escribir su nombre acá?

Adını ve adresini yaz.

Escriba su nombre y dirección.

Öğretmenin adını bilmek zorundayım.

Tengo que saber el nombre del profesor.

- Adını değiştirdi.
- İsmini değiştirdi.

Él se cambió el nombre.

Tanık onun adını açıkladı.

El testigo indicó su nombre.

Ona Jane adını verdiler.

- Ellos la llamaron Jane.
- Ellos la nombraron Jane.

Tom adını imzalamayı unuttu.

Tom se olvidó de firmar su nombre.

O, bana adını vermedi.

Ella no me ha dicho su nombre.

Tom adını imzalamayı reddetti.

Tom se rehusó a firmar con su nombre.

Onun adını listeye ekledim.

Añadí su nombre a la lista.

Tom Mary'nin adını bağırdı.

Tom voceó el nombre de Mary.

- Tom, köpeğinin adını Rex koydu.
- Tom köpeğine Rex adını verdi.

Tom llamó a su perro Rex.

- Onlar bebeğe Jane adını verdiler.
- Onlar bebeklerine Jane adını verdiler.

Ellos llamaron a su bebé Jane.