Translation of "Bulması" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Bulması" in a sentence and their portuguese translations:

Mutluluk bazen bulması zordur.

- A felicidade é às vezes difícil de encontrar.
- A felicidade é, por vezes, difícil de se encontrar.

Bulması çok zor değildin.

Você não foi muito difícil de encontrar.

Tom'un Mary'yi bulması gerektiğini söylediğini duydum.

Eu ouvi o Tom dizer que ele precisava encontrar a Mary.

Annenin dönüp onu bulması gerek. Tek başına.

Tem de voltar para a encontrar, sozinha.

Tekenin, oksijen tamamen bitmeden yemek bulması gerek.

O camarão tem de encontrar alimento antes que todo o oxigénio se esgote.

Yırtıcıları kandırmak için inanılmaz yöntemler bulması gerekti.

... arranjar os métodos mais incríveis para os enganar.

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

O macho pequeno tem de encontrar a sua voz.

Tom'un ailesini desteklemek için bir iş bulması gerekiyor.

O Tom precisa encontrar um emprego para sustentar a família.

Tom yardım edecek birini bulması konusunda herhangi bir zorluk çekmeyecek.

Tom não terá qualquer dificuldade em encontrar alguém para ajudar.

Çağrı ne kadar belirgin olursa hedefi bulması o kadar kolay oluyor.

Quanto mais distinta for a vocalização, mais fácil é o alvo.

Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.

Com a aproximação da noite, o bando precisa de um local para dormir.

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

E todos os seres da Terra têm de encontrar uma forma de sobreviver à noite. DO ANOITECER AO AMANHECER