Translation of "Hoşlanmadığını" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Hoşlanmadığını" in a sentence and their polish translations:

Onun benden hoşlanmadığını biliyorum.

Wiem, że on mnie nie lubi.

Tom kedilerden hoşlanmadığını söyledi.

Tom powiedział, że nie lubi kotów.

Ondan niçin hoşlanmadığını bilmiyorum.

- Nie wiem, czemu go nie lubisz.
- Nie wiem dlaczego go nie lubisz.

Tom bana Mary'den hoşlanmadığını söyledi.

Tom powiedział mi, że nie lubi Mary.

Tom'dan hoşlanmadığını bana hiç söylemedin.

Nigdy nie mówiłeś, że nie lubisz Toma.

Tom bana sabahleyin çalışmaktan hoşlanmadığını söyledi.

Tom powiedział mi, że nie lubi się uczyć rano.

Tom Mary'nin ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor.

Tom nie wie, czy Mary lubi go czy nie.

Tom Mary'ye ondan hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.

Tom spytał Mary, czy go lubi.

Tom Mary'nin neden ondan hoşlanmadığını merak ediyordu.

Tom zastanawiał się, czemu Mary go nie lubi.

Bir kızın benden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl bilebilirim?

Skąd mam wiedzieć, czy podobam się dziewczynie?

- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.

Nie wiem, czy ją lubisz czy nie.

- Tom'u sevmediğini biliyorum.
- Tom'dan hoşlanmadığını biliyorum.
- Tom'u sevmediğinden haberim var.

Wiem, że nie lubisz Toma.

Albümü tekrar dinle ve daha sonra ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bana söyle.

Przesłuchaj płytę jeszcze raz, a potem powiedz, czy ci się podobała.