Translation of "Edeceğini" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Edeceğini" in a sentence and their polish translations:

Kabul edeceğini düşündüm.

Myślałem, że się zgodzisz.

Nasıl dua edeceğini öğretebilirim.

Mogę cię nauczyć się modlić.

O bana yardım edeceğini söyledi.

- Powiedział, że mi pomoże.
- Powiedziała, że mi pomoże.

O, Paris'i ziyaret edeceğini umuyor.

On ma nadzieję, że kiedyś zwiedzi Paryż.

Tom'un bize yardım edeceğini bilmiyordum.

Nie wiedziałem, że Tom nam pomoże.

Jane Mary'nin ona yardım edeceğini umuyor.

Jane ma nadzieję, że Mary jej pomoże.

Tom arabasını nereye park edeceğini bilmiyordu.

Tom nie wiedział, gdzie zaparkować samochód.

Tom Mary'nin ona yardım edeceğini umuyor.

Tom ma nadzieję, że Mary mu pomoże.

- Gerçekten Tom'un bize yardım edeceğini düşünüyor musun?
- Gerçekten Tom'un bize yardım edeceğini mi düşünüyorsun?

Naprawdę myślisz, że Tom nam pomoże?

Gelecek sefer daha fazla dikkat edeceğini umuyorum.

Mam nadzieję, że następnym razem poświęcisz więcej uwagi.

- Onaylayacağını düşünüyorum.
- Beğeneceğini düşünüyorum.
- Kabul edeceğini düşünüyorum.

- Myślę, że się zgodzisz.
- Myślę, że to zatwierdzisz.

Tom'un yardım etmeyi kabul edeceğini düşünüyor musun?

Myślisz, że Tom zgodzi się pomóc?

Tom, Mary'ye ödevinde ona yardım edeceğini söyledi.

Tom powiedział Mary, że może jej pomóc z zadaniem domowym.

Tom onu yapmaktansa ölmeyi tercih edeceğini söyledi.

Tom powiedział, że wolałby umrzeć, niż to zrobić.

Mary'nin Boston'u ne zaman ziyaret edeceğini Tom'un bildiğini sanmıyorum.

Nie sądzę, żeby Tom wiedział kiedy Mary odwiedzi Boston.

- Nasıl dans edeceğini sana kin söyledi.
- Sana dans etmeyi kim öğretti?

Kto Cię nauczył tańczyć?

- Seni neyin ferahlatacağını biliyorum.
- Seni neyin keyiflendireceğini biliyorum.
- Seni neyin mutlu edeceğini biliyorum.
- Sizi neyin neşelendireceğini biliyorum.
- Sizi neyin keyiflendireceğini biliyorum.

Wiem, co cię pocieszy.