Translation of "Mary'ye" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Mary'ye" in a sentence and their portuguese translations:

- Tom, Mary'ye kızmadı.
- Tom, Mary'ye sinirlenmedi.
- Tom, Mary'ye öfkelenmedi.

Tom não ficou bravo com Maria.

Mary'ye aşığım.

Eu tenho uma paixonite por Maria.

Mary'ye bayılıyorum.

Sou louco por Maria.

Mary'ye söyledim.

Eu contei para a Mary.

- Tom, Mary'ye bağlıdır.
- Tom, Mary'ye bel bağlıyor.

Tom depende de Mary.

- Mary'ye biraz çiçek vereceğim.
- Mary'ye çiçek vereceğim.

- Eu darei algumas flores para a Mary
- Darei algumas flores para a Mary

Tom, Mary'ye güvenmemeli.

Tom não deveria confiar em Mary.

Neden Mary'ye bakıyorsun?

Por que você está olhando para a Maria?

Tom, Mary'ye bağırdı.

- Tom gritou com Maria.
- Tom gritou com Mary.

Tom, Mary'ye baktı.

Tom olhou para Maria.

Mary'ye aşık mısın?

Você está apaixonado pela Mary?

Tom, Mary'ye güveniyordu.

Tom confiou em Maria.

Mary'ye iyi bak.

Cuide bem da Mary.

Tom, Mary'ye saldırdı.

Tom atacou Maria.

Tom, Mary'ye bakacak.

Tom vai cuidar de Mary.

Tom, Mary'ye kızgın.

Tom está furioso com a Mary.

Endişelenme. Mary'ye söylemeyeceğim.

Não se preocupe. Não contarei a Maria.

Tom, Mary'ye bakmadı.

Tom não olhou para a Mary.

Tom, Mary'ye âşıktı.

Tom tinha uma queda por Maria.

Tom, Mary'ye aşıktı.

- Tom estava apaixonado por Maria.
- Tom estava apaixonado por Mary.

Mary'ye aşık değilim.

Não estou apaixonado por Maria.

Tom, Mary'ye bakıyor.

Tom está olhando para Maria.

Tom, Mary'ye güvenmedi.

Tom não confiou em Maria.

Tom, Mary'ye sarıldı.

Tom deu um abraço em Mary.

Tom, Mary'ye güvenmemeliydi.

Tom não deveria ter confiado em Maria.

Tom, Mary'ye vurdu.

O Tom realmente impressionou a Mary.

Tom'u Mary'ye tanıştırdım.

Eu apresentei Tom a Maria.

Tom, Mary'ye kızdı.

Tom ficou bravo com Maria.

Tom, Mary'ye yazdı.

Tom escreveu para a Mary.

Tom, Mary'ye inandı.

- O Tom acreditou na Mary.
- O Tom acreditava na Mary.
- Tom acreditava em Mary.
- Tom acreditou em Mary.

Tom, Mary'ye inanıyor.

- O Tom acredita na Mary.
- Tom acredita em Mary.

Tom, Mary'ye söyledi.

O Tom contou para a Mary.

Tom, Mary'ye vurmadı.

Tom não bateu em Mary.

Tom, Mary'ye anlatmadı.

- Tom não contou a Mary.
- Tom não disse a Mary.

Tom, Mary'ye güvenmiyor.

Tom não confia em Maria.

Tom, Mary'ye bakıyordu.

Tom estava olhando para Mary.

Tom, Mary'ye gülüyor.

- Tom está rindo de Maria.
- Tom está mangando de Maria.

Tom, Mary'ye gülümsedi.

Tom sorriu para Mary.

Tom, Mary'ye söylememeliydi.

O Tom não deveria ter contado para a Mary.

Tom, Mary'ye güvendi.

- Tom contava com Mary.
- Tom dependia de Mary.

Tom, Mary'ye güldü.

Tom riu de Maria.

Tom, Mary'ye âşıktır.

Tom está apaixonado por Maria.

Tom, Mary'ye güveniyor.

Tom conta com Mary.

Tom, Mary'ye katlanamıyor.

Tom não suporta Maria.

Tom, Mary'ye inanmadı.

Tom não acreditou em Mary.

Tom, Mary'ye güvenemiyor.

Tom não pode confiar em Mary.

Tom, Mary'ye bağırıyordu.

Tom estava gritando com Maria.

Tom, Mary'ye benziyor.

Tom é como a Mary.

Tom, Mary'ye sarılmalıydı.

Tom deveria ter abraçado a Mary.

- Tom gittiğini Mary'ye söylemedi.
- Tom, Mary'ye ayrıldığını söylemedi.

Tom não contou para a Mary que ele estava indo embora.

- Tom Mary'ye geri gülümsedi.
- Tom da Mary'ye gülümsedi.

Tom sorriu de volta para Mary.

- Tom, Mary'ye ne söyledi?
- Tom Mary'ye ne dedi?

O que Tom disse à Mary?

- Tom, Mary'ye ne söyledi?
- Tom, Mary'ye ne anlattı?

O que Tom disse à Mary?

- Mary'ye bir mektup yazdım.
- Ben Mary'ye bir mektup yazdım.

Escrevi uma carta a Maria.

- Tom sırrı Mary'ye söyledi.
- Tom Mary'ye bir sır söyledi.

Tom revelou o segredo a Maria.

Tom, Mary'ye karşı katıydı.

Tom foi duro com Mary.

Tom, Mary'ye iyi bakar.

Tom cuida bem de Mary.

Tom, Mary'ye hâlâ güvenmiyor.

Tom ainda não confia em Mary.

Tom resimleri Mary'ye gösterdi.

Tom mostrou as fotos a Mary.

O, Mary'ye sırılsıklam âşık.

- Ele está perdidamente apaixonado pela Mary.
- Ele está loucamente apaixonado por Mary.

Tom Mary'ye tamamen sadıktı.

Tom tem plena fé em Mary.

Mary'ye yardım etmek zorundayım.

Devo ajudar Mary.

Tom, Mary'ye göz kırptı.

Tom piscou para Mary.

Tom, Mary'ye soyadını sordu.

Tom perguntou a Maria qual era o nome dela.

Tom'un köpeği Mary'ye havlıyordu.

O cachorro do Tom está latindo para a Mary.

Tom motosikletini Mary'ye sattı.

Tom vendeu sua moto a Mary.

Mary'ye ilk kez bağırdım.

Esta é a primeira vez que eu grito com a Mary.

Bu, Mary'ye ilk sarılışım.

É a primeira vez que eu abraço a Mary.

Mary'ye asla mektup yazmayacağım.

Nunca escreverei uma carta a Maria.

Mary'ye kendisini sevdiğimi söyle.

Diga à Mary que eu a amo.

Tom Mary'ye yalan söylemezdi.

- Tom não mentiria para a Mary.
- Tom não mentiria pra Mary.
- Tom não mentiria a Mary.

Tom silahını Mary'ye doğrulttu.

O Tom apontou a arma à Mary.

Tom, Mary'ye bakmadı bile.

Tom nem sequer olhou para Maria.

Tom Mary'ye menüyü uzattı.

Tom passou o menu para Mary.

Mary'ye tüm hikayeyi anlattım.

Eu contei a Mary a história inteira.

Tom resmi Mary'ye verdi.

Tom entregou a foto a Mary.

Mary'ye çıkma teklif ettim.

Convidei a Mary para sair.

Tom Mary'ye el salladı.

Tom acenou para Mary.

Tom'un Mary'ye sabrı tükeniyor.

Tom está perdendo a paciência com Mary.

Tom dosyayı Mary'ye uzattı.

Tom entregou a pasta à Mary.

Tom parayı Mary'ye uzattı.

Tom passou o dinheiro para Mary.

Tom topu Mary'ye attı.

Tom jogou a bola para Mary.

Tom Mary'ye veda ediyor.

Tom está dizendo adeus a Mary.

Tom Mary'ye Fransızca öğreniyor.

Tom está ensinando francês a Mary.

Tom Mary'ye şakayı açıkladı.

Tom explicou a piada para Mary.

Tom belgeyi Mary'ye uzattı.

Tom entregou o documento à Mary.

Tom Mary'ye saygı gösterdi.

Tom respeitou a Mary.

Tom Mary'ye kızgın değil.

Tom não está bravo com Maria.