Translation of "Nadir" in Russian

0.024 sec.

Examples of using "Nadir" in a sentence and their russian translations:

Gerçekten nadir.

Это большая редкость.

Çok nadir.

Это такая редкость.

HIBM çok nadir.

HIBM — очень редкое заболевание.

Çok nadir görülürler.

Их редко встретишь.

Nadir bir isim.

Это необычное имя.

Bu çok nadir.

Это большая редкость.

Çok nadir ıstakoz yerim.

Я очень редко ем омаров.

Ben nadir paralar toplarım.

- Я собираю редкие монеты.
- Я коллекционирую редкие монеты.

Bu hiç nadir değil.

Не такая уж это и редкость.

Avustralya'da nadir hayvanlar var.

- В Австралии есть редкие животные.
- В Австралии обитают редкие животные.

Bu nadir bir fırsat.

Это редкая возможность.

Nadir bir hastalığım var.

У меня редкая болезнь.

- Bu çok nadir bir örnektir.
- Bu, çok nadir bir numunedir.

Это очень редкий экземпляр.

nadir bir ahşaptan elle oyulmuş,

выгравированный вручную из редкого дерева,

Dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.

является одной из немногих вещей, которые могут изменить мир.

Aradığım nadir bir kitabı buldum.

Я нашёл редкую книгу, которую искал.

Bugünlerde sabır nadir bir erdemdir.

Терпение — редкая вещь в наши дни.

Bu o kadar nadir değil.

Это всё не так уж необычно.

Tom kendi hakkında nadir konuşur.

Том редко говорит о себе.

Çocuklarım çok nadir dışarı çıkar.

Мои дети редко куда-то выходят.

Bunun çok nadir olduğunu düşünüyorum.

Думаю, это большая редкость.

Bu çok nadir bir durumdur.

Это очень редкий случай.

Bu nadir kitaplarla nasıl geldin?

Откуда у тебя эти редкие книги?

Tom çok nadir Fransızca konuşur.

Том очень редко говорит по-французски.

Hazır kahve çok nadir içerim.

Я очень редко пью растворимый кофе.

Ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.

здесь они часто встречаются.

Ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.

Здесь такое часто встречается.

...nadir rastlanan bir vaha tespit ediyor.

...показывают редкий оазис.

O mağazada nadir bir pula rastladım.

В этой лавке я наткнулся на редкую марку.

Akvaryumda bir hayli nadir balık var.

В аквариуме много редких рыб.

Bu çok, çok nadir bir sorun.

Это очень, очень редкая проблема.

Tom'un yüzü artık çok nadir gülüyor.

Том теперь очень редко улыбается.

Fakat sessizlik, bugünlerde oldukça nadir bir şey

Но сегодня тишина — довольно редкое удовольствие,

Çok nadir, kırk yılda bir, kiliseye gider.

Он если и ходит в церковь, то редко.

Çöllerde kar çok ama çok nadir yağar.

В пустынях снег идёт очень редко.

Söylemeye gerek yok, hırsızlık nadir bir olaydı.

Нет необходимости говорить, что это был редкий случай.

Donan yağmur oldukça nadir bir meteorolojik olaydır.

Ледяной дождь - довольно редкое погодное явление.

Benim için bu nadir kitabı bulabilir misin?

Вы можете заполучить для меня эту редкую книгу?

O, dürüst bir politikacının nadir bir örneğiydi.

Он был редким примером честного политика.

Tom bir yere yürüyerek çok nadir gider.

Том редко ходит куда-нибудь пешком

Mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler

многие люди были лишены возможности пользоваться благами космоса.

Sana çok nadir bulunan bir şey vermek istiyorum.

Я хочу дать вам что-то редкое.

Bu hastalık nadir bir genetik mutasyon tarafından oluşur.

Эта болезнь вызывается редкой генетической мутацией.

- Tom'un nadir görülen bir hastalığı var.
- Tom'un ender bir hastalığı var.

У Тома редкое заболевание.

Bu sığır o kadar nadir ki iyi bir veteriner ona bakabilir.

Эта говядина настолько непрожарена, что хороший ветеринар мог бы её спасти.

Ben asla yalan söylemem.. asla ya da en azından çok nadir.

Я никогда не лгу... никогда или, по крайней мере, редко.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

и настолько тонок, что помогает ей учуять падаль под снегом в два метра. Росомаху увидишь не часто.

- Bir dikiş makinem var ama onu çok nadir kullanıyorum.
- Bir dikiş makinem var ama onu nadiren kullanırım.

У меня есть швейная машинка, но я редко ей пользуюсь.

- Bazı insanlar evcil hayvanlar olarak nadir bulunan hayvanları beslerler.
- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

Некоторые держат до́ма диковинных животных.