Translation of "Tutmak" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Tutmak" in a sentence and their polish translations:

Yarayı sıcak suya tutmak.

Zanurzenie rany w ciepłej wodzie

Bir günlük tutmak iyi bir alışkanlıktır.

Prowadzenie dziennika to dobry zwyczaj.

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

I nie chcę rzucać cienia na powierzchnię wody.

Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.

Każda generuje rozbłysk, by odstraszyć drapieżników.

Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.

Nie trzyma ramion do tyłu, na wypadek, gdyby musiała się wycofać.

Önemli olan, alttan kaldırıp nazikçe tutmak, böylece toprak dağılmaz.

Trzeba popchnąć od spodu. I wyciągnąć ostrożnie, żeby nie uszkodzić grudki.

Matem tutmak için doğru ya da yanlış yol yoktur.

Nie ma dobrego ani złego sposobu aby kogoś opłakiwać.

- Hobilerim balık tutma ve televizyon izlemedir.
- Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.

Moje hobby to wędkowanie i oglądanie telewizji.

Bu ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.

To nie będzie dobre dla leku. Musielibyśmy coś wymyślić, by się nie nagrzał.

Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.

To nie będzie dobre dla leku. Musielibyśmy coś wymyślić, by się nie nagrzał.