Translation of "Takip" in Korean

0.016 sec.

Examples of using "Takip" in a sentence and their korean translations:

Atalarının izlerini takip ediyorlar.

‎조상들의 발자국을 ‎뒤따르는 겁니다

çocuk nesillerini takip etmiyor.

이정도로 자세하게 연구한 나라는 없습니다.

İlk çözüm, işaretleri takip etmek

첫 번째 해결책은 보이는 신호를 잘 따라서

Takip cihazı burada olduğunu söylüyor.

신호상으로는 데이나가 이 안에 있어요

Iyi öğrenciler notlarını takip eder,

우수한 학생들은 성적을 관리하며,

Kaygı ve endişeyle takip ediyor.

불안과 공포를 느낍니다.

Sizi hayatınız boyunca takip edecek.

남은 평생을 쫓아다닐 기록이요.

Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.

‎바람 때문에 어미의 부름을 ‎따라가기가 더 힘듭니다

Dişi lider burnunu takip ediyor.

‎암컷 우두머리가 ‎후각을 따라갑니다

Beni neden sadece kadınlar takip ediyor?

어째서 저를 팔로잉한 사람은 전부 여성들 일까요?

Erkeklerin beni takip etmesi çok iyi.

그리고 성별에 따른 규범에 따를 때도 마찬가지 입니다.

Binlerce çocuğun yaşam sürecini takip ediyor.

영국의 과학자들은 수천명의 아이들의 삶을 추적했습니다.

Bir gün beni takip ediyordu. Ve bir ahtapotun seni takip etmesi inanılmaz ötesi bir şey.

‎그날은 문어가 절 따라오더군요 ‎그렇게 놀라운 경험은 ‎처음이었어요

Topu takip etmeye o kadar odaklanmış ki

오로지 농구공 움직임만을 쫓느라

Beni yasa dışı bir takip listesine aldı.

전 경험을 통해 이 사실을 배웠습니다.

Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.

일단 이 발자국을 따라가야겠어요

Bu tünelden çıkmak için ışığı takip edeceğiz.

저 빛을 따라 동굴을 빠져나가도록 하죠

Mağaranın derinliklerindeki  kurt izlerini mi takip edelim?

늑대의 흔적을 쫓아 동굴 깊이 들어가자고요?

Son attığı tweetleri takip etmek çok kolay.

사로잡히는 것은 굉장히 쉽죠.

Anlaşılan o ki, parayı takip etmekte fayda var.

돈을 따라가면 답이 나옵니다.

Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.

이 추적기를 보면 데이나가 분명 근처에 있습니다

Aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.

강을 따라갈 수도 있죠

Aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.

강을 따라갈 수도 있죠

Sermaye ve gayretle takip etmek için çaba göstermeliyiz.

경제적, 사회적으로 강력한 영향을 전 세계에 줄 수 있도록 노력해야 합니다.

Hapsedilmeyi takip eden ilk 3 gün içinde gerçekleşiyor

처음 수용된 지 3일 안에 발생합니다.

Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.

‎혼자 사는 수컷조차 ‎코끼리 떼의 울음소리를 따르죠

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

‎타고난 야간 조명이 ‎서로를 찾을 수 있게 해줍니다

Demek izleri takip edip suyumuzu tazelememiz gerektiğini düşünüyorsunuz?

동물의 흔적을 따라가서 물을 보충하자고요?

Takip eden yıllarda Venedik, Bizans İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazandı.

이후 수십 년 동안 베네치아는 비잔티움 제국으로부터의 독립을 주장했다.

Bedeni hafifçe öne eğilmiş, kokunun izini takip ediyordu.

‎등을 앞으로 조금 구부린 채 ‎냄새를 뒤쫓고 있었어요

Ve eğer medeniyeti arıyorsanız bir nehir bulduğunuzda, takip edin.

여러분이 문명을 찾을 때 강을 만난다면, 따라가세요

2009 yılında İran'da gerçekleşen başkanlık seçimlerini takip eden aylarda,

2009년 이란의 대통령 선거 뒤 몇 달 동안

"Acaba su altında iz takip edilebilir mi?" diye düşündüm.

‎이런 의문이 들더군요 ‎'물속에서 ‎추적하는 게 가능할까?'

Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,

‎날마다 바다에 들어가서 ‎열성적으로 문어를 찾아다니며

Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.

추적기를 보면 데이나가 바로 저 아래에 있다고 나와요

Kesilir ve yollarını vadileri oyarak açarlar. Bu takip etmek için iyidir,

골짜기를 흐르며 물길을 만듭니다 그래서 따라가기에 좋지만

Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.

‎어딜 가나 사람이 있습니다 ‎하지만 자신의 그림자를 뒤쫓는 ‎위험을 아는 사람은 몇 안 됩니다

Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.

강을 따라갈 때 만날 수 있는 문제예요 물은 언제나 저항이 적은 길로 흐르죠