Translation of "Fırsat" in Japanese

0.036 sec.

Examples of using "Fırsat" in a sentence and their japanese translations:

Bu fırsat verilmiyor.

与えられていません

Aslanlara fırsat doğdu.

‎この機は逃せない

Çok büyük bir fırsat.

ここには莫大な機会が存在します

İşimiz bunlara fırsat tanımak.

そんな余地があるように努める という役割です

Adil bir fırsat sağladığını gösteriyor.

そのお返しに 周りの人も公平な態度を 取るようになるのです

Ayrıca büyük bir fırsat da.

大きなチャンスでもあります

Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.

君が早く決断をしなければ好機を逃がすことになるよ。

Onlar iyi bir fırsat kaçırdı.

彼らは好機を逸した。

Umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.

私たちの義務です

Insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat.

人類に最大の益をもたらす 機会になるかもしれないのです

Artık... şüphe kalmadı. Karanlık, fırsat yaratır.

‎だが それは間違いだった ‎闇は味方になるが‎―

Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.

‎これを見逃す手はない

Bunun bir fırsat olduğunu da öğrenmişler.

‎シャチにとっては ‎絶好のチャンスだ

Kimse ona uygun bir fırsat tanımadı.

誰も彼によいチャンスを与えなかった。

Onu iyi bir fırsat olarak kullandım.

私はこの好機を利用した。

Gerçekten hayat kurtarmak için bir fırsat.

命を救うことにつながるのです

Fırsat kapıyı nadiren iki kez çalar.

- 好機は二度訪れない。
- 好機が二度訪れることはめったにない。

Bu fırsat için size çok minnettarım.

この機会を与えてくださり深く感謝しております。

Ve bu şekilde zenginlik ve fırsat yaratarak

そして富と機会を生み出すことによって

Her ne zaman fırsat bulsam müzeye giderim.

私は機会があればいつでもその博物館へ行きます。

Uygun bir fırsat varsa, sizi onunla tanıştıracağım.

適当な機会があれば、あなたを彼に紹介しよう。

Bu kaybedilmeyecek kadar çok iyi bir fırsat.

これは逃すのはもったいないチャンスだ。

Krizden sonra bazı açılardan gerçek bir fırsat kaçtı.

金融恐慌後 幾つかの機会を 見逃しました

Bunun Fransızcanı geliştirmen için bir fırsat olacağını düşündüm.

あなたのフランス語を向上させる機会になるだろうと思いました。

Bu, pazar payımızı artırmak için büyük bir fırsat.

これは、市場シェアを拡大するすばらしいチャンスです。

Seni ziyarete gelmeye ne zaman fırsat bulacağımı bilmiyorum.

- いつあなたを訪問できるか分からない。
- いつあなたの所に行く時間ができるのか、わからないんです。

Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz?

それはあなたの才能を示すよい機会だと思いませんか。

O bunun kaçırılmayacak kadar çok iyi bir fırsat olduğunu hissetti.

これは逃してはならない絶好の機会だと彼は思った。

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

‎敵の接近に ‎気づけないこともある ‎ライオンにとって ‎絶好のチャンスだ

Kuruluşunuz hakkında daha fazla bilgi edinmek için bize vermiş olduğunuz fırsat için teşekkür ederiz.

貴社に関して知る機会をいただき、感謝します。

Bana bir fırsat ver. Söyleyecek bir şeyin varsa, surat asmayı bırak ve onu söyle.

何その顔!もういい加減にしてよ!何か文句でもあるの?