Translation of "Düz" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Düz" in a sentence and their polish translations:

Düz saçlara sahibim.

Mam proste włosy.

Tom'un düz saçı var.

Tom ma proste włosy.

Lidia'nın sarı düz saçları var.

Lidia ma proste blond włosy.

Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.

Jestem zwyczajnym pracownikiem biurowym.

Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.

Również Felicja ma proste blond włosy.

Düz takla mı? Pekâlâ, bu biraz can yakabilir!

Salto w przód? Dobrze, ale to może trochę boleć!

Eğer dünyayı düz bir harita şekline getirirseniz isterseniz,

Jeśli chcę zamienić ten globus na płaską mapę,

Silindiri açın. Düz ve dikdörtgen bir haritanız var.

Kiedy rozwiniesz walec, otrzymasz w ten sposób prostokątną mapę.

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

Grupa wydr gładkowłosych w centrum Singapuru.

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

Choć dzikie wydry gładkowłose są aktywne w ciągu dnia,

Ve yine de, hala bunun düz olduğunu söylemek imkansız.

A mimo to, nadal jest to właściwie niemożliwe, żeby położyć to płasko.

1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren

Od około 1500 roku, matematycy postanowili stworzyć algorytm,

Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın:

Jednak jak długo będziemy używać płaskich map, będziemy musieli radzić sobie z kompromisami odwzorowań.

Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.

Bierzemy długi, prosty kij. Chodźcie!