Translation of "Sahile" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Sahile" in a sentence and their portuguese translations:

Sahile gittim.

Eu fui à praia.

Böylece sahile çıkabilirler.

... e a subir o areal.

Teknelerini sahile çektiler.

Eles arrastaram o bote até a praia.

Dün sahile gittim.

- Eu fui para a praia ontem.
- Fui para a praia ontem.
- Ontem eu fui para a praia.
- Eu fui à praia ontem.

Evimiz sahile bakar.

Nossa casa fica em frente à praia.

Seninle sahile gitmek istiyorum.

Gostaria de ir ao litoral com você.

O, sahile yakın yaşıyor.

Ela mora perto da praia.

Tom sahile yakın yaşıyor.

Tom mora perto da praia.

Yarın sahile gidebilir misin?

Você pode ir à praia amanhã?

Bütün aile sahile gitti.

A família toda foi à praia.

Tom bizimle sahile gitmek istiyor.

- Tom quer ir à praia conosco.
- Tom quer ir à praia com a gente.

Şehrim sahile birkaç kilometre uzaklıkta.

Minha cidade está a alguns quilômetros da costa.

Tom ve Mary sahile gitti.

Tom e Maria foram à praia.

Sahile gidiyorsan güneş kremine ihtiyacın var.

- Se você for à praia, vai precisar de filtro solar.
- Se vocês forem à praia, vão precisar de filtro solar.

Tom ve Mary sahile bisikletle gitti.

Tom e Maria foram à praia de bicicleta.

- Sahile gitmekten hoşlanıyorum.
- Plaja gitmekten hoşlanıyorum.

Eu gosto de ir à praia.

Ve insanların hareketi çünkü sahile gitmek istiyorlar.

e o movimento de pessoas porque elas querem ir para a praia.

Eğer yağmur yağacaksa sahile gitmenin bir anlamı yok.

Não adianta ir à praia se vai chover.

- Kuzenlerim plaja yakın yaşıyorlar.
- Kuzenlerim sahile yakın yaşıyorlar.

- Meus primos moram perto da praia.
- Minhas primas moram perto da praia.
- Os meus primos moram perto da praia.
- As minhas primas moram perto da praia.

- Yarın sahile gidebilir misin?
- Yarın plaja gidebilir misin?

- Você pode ir para a praia amanhã?
- Vocês podem ir para a praia amanhã?

Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.

A polícia encontrou um corpo lançado pelas ondas à praia aqui perto.

Tom geçen hafta sonu Mary ile sahile gitti.

Tom foi à praia com Mary no fim de semana passado.

Sahile ya da parka gitmek tehlikelidir ya da güvenlidir diyemeyiz.

Ir à praia, ou a um parque, não é necessariamente perigoso ou seguro.

- Binlerce insan yunusu görmek için plaja gitti.
- Binlerce insan yunusu görmek için sahile gitti.

Milhares de pessoas foram à praia para ver o golfinho.