Translation of "Hayvanların" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Hayvanların" in a sentence and their portuguese translations:

Hayvanların bile sayılıp

até os animais são contados

Hayvanların resmini çiziyoruz.

Estamos desenhando animais.

Hayvanların yemesi gerekiyor.

Os animais precisam comer.

Hayvanların kızdırıldığını görmeye dayanamıyorum.

Eu não suporto ver os animais serem molestados por diversão.

Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

A maioria dos animais possui caixa craniana.

Ormandaki hayvanların soyu tükendi.

Os animais da floresta morreram.

Hayvanların ruhları var mı?

Os animais têm almas?

O hayvanların bu figürlerden korkarak

temendo esses animais a partir dessas figuras

Hayvanların ateşten niçin korktuğunu düşünüyorsunuz?

- Por que tu achas que os animais temem o fogo?
- Por que você acha que os animais têm medo de fogo?

Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.

Este é o tipo de coisa que aprisiona animais,

Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.

Este é o tipo de coisa que aprisiona animais,

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

à noite, os animais deparam-se com desafios...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

... à noite, os animais deparam-se com obstáculos....

Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.

Estás a passar o limite de quando interferes na vida dos animais.

Hangi dilde hayvanların adlarını görmek istiyorsun?

Em qual língua você quer ver nomes de animais?

Hayvanların acı çektiğini görmekten nefret ederim.

Odeio ver animais sofrerem.

Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.

Não há dúvida que estas personagens à Tarzan nos podiam matar facilmente.

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

São vocalizações de animais escondidos que comunicam no escuro.

Virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak

evitando o ambiente de animais selvagens portadores de vírus

Aslan hayvanların kralı ise, kartal kuşların kralıdır.

Se o leão é o rei da floresta, a águia é o rei dos pássaros.

Aslan hayvanların kralı iken, kartal da kuşların kralıdır.

Assim como o leão é o rei das feras, assim é a águia a rainha das aves.

Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.

Os animais que se esconderam durante o calor do dia muitas vezes saem de noite.

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.

Faz-nos mesmo pensar e perceber quão adaptáveis estes animais são.

Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.

Para prosperar na cidade, os animais têm de aprender a deslocar-se nas ruas.

Hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

cria o ambiente perfeito para que os animais recuperem os seus hábitos.

Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.

E se há água aqui, isso deve querer dizer que vão estar aqui animais.

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

Sentir a vulnerabilidade da vida destes animais.

...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.

... descobrimos as formas espantosas como os animais conquistam este novo mundo noturno.

Kanun aynı zamanda "yabani hayvanların evcilleştirilmesini ve çoğaltılmasını" da teşvik ediyordu.

A lei também "incentivou a domesticação e criação de animais selvagens".

- Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim.
- Sadece kendi öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanların etini yerim.

- Eu só como carne de animais que eu mesmo tenha matado e tratado.
- Eu só como carne de animais que eu mesma tenha matado e tratado.