Translation of "Bilmiyor" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Bilmiyor" in a sentence and their chinese translations:

Ebeveynlerim bilmiyor.

我父母不知道。

Kimse bilmiyor.

- 沒有人知道。
- 谁也不知道。

Kim bilmiyor?

- 谁不知道的?
- 谁不知道这件事?

Sevgilim bilmiyor.

我的男朋友不知道。

Bilmiyor musun?

你不知道吗?

- Hiç kimse sebebini bilmiyor.
- Kimse nedenini bilmiyor.

沒人知道為什麼。

- Tom nasıl eğleneceğini bilmiyor.
- Tom eğlenmeyi bilmiyor.

汤姆不知道怎样玩得开心。

Golf oynamayı bilmiyor.

他不知道如何打高爾夫球。

Kimse gerçeği bilmiyor.

没有人知道真相。

Ne dediğini bilmiyor.

他不知道他在说什么。

Hiçbir şey bilmiyor.

她什么都不知道。

Hiç kimse bilmiyor.

这件事人人都知道。

- Kim olduğumu bilmiyor.
- O benim kim olduğumu bilmiyor.

他不知道我是谁。

- Tom Kanadalı olduğumu bilmiyor.
- Tom benim Kanadalı olduğumu bilmiyor.

汤姆不知道我是加拿大人。

Çocuk nasıl davranacağını bilmiyor.

這個男孩不懂禮貌。

Bazı insanlar onu bilmiyor.

有些人不知道那件事。

Tom adımı bile bilmiyor.

汤姆甚至不知道我的名字。

Tom hâlâ gerçeği bilmiyor.

汤姆还是不知道真相。

Nasıl olduğunu bilmiyor musun?

怎么不知道呢?

Tom ne söyleyeceğini bilmiyor.

汤姆无话可说。

Hiç kimse sebebini bilmiyor.

沒人知道為什麼。

Annem ve babam bilmiyor.

我父母不知道。

Yardımımı niçin reddettiğini kimse bilmiyor.

沒有人知道他為何拒絕我幫忙。

Peynirin sütten yapıldığını bilmiyor musunuz?

你不知道乳酪是用牛奶做的嗎?

Hiç kimse onun adını bilmiyor.

没人知道他的名字。

Dün ne olduğunu bilmiyor musun?

你不知道昨天發生什麼事嗎?

Bunun ne olduğunu bilmiyor musun?

不知道是那間?

Onun nereye gittiğini kimse bilmiyor.

沒有人知道他去了哪裡。

Onun nereye kaçtığını kimse bilmiyor.

沒有人知道他逃到了哪裏。

Tom ayakkabılarını nasıl bağlayacağını bilmiyor.

汤姆不知道怎么系自己的鞋带。

Tom Mary'nin nereli olduğunu bilmiyor.

Tom不知道Mary是从哪里来的。

Tom ne yapacağını bilmiyor muydu?

汤姆不知道该做什么吗?

O nasıl golf oynanacağını bilmiyor.

她不知道怎麼打高爾夫球。

Tom Mary'nin nerede yaşadığını bilmiyor.

汤姆不知道玛丽住在哪里。

Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.

湯姆不知道他還能再信任誰。

Tom nasıl dans edeceğini bilmiyor.

湯姆不知道如何跳舞。

Tom Mary'nin neden ayrıldığını bilmiyor.

汤姆不知道为什么玛丽走了。

- O nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.
- O, İngilizce bir mektubu nasıl yazacağını bilmiyor.

他不知道如何用英语写信。

- Kuşlar ve arılar hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- Cinsel konular hakkında hiçbir şey bilmiyor.

她对性一无所知。

Hiç kimse onun gerçek adını bilmiyor.

沒有人知道他的真名字。

Onun nerede yaşadığını hiç kimse bilmiyor.

没人知道他住在哪儿。

Tom ayakkabı bağcıklarını nasıl bağlayacağını bilmiyor.

汤姆不知道怎么系自己的鞋带。

O benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor.

她对我什么都不了解。

Ben bilmiyorum ve o da bilmiyor.

我不知道,他也不知道。

Onun nerede olduğunu hiç kimse bilmiyor.

没有人知道她在哪儿。

Tom ilk olarak ne yapacağını bilmiyor.

汤姆不知道先做什么好。

Tom Mary'nin mutlu olup olmadığını bilmiyor.

汤姆不知道玛丽是高兴呢,还是不高兴。

O, plan hakkında bir şey bilmiyor.

关于计划他什么也不知道。

Tom muhtemelen pikniğin neden ertelendiğini bilmiyor.

湯姆大概不知道為什麼野餐取消了。

John sonraki adımda ne yapacağını bilmiyor.

約翰不知道下一步要做什麼。

Tom Mary'nin ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor.

汤姆不清楚玛丽是否喜欢他。

Tom onun ne yapması gerektiğini bilmiyor.

湯姆不知所措。

Birçok insan onun nasıl yapılacağını bilmiyor.

很多人不知道怎么做。

Tom Mary'nin niçin geç kaldığını bilmiyor.

湯姆不知道為什麼瑪麗來晚了。

Tom şimdi ne yapması gerektiğini bilmiyor.

汤姆不知道他现在应该做什么。

Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.

汤姆不知道伊拉克和伊朗有什么区别。

Bilmiyor gibi yapacağım ve bu işe yarayacak.

我就装作不知道好了。

Natasha Rusya'da doğdu ama o Rusça bilmiyor.

娜塔莎在俄罗斯出生,但是她不讲俄语。

O, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmiyor.

他好坏不分。

Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.

谁也不知道他是否爱她。

O, bu evleri kimin inşa ettiğini bilmiyor.

他不知道是誰建造了這些房屋。

Onun iki yıl önce öldüğünü bilmiyor muydun?

你不知道他兩年前死了嗎?

Ne, hâlâ nasıl araba süreceğini bilmiyor musun?

什么。。。?你还是不会开车?

Tom kömür ve karbon arasındaki farkı bilmiyor.

Tom不知道碳和煤的差別。

Tom bunun ne kadar kötü olduğunu bilmiyor.

湯姆不知道它有多壞。

Onun beni neden sevmediğini hiç kimse bilmiyor.

没有人知道为什么她不喜欢我。

Tom Mary'nin Boston'dan ne zaman ayrılacağını bilmiyor.

汤姆不知道玛丽是什么时候离开波士顿的。

- Gelecekte ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
- Gelecekte ne olacağını kimse bilmiyor.
- Gelecekte ne olacağını kimse bilmez.

沒有人知道未來會發生什麼事。

O, o hayvan hakkında neredeyse bir şey bilmiyor.

他幾乎對那個動物一無所知。

Küçük Ming gelecek yıl nereye gideceğini hâlâ bilmiyor.

小明还不知道他明年去哪儿。

Benimle uzun süredir konuşuyorsun ve benim ismimi bilmiyor musun?

你跟我聊了这么久不知道我叫什么?!

Emet futbolla çok ilgilidir ama basitçe nasıl oynayacağını bilmiyor.

埃梅特對足球很有興趣,只是不知道怎麼玩。

Tom Mary'nin ölü mü ya da diri mi olduğunu bilmiyor.

汤姆不知道玛丽的死活。

Dilin nasıl ortaya çıktığı konusunda birçok tahmin bulunuyor ancak gerçek şu ki kimse gerçekten bilmiyor.

人們對語言的起源作出過許多猜想,但是真實的情況其實根本沒有人知道。