Translation of "Çalışırken" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Çalışırken" in a sentence and their spanish translations:

Çalışırken sigara içmemelisin.

No debes fumar mientras trabajas.

Tom'u çalışırken gördüm.

He visto a Tom en el trabajo.

Motoru çalışırken bırak.

Deja el motor encendido.

Kütüphaneyi bulmaya çalışırken kayboldum.

- Me perdí tratando de llegar a la biblioteca.
- Me perdí cuando trataba de encontrar la biblioteca.

Onu bahçede çalışırken buldum.

Lo encontré trabajando en el jardín.

O motoru çalışırken bıraktı.

- Él dejó el motor encendido.
- Dejó el motor andando.

O, çalışırken onunla konuşma.

No le hables cuando esté estudiando.

Ben çalışırken benimle konuşma.

No me hables mientras estoy trabajando.

O, çalışırken şarkı söyledi.

Cantaba mientras trabajaba.

Çalışırken beni rahatsız etmeyin.

No me molestes cuando estoy estudiando.

Ben çalışırken dikkatimi dağıtmayın.

- No me molestes cuando estoy estudiando.
- No me distraigas cuando estoy estudiando.

Çalışırken sık sık mırıldanırım.

Usualmente murmuro mientras trabajo.

Ve genelde, medeniyeti bulmaya çalışırken,

Y, muchas veces, cuando buscan civilización,

Onu gizlice kaçmaya çalışırken yakaladım.

Lo pillé intentando escabullirse.

Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.

Está prohibido fumar en el trabajo.

Gürültü o çalışırken dikkatini dağıttı.

El ruido lo distrajo de estudiar.

O çalışırken bir kaza yaptı.

Él tuvo un accidente en mitad del trabajo.

Onu odasından çıkmaya çalışırken yakaladık.

Lo pillamos tratando de salir de su cuarto.

Paketi açmaya çalışırken parmağımı kestim.

Me corté el dedo tratando de abrir el paquete.

Tom'u çalışırken rahatsız etmek istemiyorum.

No quiero molestar a Tom mientras está trabajando.

Edatları çalışırken dersine konsantre oldu.

Se centró en su estudio de las preposiciones.

Onlar başkalarını kurtarmaya çalışırken öldüler.

Ellos murieron intentando salvar a otros.

Tom Mary'yi kurtarmaya çalışırken öldü.

- Tom perdió la vida al tratar de salvar a Mary.
- Tom se murió tratando de rescatar a Mary.

Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.

Tom tiene que hablar en francés en el trabajo.

Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.

Ellos murieron intentando salvar a otros.

İngilizce öğrenmeye çalışırken çok çalışıyorum.

Estoy trabajando duro para aprender inglés.

Çalışırken mırıldanan birini tanıyor musun?

¿Conoces a alguien que tataree mientras trabaja?

Çalışırken ekip çalışmasının, düşünceleri ifade etmenin

Pensé en la necesidad de trabajo en equipo sobre la marcha,

Hayatımızın ilk dağında, kariyeri yakalamaya çalışırken

En la primera montaña de la vida, cuando estamos eligiendo una carrera,

Böylece bir yarışma için anatomiye çalışırken

Y mientras estudiaba anatomía para una competencia,

Bir çocuğu kurtarmaya çalışırken neredeyse boğuluyordum.

Estuve a punto de ahogarme al intentar rescatar a un chico.

Sunumu bitirmeye çalışırken bütün gece ayaktaydım.

He estado toda la noche levantado tratando de terminar la presentación.

O çalışırken Tom'un sözünü kesmek istemiyorum.

No quiero interrumpir a Tom mientras está trabajando.

Çiftlikte part-time çalışırken Tom'la tanıştı.

Ella conoció a Tom mientras trabajaba a tiempo parcial en el rancho.

Tom bahçede çalışırken uzun kollu giyer.

Tom usa mangas largas cuando trabaja en el jardín.

Bir dalgıcın büyük bir midyeden inci almaya çalışırken

Hay una historia en la que un buceador perdió ambas piernas,

Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır.

Mary usualmente tararea canciones en voz baja mientras ella trabaja en la cocina.

Tom, o çalışırken Mary'nin oğluna bakmak zorunda kaldı.

Tom tuvo que cuidar al hijo de Mary mientras ella trabajaba.

Ertesi yıl, Eylau'da, Davout'un birliği , Rus kanadını döndürmeye çalışırken

Al año siguiente, en Eylau, el cuerpo de Davout volvió a desempeñar un papel fundamental

Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.

Siempre lo encuentro silbando cuando trabaja en sus pinturas.

Tom en iyi kol düğmelerini bulmaya çalışırken sorun yaşıyordu.

Tom estaba teniendo problemas tratando de encontrar su mejor par de gemelos.

Tom yanan bir binadan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken öldü.

Tom murió tratando de salvar a un niño de un edificio en llamas.

Tom, Mary çalışırken rahatsız etmemek için daha dikkatli olmalıdır.

Tom debería tener más cuidado de no molestar a María mientras está trabajando.

Ancak, bir dünya haritasında bir şeyler göstermeye çalışırken kartograflar, Mercator'ı nadiren kullanıyorlar.

Pero al intentar mostrar algo en un mapa del mundo, los cartógrafos rara vez usan el mercator.

Siz bir şeyi kanıtlamaya çalışırken, bu onun doğru olduğunu bilmenize yardım eder.

- Cuando intenta probar algo, ayuda saber que es verdad.
- Cuando tratas de probar algo, ayuda saber si es verdad.

Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum.

Trabajando a tiempo parcial en un supermercado, me encontré con que algunos clientes eran educados mientras que otros no.

Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.

Desde que Tom es cantinero, todos los días utiliza un pica hielo en el trabajo.