Translation of "'büyük" in Spanish

Tom benim büyük-büyük-büyük-büyükbabamdı.

Tom era mi tatara-tatarabuelo.

Ne kadar büyük çok büyük?

¿Cuándo se consideran muchas personas?

Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.

Un gran poder conlleva una gran responsabilidad

- O çok büyük.
- Çok büyük.

Es demasiado grande.

- Eviniz büyük.
- Senin evin büyük.

- Tu casa es grande.
- Vuestra casa es grande.
- Su casa es grande.

- Senin evin büyük.
- Evin büyük.

Tu casa es grande.

- Büyük değişiklikler ayakta.
- Büyük değişiklikler yolda.
- Büyük değişimler oluyor.

Grandes cambios están en proceso.

Büyük destekçiler.

un gran grupo:

Göl büyük.

El lago es grande.

Kitap büyük.

El libro es grande.

Eviniz büyük.

Su casa es grande.

Dünya büyük.

El mundo es grande.

Onlar büyük.

- Son enormes.
- Son inmensas.

Gerçekten büyük.

Es realmente grande.

Büyük olacak.

- Será grande.
- Está aumentando.
- Está creciendo.
- Crecerá.

Bu büyük.

Esto es grande.

Büyük büyük annem "feminist" kelimesini bilmiyordu

Mi bisabuela no conocía la palabra "feminista",

- O çok büyük.
- Bu çok büyük.

Es demasiado grande.

- Başın büyük belada.
- Sen büyük beladasın.

Estás cagando fuego.

- Bu köpek büyük.
- O köpek büyük.

Este perro es grande.

- Bu elmalar büyük.
- Şu elmalar büyük.

Esas manzanas son grandes.

Büyük-büyük-büyük torununun doğumuna kadar ilk kim yaşıyor olacak?

¿Quién será el primero que viva hasta el nacimiento de su cuadrinieto?

Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.

Estamos preocupados por el abuelito y la abuelita.

Büyük binalar, büyük dağlar gibi, yüzyılların eseridir.

Los grandes edificios, como las grandes montañas, son la obra de siglos.

- Evimiz büyük değil.
- Bizim evimiz büyük değil.

Nuestra casa no es grande.

- Köpeğin çok büyük.
- Senin köpeğin çok büyük.

- Tu perro es muy grande.
- Vuestro perro es muy grande.

Büyük bir avantaj.

Una gran ventaja.

Dünyanın büyük ülkeleri

Y las grandes regiones del mundo

İşte büyük an!

¡Es hora de la verdad!

Büyük bir gemiye

Cada uno cuesta millones de dólares.

Büyük bir şey,

Es hora de hacer algo grande.

Onlar çok büyük.

Ellos son muy grandes.

Yeterince büyük mü?

¿Es suficientemente grande?

Haber büyük önemdedir.

- La noticia tiene gran importancia.
- La noticia es de gran trascendencia.

Büyük ayakları var.

Ella tiene pies largos.

Büyük seferin lideriydi.

Él fue el líder de la gran expedición.

Bu elmalar büyük.

Estas manzanas son grandes.

Risk çok büyük.

- Hay mucho en juego.
- Hay un montón en juego.

Kaşığım çok büyük!

¡Mi cuchara es demasiado grande!

O oldukça büyük.

Es bastante grande.

Ne kadar büyük?

¿Cómo de grande es?

Dünya çok büyük.

El mundo es muy grande.

Yapamam. Çok büyük.

No puedo hacerlo, es demasiado grande.

Senin odan büyük.

Tu habitación es grande.

Büyük sır nedir?

¿Cuál es el gran secreto?

Büyük şey değil.

- No es nada grande.
- No es nada importante.

Büyük sürpriz ne?

¿Cuál es la gran sorpresa?

O büyük hatamdı.

- Eso fue mi gran error.
- Ese fue mi gran error.

Evin büyük mü?

- ¿Tienes una casa grande?
- ¿Tenés una casa grande?

Senin evin büyük.

Tu casa es grande.

Şebeke çok büyük.

La red es enorme.

O çok büyük.

Es muy grande.

Şu çok büyük.

- Eso es enorme.
- Eso es muy grande.
- Esa es muy grande.
- Ese es muy grande.

Büyük gömlek kahverengidir.

La camisa grande es marrón.

Hangi hayvan büyük?

¿Qué animal es grande?

Benim evim büyük.

Mi casa es grande.

Tom en büyük.

Tom es el más grande.

Bugün büyük gün.

Hoy es el gran día.

Büyük ilerlemeler gerçekleştirildi.

Se han hecho grandes progresos.

Bu daha büyük.

Este es más grande.

Onlar büyük mü?

¿Son grandes?

Büyük bir gerçektir.

Es una gran verdad.

Senin penisin büyük.

Tu pene es grande.

Onun pazıları büyük.

Sus bíceps son muy grandes.

Tom büyük mü?

¿Es grande Tom?

Şu elmalar büyük.

Esas manzanas son grandes.

Kız, oğlandan büyük.

La chica es mayor que el chico.

Büyük ebeveynlerin nasıl?

¿Cómo están tus abuelos?

Bu gerçekten büyük.

Esto es muy grande.

O elma büyük.

Esa manzana es grande.

Riskler çok büyük.

Los riesgos son demasiados grandes.

Bu arabalar büyük.

Estos coches son grandes.

Bu köpekler büyük.

Estos perros son grandes.

Bu çok büyük.

Esto es demasiado grande.

Şu evler büyük.

Esas casas son grandes.

O ev büyük.

Aquella casa es grande.

Büyük dudakları var.

Ella tiene labios grandes.

Hangi oyuncak büyük?

¿Qué juguete es grande?