Translation of "Getirmek" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Getirmek" in a sentence and their portuguese translations:

- Tom'u buraya getirmek istiyorum.
- Tom'u buraya getirmek isterim.

Quero trazer o Tom aqui.

Tom'u seninle getirmek isteyebilirsin.

Talvez você queira trazer o Tom com você.

Ailemi buraya getirmek istiyorum.

Eu quero trazer a minha família aqui.

Bir hediye getirmek gereksiz.

Não precisa trazer presente.

Aileni Almanya'ya getirmek istiyor musun?

Você quer trazer a sua família para a Alemanha?

Fikrimi değiştirmeyeceğime açıklık getirmek istiyorum.

Gostaria de deixar claro que não mudarei de opinião.

Bu, denize su getirmek gibidir.

Isto é como levar água ao mar.

Fikir iyi ama yerine getirmek zor.

A ideia é boa, mas é difícil de implementar.

Tom'u geri getirmek için her şeyi yapacağım.

Eu farei qualquer coisa para ter o Tom de volta.

İtfaiye, alevleri kontrol altına getirmek için çalışıyor.

Os bombeiros estão tentando controlar o incêndio.

Yapabileceğim tek şey bir bardak çay getirmek.

A única coisa que eu posso fazer é trazer uma xícara de chá.

Tom ödünç aldığı kitabı getirmek için geldi.

Tom veio para devolver um livro que tinha pegado emprestado.

Ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.

mas ir buscar água vai levar algum tempo.

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

Ele o enviou para dar a Thormod seu desejo, que ele pudesse se juntar a Olav.

Onu geri getirmek için yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

Não há nada que possamos fazer para trazê-lo de volta.

Çöp kutusundan silinmiş bir dosyayı geri getirmek mümkün mü?

É possível recuperar um arquivo excluído da lixeira?

Size özel bir haber bülteni getirmek için bu programı kesiyoruz.

Interrompemos este programa para transmitir um noticiário especial.

- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?

Como nós amamos vocês, nós estamos atualizando o Tatoeba para lhes trazer uma experiência de usuário melhor. Viram? A gente ama vocês, hein?