Translation of "Tartışmak" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Tartışmak" in a sentence and their polish translations:

Bunu tartışmak istemiyorum.

Nie chcę rozmawiać o tym.

Tekrar tartışmak ister misin?

Chcesz się znowu spierać?

Tom bunu tartışmak istemiyor.

Tom nie chce o tym dyskutować.

- Seninle tartışmak istemiyorum.
- Seninle kavga etmek istemiyorum.

Nie chcę się z tobą kłócić.

Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.

Sprzeczki o politykę i o sprawy prywatne to dwie różne rzeczy.

Bana posta attığın konu hakkında tartışmak için, uygun olduğunda, seninle görüşmek istiyorum.

Proponuję spotkanie w dogodnym dla pana terminie, by omówić sprawę poruszoną w mailu.