Translation of "Dikkatini" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Dikkatini" in a sentence and their portuguese translations:

Dikkatini kaybetme.

Não perca o foco.

Dikkatini vermiyorsun bile.

Você nem sequer está prestando atenção.

Onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordum.

Estava tentando distraí-la.

Tom derste dikkatini vermiyordu.

Tom não estava prestando atenção à aula.

Yaptığın şeye dikkatini vermelisin.

Você deve concentrar sua atenção no que está fazendo.

O dikkatini söylediği şeye yoğunlaştırdı.

Ele concentrou sua atenção no que ela disse.

O, tüm dikkatini kitaba vermişti.

- Ele estava empolgado com o livro.
- Ele ficou empolgado com o livro.

Tom Mary'nin dikkatini çekmeye çalışıyor.

Tom está tentando chamar a atenção de Mary.

Tom Mary'nin dikkatini çekmeye çalıştı.

O Tomás tentou atrair a atenção da Maria.

Tom birinin dikkatini çekmeye çalıştı.

Tom tentou chamar a atenção de alguém.

Penceredeki elbise, Tom'un dikkatini çekti.

O vestido exposto na vitrine chamou a atenção de Tom.

Tom nihayet Mary'nin dikkatini çekti.

Tom finalmente conseguiu a atenção de Maria.

Tom'un Mary'nin dikkatini çekmeye çalıştığı belliydi.

Era evidente que Tom estava tentando chamar a atenção de Maria.

İki adam onun dikkatini çekmek için yarıştı.

Os dois homens competiram pela atenção dela.

Hırsızlar kimsenin dikkatini çekmeden binaya girmeyi başarmış.

Os ladrões conseguiram entrar no edifício sem chamar a atenção de ninguém.

Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?

Qual será a melhor maneira de não atrair a atenção dos jaguares da selva?

- Sadece onun dikkatini çekmeye çalıştım.
- Onun ilgisini çekmeye çalıştım.

Eu só queria chamar a atenção dela.

Bir yandan tehlike var, bir yandan da aşk sayesinde dikkatini o tehlikeden uzaklaştırabiliyorsun.

... como é possível o amor nos distrair de qualquer perigo circundante.