Translation of "Sıkıcı" in Polish

Sıkıcı.

Nuda.

Okul sıkıcı.

Szkoła jest nudna.

Hayatım sıkıcı.

Moje życie jest nudne.

Kitabı sıkıcı buldum.

Książkę uznałem za nudną.

Tom çok can sıkıcı.

Tom jest bardzo denerwujący.

O sıkıcı değil mi?

Czy to nie jest nudne?

Bu gerçekten can sıkıcı.

- To bardzo drażniące.
- To bardzo irytujące.

Sıkıcı bir roman okudu.

On czyta nudną powieść

Onun dersleri korkunç sıkıcı.

Jego wykłady są potwornie nudne.

Profesörün sıkıcı dersi beni uyuttu.

Nudny wykład profesora usypiał mnie.

O filmi çok sıkıcı buldu.

Uznał ten film za wyjątkowo nudny.

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı.

Było mnóstwo denerwujących owadów latających dookoła.

Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin?

Przecież ci mówiłem,że koncert będzie nudny. Czemu mi nie wierzyłeś?

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!

Moi rodzice stale kłócą się o drobnostki. To takie irytujące!

Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.

Używałem kiedyś Twittera, ale uznałem go za nudnego, więc przestałem.

Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.

Moi znajomi zawsze mówią, że jestem zbyt spokojny, ale moja rodzina mówi, że jestem zbyt irytujący.

İnsanlar hafta sonunda ne yaptıkları hakkında sık sık yalan söylerler. Böylece arkadaşları onların gerçekten ne kadar sıkıcı olduklarını fark etmez.

Ludzie często kłamią o tym, co robili w weekend, by ich przyjaciele nie wiedzieli, jak nudne życie prowadzą.