Translation of "çocukluk" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "çocukluk" in a sentence and their portuguese translations:

"Çocukluk arkadaşları" korkutucu.

Os "amigos de infância" assustam.

Ben Tom'un çocukluk arkadaşıyım.

- Eu sou um amigo de infância do Tom.
- Sou um amigo de infância do Tom.

- Ben korkunç bir çocukluk geçirdim.
- Ben berbat bir çocukluk geçirdim.

Eu tive uma infância horrível.

- En sevdiğin çocukluk anın nedir?
- En sevdiğiniz çocukluk anınız nedir?

Qual é a lembrança favorita de sua infância?

Tom ve ben çocukluk arkadaşıyız.

Eu e Tom somos amigos de infância.

Tom Mary'ye çocukluk resimlerini gösterdi.

- Tom mostrou para a Mary fotos dos filhos dele.
- Tom mostrava para a Mary fotos dos filhos dele.

Tom, Mary'nin çocukluk arkadaşlarından biridir.

Tom é um dos amigos de infância de Maria.

Fotoğraf beni çocukluk günlerime geri götürüyor.

- A foto me traz de volta aos meus tempos de criança.
- A fotografia me leva de volta à minha infância.

Aşılar çocukluk hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.

A vacinação ajuda a prevenir as doenças infantis.

Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.

Junho passado Yumiko se casou com um amigo de infância.

Sende hiç Tom'un çocukluk resimleri var mı?

Você tem alguma foto de quando Tom era menino?

Tom çocukluk arkadaşı olan Mary'ye âşık oldu.

Tom apaixonou-se loucamente pela sua amiga de infância, Mary.

Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.

As minhas memórias de infância estão dominadas pela costa rochosa, o entremarés e a floresta de algas.

- Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!
- Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!

Você guardou todos os seus dentes de leite nesta caixinha de fósforos? Isso é nojento!