Translation of "Fırsat" in Korean

0.004 sec.

Examples of using "Fırsat" in a sentence and their korean translations:

Bu fırsat verilmiyor.

그냥 주어지는 것이 아닙니다.

Aslanlara fırsat doğdu.

‎사자들에게는 기회입니다

Çok büyük bir fırsat.

거대한 기회인 것입니다.

İşimiz bunlara fırsat tanımak.

우리는 그들에게 가능성을 열어주어야 합니다.

Adil bir fırsat sağladığını gösteriyor.

결과적으로 그것이 다른 사람들도 공평하게 만든다는 것을 보여줍니다.

Ayrıca büyük bir fırsat da.

오히려 큰 기회이기도 합니다.

Yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.

투자할 기회를 주는 겁니다.

Gelecek herkese umut ve fırsat sunuyor.

미래는 모두를 위한 희망과 기회를 제공합니다

Umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.

남겨주어야 합니다.

Insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat.

인류에게 주어진 가장 값진 기회입니다.

Artık... şüphe kalmadı. Karanlık, fırsat yaratır.

‎이제 의심의 여지가 없군요 ‎어둠은 기회를 불러옵니다

Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.

‎그냥 넘기기엔 ‎너무나 아까운 기회입니다

Bunun bir fırsat olduğunu da öğrenmişler.

‎그것이 사냥 기회임을 알고 있죠

Baba olmak bir sorumluluk değil, bir fırsat.

아버지가 된다는 건 책임을 지는 것만이 아니라 기회가 생긴다는 걸 의미합니다.

Ve bu şekilde zenginlik ve fırsat yaratarak

부와 기회를 창출함으로써

Krizden sonra bazı açılardan gerçek bir fırsat kaçtı.

어떤 점에서 보면 금융위기 후에 기회를 놓쳤습니다.

Erdoğan, Türkiye'ye daha fazla fırsat sunarak ülkeyi yoksulluktan çekmeye devam etti

에르도안은 터키를 빈곤에서 벗어나게 하기 위해 기업가들에게 더 많은 기회를 제공하고

Yani generaller ve siyasi müttefikleri için; kriz, kazançlı bir fırsat ortaya çıkardı

경제 위기로 군 장성들과 정치적 동맹국들에게 수익성있는 기회를 제공했으며

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

‎적의 접근을 놓치기가 너무 쉽죠 ‎암사자에게는 ‎최고의 기회일지도 모릅니다