Translation of "Yaşıyorlar" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Yaşıyorlar" in a sentence and their portuguese translations:

Onlar yaşıyorlar.

- Eles estão vivos.
- Elas estão vivas.
- Estão vivos.
- Estão vivas.

Nerede yaşıyorlar?

- Onde eles estão morando?
- Onde elas estão morando?

Cezayir'de mi yaşıyorlar?

Eles moram na Algéria?

Hayal dünyasında yaşıyorlar.

Estão vivendo num mundo de fantasia.

Ebeveynlerim Boston'da yaşıyorlar.

Meus pais moram em Boston.

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.

Os meus pais moram no interior.

Çocuklarım Moskova'da yaşıyorlar.

Os meus filhos moram em Moscou.

- Kuzenlerim plaja yakın yaşıyorlar.
- Kuzenlerim sahile yakın yaşıyorlar.

- Meus primos moram perto da praia.
- Minhas primas moram perto da praia.
- Os meus primos moram perto da praia.
- As minhas primas moram perto da praia.

Bu tırtılların sırtında yaşıyorlar

eles vivem na parte de trás dessas lagartas

Onlar şehir dışında yaşıyorlar.

Eles moram fora da cidade.

Onlar okulun yanında yaşıyorlar.

Eles moram perto da escola.

Aşırı para sorunu yaşıyorlar.

Eles estão tendo problemas financeiros terríveis.

Onlar sefalet içinde yaşıyorlar.

- Eles estão vivendo na miséria.
- Elas estão vivendo na miséria.

Bir bakın bakalım nasıl yaşıyorlar?

Dê uma olhada e veja como eles vivem?

On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.

Eles já moram nesta cidade há dez anos.

Tom ve Mary birlikte yaşıyorlar.

Tom e Mary estão morando juntos.

İngiltere'de küçük bir köyde yaşıyorlar.

Eles moram em um pequeno vilarejo na Inglaterra.

- Onlar nerede yaşıyor?
- Nerede yaşıyorlar?

- Onde eles moram?
- Onde vivem eles?
- Onde elas vivem?
- Onde elas moram?

Tom ve Mary nerede yaşıyorlar?

Onde Tom e Maria moram?

Onlar başka bir ülkede yaşıyorlar.

Eles vivem em outro país.

Onlar yakın bir yerde yaşıyorlar.

Moram perto.

Tom ve Mary, Avustralya'da yaşıyorlar.

Tom e Maria moram na Austrália.

- Tom ve Mary farklı eyaletlerde yaşıyorlar.
- Tom ve Mary farklı devletlerde yaşıyorlar.

Tom e Maria moram em estados diferentes.

Ve çok büyük koloniler halinde yaşıyorlar

e eles vivem em colônias muito grandes

Tom ve Mary bir bungalovda yaşıyorlar.

Tom e Maria moram em um bangalô.

Tom ve Mary aynı caddede yaşıyorlar.

O Tom e a Mary vivem na mesma rua.

Onlar yalnızca beş gündür Brezilya'da yaşıyorlar.

Há só cinco dias que eles moram no Brasil.

Tom ve Mary kütüphanenin yakınında yaşıyorlar.

Tom e Maria moram perto da biblioteca.

Tom ve Mary aynı evde yaşıyorlar.

O Tom e a Mary vivem na mesma casa.

- Tom ve Mary her ikisi de Boston'da yaşıyorlar.
- Hem Tom hem de Mary Boston'da yaşıyorlar.

Tanto Tom quanto Mary vivem em Boston.

Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar.

Os pais de Mary moram numa mansão.

Tom ve Mary bir mikro dairede yaşıyorlar.

Tom e Maria moram num microapartamento.

Tom ve Mary kiralık bir evde yaşıyorlar.

Tom e Mary vivem em uma casa de aluguel.

Tom ve Mary bir seyyar evde yaşıyorlar.

Tom e Mary moram numa casa móvel.

Tom ve Mary, evlendiklerinden beri Boston'da yaşıyorlar.

O Tom e a Mary moram em Boston desde quando se casaram.

Tom ve Mary geleneksel bir Japon evinde yaşıyorlar.

Tom e Mary moram em uma casa tradicional japonesa.

Tom ve Mary nehrin kenarındaki bir evde yaşıyorlar.

Tom e Mary moram em uma casa na beira do rio.

Tom ve Mary bir milli parka yakın yaşıyorlar.

Tom e Mary moram perto de um parque nacional.